Amerikan dış politika dergisi, Trump’ın İran’a yönelik askeri müdahale tehdidinin, hedefleri belirsiz tehlikeli bir bölgesel savaşın önünü açtığını belirtiyor. Dergi, bu bağlamda Fordo nükleer tesisine yönelik olası bir saldırının etkinliği ve başarı ihtimaline dair ciddi soru işaretleri bulunduğuna dikkat çekiyor.
YDH- Foreign Affairs dergisi, ABD Başkanı Donald Trump’ın 19 Haziran’da yaptığı açıklamada, İsrail’in İran’a karşı yürüttüğü askeri harekata Amerika’nın dâhil olup olmayacağına ilişkin kararını önümüzdeki iki hafta içinde vereceğini duyurmasının, bölgeyi tehlikeli bir savaşa sürükleyebileceği uyarısında bulundu.
Dergiye göre, bu girişim; hedefleri muğlak, stratejisi sınırlı ve riskleri son derece yüksek bir bölgesel çatışmanın habercisi olabilir.
Makale, Trump’ın söz konusu olası müdahaleyi, İsrail’in tek başına imha edemeyeceği yer altındaki Fordo nükleer tesisine yönelik “sınırlı bir hava saldırısı” olarak çerçevelemeye çalıştığını ancak bu yaklaşımın Irak Savaşı’nın Amerikan kamuoyunda hâlâ taze olan travmalarını hatırlattığını vurguluyor.
Trump yönetiminin, operasyonu “nokta atışı” olarak sunmasına karşın, Foreign Affairs bu hamlenin ciddi sonuçlar doğurabileceğini ve İran’ın Körfez’deki ABD üslerini ya da Amerikan dış temsilciliklerini hedef alabileceği olasılığına dikkat çekiyor.
Böyle bir durumun, sadece kısa vadeli bir askeri çatışma değil, öngörülemeyen sonuçlara yol açabilecek uzun soluklu bir savaşın kapılarını aralayabileceği uyarısı yapılıyor.
Dergiye göre, İran doğrudan misillemede bulunmasa dahi, ABD’nin sınırlı da olsa bu çatışmaya müdahil olması, nükleer programı durdurmak yerine diplomatik çözüm umutlarını daha da zayıflatacaktır.
Foreign Affairs, ABD ve İsrail’in İran’a yönelik açıklamalarının, Amerikan dış politikasının yapısal zaaflarını bir kez daha ortaya çıkardığını belirtiyor.
Bunlardan ilki; hava gücünün yalnızca taktik değil, stratejik hedefleri de etkili biçimde vurabileceği yönündeki inanç.
İsrail tarafı, İran’ın uranyum zenginleştirme kapasitesini ve nükleer programının çekirdek unsurlarını yok etmeye odaklanmış durumda.
Bu çerçevede Fordo yeraltı nükleer tesisi, İran’ın zenginleştirme kapasitesinin son kalesi olarak lanse ediliyor.
İsrail’in iddiasına göre, bu tesis yalnızca ABD’nin elinde bulunan 13.6 tonluk GBU-57 tipi sığınak delici bombalarla havadan etkisiz hale getirilebilir.
Ancak dergi, ABD’li yetkililerin bu bombaların 80 ila 110 metre kalınlığındaki beton koruma katmanlarını aşabileceğine dair iddiasına rağmen, bu kabiliyetin henüz sahada test edilmediğini vurguluyor.
ABD ordusunun değerlendirmelerine göre, Fordo’nun başarıyla imha edilmesi, milimetrik hassasiyetle birkaç bombanın art arda bırakılmasını gerektiriyor.
Foreign Affairs, ABD Hava Kuvvetleri’nin yeteneklerini küçümsemenin hata olacağını kabul etmekle birlikte, operasyonun başarısızlıkla sonuçlanma ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor.
Dergi, Trump yönetiminin bu tür bir senaryoya karşı hazırlıklı olması gerektiğinin altını çiziyor.
Sonuç olarak Foreign Affairs, Fordo’ya yönelik sınırlı bir saldırının dahi bölgesel bir yangını tetikleyebileceğini, üstelik bu müdahalenin İran’ın nükleer faaliyetlerini durdurmak yerine ABD’nin bölgedeki diplomatik manevra alanını daraltacağını öne sürüyor.
