Azerbaycan'ın İsrail ile yakın ilişkilerini göz önünde bulunduran Colani’nin Türkiye’deki toplantıda Aliyev'i ülkesine yatırım yapmaya ikna etmeye çalıştığı bildirildi.
YDH- Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynakların Middle East Eye'a verdiği bilgiye göre, Suriye ve Azerbaycan cumhurbaşkanları geçtiğimiz hafta sonu Türkiye'de yaptıkları ilk görüşmede Bakü'nün Suriye'nin petrol ve gaz sektörünün yeniden yapılandırılmasında nasıl bir rol oynayabileceğini ele aldı.
Middle East Eye'a göre, HTŞ rejimi lideri Colani, Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev ile bir araya gelerek Suriye'de Beşşar Esed hükümetinin düşmesinin ardından “nasıl ilerlenebileceği” konusunda görüşmelerde bulundu.
Görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir kaynağın Middle East Eye'a verdiği bilgiye göre Suriye hükümeti, büyük ölçüde ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen kuzeydoğu Suriye'deki “petrol ve gaz sahalarının geliştirilmesine yardımcı olması için Azerbaycan'ın devlet petrol şirketi SOCAR'dan yardım almak istiyor.
Bu ayın başlarında, İsrail'in yakın müttefiki Azerbaycan, İsrail ordusunun Suriye'deki üç askeri üssü vurmasının ardından Türk ve İsrailli yetkililer arasında “çatışmasızlık” toplantılarına ev sahipliği yaptı.
Suriye hükümetinin düşüncelerine aşina ikinci bir kaynak, "Suriye, her bölgesel oyuncuyu dengelemek istiyor. Hem Türkiye'nin hem de Azerbaycan'ın petrol ve gaz sahalarının işletilmesine dahil olması, İsrail konusunda bir güvence duygusu sağlayacaktır" dedi.
Ocak ayında SOCAR'ın Türkiye'deki kolu SOCAR Türkiye'nin CEO'su Elçin İbadov, şirketin Suriye'nin enerji sektörüne katılmaya hazır olduğunu ifade etti.
İbadov, “Eğer SOCAR Türkiye'ye, ülkelerimizin -Azerbaycan ve Türkiye- ortak stratejik çıkarlarıyla uyumlu bir rol verilirse ve bu enerjiye talep olursa, o zaman bunu yerine getirmek bizim görevimizdir” dedi.
SDG lideri Mazlum Abdi ve Colani mart ayında, Şam hükümetine enerji sahaları üzerinde etkin bir kontrol sağlayan bir birleşme anlaşması imzaladı. Ancak Colani rejimi henüz sahaları fiziksel olarak devralmadı.
SDG-Şam anlaşması hakkında bilgi sahibi olan bölgesel bir yetkili, Şam'ın sahalardan elde edilen geliri yüzde 70'ini merkezi hükümete, yüzde 30'unu da yerel ihtiyaçlara ayrılacak şekilde bölüştürmeyi planladığını söyledi.
Middle East Eye'a göre, bir Türk yetkili, Azerbaycan ve Suriye'nin daha yakın bir çalışma ilişkisi geliştirmesinin, Şam'ın, İsrailli yetkililerin “terörist” olarak nitelendirdiği yeni geçiş hükümetiyle ilgili İsrail'in “endişelerini” hafifletmesine yardımcı olabileceğini belirtti.
Bu yılın başlarında AB ve İngiltere, bazı bankaları ve devlete ait petrol şirketlerini etkileyenler de dahil olmak üzere enerji sektörüne yönelik bazı yaptırımları kaldırdı.
ABD de Suriye'nin yeni yönetimindeki kurumlarla işlem yapılmasına izin veren 24 No'lu Genel Lisans'ı (GL24) yayınlayarak kısıtlamaları hafifletti.
Bu lisans aynı zamanda Suriye içinde petrol, petrol ürünleri, doğal gaz ve elektrik dahil olmak üzere enerji satışı, tedariki, depolanması ya da bağışına da izin veriyor.
Altı ay süreyle geçerli olan lisansın süresi 8 Haziran'da sona erecek ve sahadaki duruma bağlı olarak yenilenmesi mümkün olacak.
Wall Street Journal Cuma günü Washington'un yaptırımların hafifletilmesi için şartlarını sertleştirdiğini ve Colani rejiminden bazı silahlı gruplara baskı yapmasını ve Filistinli siyasi partileri ülkeden çıkarmasını istediğini bildirdi.
Yaptırımlar daha önce, 2010 yılında Suriye'nin toplam ham petrol üretiminin yüzde 49,6'sından sorumlu olan 11 uluslararası şirketi ülkedeki faaliyetlerini durdurmaya zorlamıştı.
