ABD’li nükleer silah uzmanı Dr. Jeffrey Lewis, İsrail ve ABD’nin İran’a yönelik son operasyonlarını stratejik açıdan yetersiz buldu; Lewis'e göre operasyonlar “stratejik başarısızlık” riski taşıyor.

YDH- Middlebury Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü'nde silahsızlanma uzmanı olan Dr. Jeffrey Lewis, X hesabından yaptığı ayrıntılı değerlendirmede, İsrail'in 13 Haziran'da başlattığı İran'a saldırısının ve ABD'nin 22 Haziran gecesi Fordo nükleer tesisine yönelik operasyonunun İran’ın nükleer silah üretme potansiyeline yönelik temel unsurları hedef almakta yetersiz kaldığını belirtti.
Lewis’e göre, İran hâlâ nükleer silah yapımına yetecek miktarda yüksek zenginlikte uranyuma (HEU) ve bunun işlenmesini sağlayacak altyapıya sahip.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun saldırının gerekçesi olarak “İran’ın dokuz nükleer bomba yapacak kadar uranyum üretmesi” ifadesine atıfta bulunan Lewis, bu materyalin büyük ölçüde İsfahan yakınlarındaki yeraltı tünellerde depolandığını vurguladı.
İsrail ve ABD’nin İsfahan'a yönelik yoğun saldırılarına rağmen, bu tünellerin ya da içindeki materyalin yok edilmesine yönelik herhangi bir girişim görülmedi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi’nin de İran’ın bu uranyumu başka bir yere taşıdığını açıkladığını hatırlatan Lewis, “Ama kimse nereye taşıdığını bilmiyor. Buna rağmen hedef alınmadı” dedi.
Uydu görüntülerine dayanarak, İran’ın saldırılardan önce bu yeraltı tünelleri korumak için kamyonlar ve ağır inşaat makineleri sevk ettiğini ifade eden Lewis, Fordow’daki FEP tesisinde de benzer şekilde girişlerin toprakla kapatıldığına dikkat çekti.
“İran bir hareket yasağı bölgesi değil” diyen Lewis, saldırıdan önce gerçekleşen bu lojistik faaliyetlerin dikkate alınmamasını ciddi bir istihbarat zafiyeti olarak niteledi.
Ayrıca Lewis, ''Küçücük'' diyerek Marco Rubio'yu aşağıladı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio yaptığı açıklamada İran’da hiçbir şeyin hareket edemeyeceğini iddia etmişti.
Bazı Amerikan yetkililerinin, İran’ın elindeki uranyumu daha fazla zenginleştirme ve metal hale getirme kapasitesinin imha edildiği yönündeki açıklamalarına karşı çıkan Lewis, “Sorun var” diyerek bu görüşlere açıkça karşı çıktı.
Kum’daki Fordo ve Natanz’daki zenginleştirme tesislerine yönelik saldırıların başarılı olduğunu kabul eden Lewis, buna karşın Natanz’ın yakınında yer alan devasa yeraltı tesisinin hedef alınmadığını ve bu tesisin santrifüj üretmeye devam edebileceğini söyledi.
Bu yeraltı tesisin 2022 yılında İran tarafından “dağın kalbine” taşındığına dikkat çeken Lewis, tahmini 10 bin metrekarelik bu kompleksin başka ne tür faaliyetler barındırdığının bilinmediğini ancak potansiyel olarak zenginleştirme ve dönüşüm gibi ileri aşamalı faaliyetlere de ev sahipliği yapabileceğini belirtti.
UAEA, İran’ın resmi olarak bildirdiği tesislerde ve faaliyetlerde denetim yapıyor.
Natanz, Fordo, İsfahan ve Arak tesislerinde UAEA uzmanları ve izleme cihazları yer alıyor.
İran’ın kısa süre önce UAEA'ya, “gizli ve güvenli bir konumda” yeni bir zenginleştirme tesisi kurduğunu bildirdiğini de hatırlatan Lewis, bu tesisin UAEA tarafından denetlenmeden önce gerçekleşen hava saldırılarında hedef alınmadığını vurguladı.
“Bu durumun stratejik olarak büyük bir eksiklik olduğunu” belirten Lewis, bu yeni tesisin vurulmamış olmasının İran’a esnek bir nükleer yol haritası sağladığını ifade etti.
Lewis, İran’ın santrifüj üretme kapasitesini koruduğu sürece, haftada 1.5 santrifüj dizisi kurarak altı haftada 9 IR-6 dizisine ulaşabileceğini ve bunların 400 kg’lık uranyumu silah kalitesine (%90+) zenginleştirmek için yaklaşık iki aya ihtiyaç duyacağını hesapladı.
“Bu süreç toplamda beş ay sürer” diyen Lewis, ABD-İsrail ortaklığında gerçekleştirilen askeri operasyonların bu potansiyeli ortadan kaldırmaya yetmediğini belirtti.
''İsrail ile ABD'nin operasyonları o kadar işe yaramaz ki, diplomasi onların yanında daha faydalı kaldı'' diyen ABD'li uzman, JCPOA’nın (2015 Nükleer Anlaşması) İran’ın programını çok daha derinlemesine sınırladığını ve diplomasiye karşı uygulanan çifte standardı eleştirdi.
Operasyonun gerçek hedefinin İran rejimini yıpratmak olduğunu öne süren Lewis, Mayıs ayında ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı’nın İran’ın nükleer silah programını yeniden başlatmadığını açıkladığını, buna rağmen Rubio’nun bu istihbaratı “önemsiz” ilan ettiğini hatırlatarak, “Demek ki mesele program değil, rejim” yorumunu yaptı.