Middle East Eye (MEE) portalında yayımlanan analize göre, İsrail ve İran arasındaki savaş ile ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları, Pakistan'ı "bıçak sırtı" bir konuma getirdi. Analizde, İslamabad'ın Tahran'a diplomatik destek verirken askeri taahhütlerden kaçındığı ve olası bir çatışmanın yayılmasının yaratacağı mezhepsel ve stratejik risklerden derin endişe duyduğu belirtildi.
YDH - Middle East Eye (MEE) portalında yer alan analize göre, İran ile İsrail ve ABD arasındaki son savaş, Pakistan'ın geleneksel tarafsızlık politikasını sınırlarına kadar zorlayarak ülkeyi hassas bir duruma soktu.
Haberde, İslamabad'ın Tahran'a "kesin ve net" diplomatik destek sunarken, çatışmanın kendi topraklarına sıçramasından ve iç istikrarının bozulmasından endişe ettiği vurgulandı.
Analizde, Pakistan'ın İsrail ve ABD'nin saldırılarını "İran'ın egemenliğinin ve uluslararası hukukun bariz ihlalleri" olarak kınadığı, ancak askeri taahhütlerden bilinçli olarak kaçındığı belirtildi.
Mezhepsel gerilim endişesi
Pakistan'ın pozisyonunu hassaslaştıran en önemli faktörlerden birinin iç dinamikler olduğu ifade edilen analizde, ülkedeki yüzde 15-20'lik Şii azınlığın İran'la olan derin bağlarına dikkat çekildi.
Karaçili Şii din adamı Seyyid Ali Raza Rizvi, MEE'ye yaptığı açıklamada, "Tahran'a karşı Batı veya İsrail öncülüğündeki bir saldırıyla aynı safta yer almak, sadece nüfusumuzun önemli bir bölümünü yabancılaştırmakla kalmaz, aynı zamanda ülkenin iç güvenlik dokusunu da istikrarsızlaştırabilir," dedi..
Rizvi, İran'ın devrim lideri Ayetullah Ali Hamenei'nin hedef almanın sonuçları konusunda uyarıda bulundu ve "Ayetullah Hamenei, Molla Ömer, Saddam Hüseyin veya Beşşar Esed gibi değil. O, dünya çapında milyonlarca Şii için bir taklit merciidir. Onu hedef almak, Pakistan da dahil olmak üzere ciddi duygusal ve siyasi sonuçlar doğurur," ifadelerini kullandı.
'Ciddi yansımaları olacak'
Haberde, Pakistanlı güvenlik yetkililerinin de çatışmanın yayılma etkilerinden duyduğu endişeye yer verildi.
MEE'ye konuşan İslamabad'dan bir güvenlik yetkilisinin, "Bu çatışmanın her bakımdan Pakistan için ciddi yansımaları olması muhtemeldir ve bunun etkisine hazırlanmaya başlamalıyız," şeklindeki sözleri aktarıldı.
Ayrıca, ABD ve İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarının, nükleer bir güç olan Pakistan için tehlikeli bir emsal oluşturduğu kaydedildi. Pakistanlı bir dışişleri bakanlığı yetkilisinin, "İsrail'in İran üzerinde tam hava hakimiyeti sağlaması, bölgesel güvenlik denklemini önemli ölçüde değiştirir ve Pakistan'ın batı kanadındaki stratejik dengeyi tehdit eder," değerlendirmesine yer verildi.
