Filistin’de ortak kanaat: 'Abbas’ın liderliği gayrimeşru'

img
Filistin’de ortak kanaat: 'Abbas’ın liderliği gayrimeşru' YDH

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın son konuşmasında geçen Gazze'deki direnişi hedef alan sözleri, ulusal birlik ve ahlaki meşruiyet tartışmalarını alevlendirdi. Abbas'ın konuşmasının ardından direniş hareketleri ve siyasi analistler, Abbas’ın meşruiyetini yitirdiğini savundu.




YDH- Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Ramallah'taki Merkez Konsey toplantısında yaptığı konuşma, Filistin kamuoyunda sert tepkilere yol açtı.

Abbas'ın şehitleri “ölüler” olarak niteleyerek onlara saldırması ve Gazze'deki direnişi müstehcen bir dille niteleyerek onlara küfretmesi, dahası İsrail'in Gazze'deki sivil katliamlarını “rehine krizi” ile gerekçelendirmesi, Filistin davasında eşi benzeri görülmemiş yeni bir ahlaki ve ulusal çöküş oluşturdu.

Filistinli medya kuruluşları Mahmud Abbas’ın ‘’İsrail suçlarını aklayan, katili savunan ve kurbanı suçlayan bir hain olduğunu’’ vurguladı.

Abbas’ın, İsrail’in Filistin davası tarihindeki en acımasız soykırım savaşına karşı savaşan direnişçilere “köpek oğulları” ifadesini kullanması, direniş grupları tarafından sert bir şekilde eleştirilirken bu söylemlerinin, Filistinli şehitlerin fedakârlıklarına ve halkın direniş iradesine karşı bir “ihanet” olduğu vurgulandı.

Sosyal medyada ve sivil toplum örgütleri arasında geniş yankı uyandıran küfüre yönelik eleştiriler, Abbas’ın sözlerinin yalnızca kullanılan dil üzerinden değil, taşıdığı siyasi ve ahlaki anlam açısından da ciddi sonuçlar doğurduğu görüşünü öne çıkardı:

‘’Filistin halkının acı bir şekilde sormaya hakkı vardır: Kendine “Filistin liderliği” diyenlerin 564 günlük saldırı boyunca rolü neredeydi? Gazze kuşatıldığında, aç bırakıldığında ve yok edildiğinde Filistin Yönetimi neredeydi?’’

Gözlemciler, Abbas’ın hakaretlerinin İsrail işgal güçlerine değil, işgale karşı direnen Filistinlilere yönelmesinin “ulusal bir sapma” olduğunu belirtti.

 

Direnişten sert tepki

Hamas Siyasi Büro üyesi Bassem Naim, Abbas’ın konuşmasını “ahlak yoksunu bir dilin tezahürü” olarak nitelendirerek, onun liderlik ehliyetini kaybettiğini savundu.

“Bu kişilere bırakın bir halkı temsil etmeyi, bir koyun sürüsünü bile emanet edemezsiniz” diyen Naim, Abbas’ın Oslo Anlaşmaları’nın mimarı olarak işgalin önünü açtığını hatırlattı.

Filistinli Şehit Aileleri Buluşması, Abbas’ın konuşmasını “şehitlerin haysiyetine yönelik bir ihlal” olarak tanımlayarak, Gazze’de yaşanan yıkımın ortasında böyle bir söylemin “arkadan hançerleme” olduğunu dile getirdi.

Açıklamada, “Şehitlerimizi ölü olarak tanımlamak, onların halkın vicdanındaki yerini ve fedakârlıklarını yok saymaktır” denildi.

 

Meşruiyetini yitirmiş bir liderliğin yeniden üretimi

Filistin Direniş Güçleri İttifakı da Abbas’ın konuşmasına sert tepki gösterdi.

Koalisyon, Abbas’ın sözlerinin halk arasında bölünmeyi derinleştirdiğini, ulusal birliği tehdit ettiğini ve işgal söylemini benimsediğini belirtti.

Yapılan açıklamada, Merkez Konsey’in mevcut haliyle Filistin halkının iradesini temsil etmediği vurgulandı ve bu tür çıkışların, işgalin lehine olan politikaları meşrulaştırma çabası olduğu ifade edildi.

Koalisyon, Abbas’ın direnişçilere yönelik ağır sözlerini “Filistin arenasını işgalin çıkarlarına göre bölmeye yönelik umutsuz bir girişim” olarak nitelendirerek, halkın direniş hakkından vazgeçmeyeceğini vurguladı:

“Halkımızın direniş seçeneğine olan bağlılığı, ne müstehcen sözlerle ne de meşruiyetini yitirmiş konseylerle zedelenemez.”

 

Siyasi gerilim derinleşiyor

Siyasi analist Şarhabil el-Garib, Abbas’ın çıkışını, ABD’nin Hamas ile doğrudan temas kurmasının ardından gelen bir “panik tepkisi” olarak değerlendirdi.

El-Garib’e göre, bu gelişme, Hamas’ın Filistin siyasi denkleminde artan rolüne işaret ederken, Abbas’ın liderliğinin meşruiyetini daha da tartışmalı hale getirdi.

Öte yandan, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve Filistin Ulusal Girişimi, el-Fetih’in karar alma süreçlerindeki tekeli ve ulusal diyalog kararlarına uymamasını protesto ederek Merkez Konsey toplantılarına katılmadı.

Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Ramallah’taki Merkez Konsey toplantılarının 26 Nisan’a kadar sürmesi planlanıyor.

Ancak Abbas’ın açıklamalarıyla açılan bu yeni kriz hem iç siyasi dengeleri hem de işgale karşı mücadelenin stratejik yönünü yeniden tartışmaya açmış durumda.