2025 yılında, Suriye'nin Tartus, Lazkiye ve Hama vilayetlerinde onlarca Alevi kadın kayboldu; aileler yardım için yalvarıyor.
YDH- Reuters'te yer alan habere göre, Suriye'deki Alevi toplumuna mensup kadınların kaçırılmasıyla ilgili vakalar artıyor. Kayıpların aileleri Mart ayından bu yana sosyal medyada duygusal çağrılar, çaresiz video mesajları ve sevdiklerinden haber almak için yapılan paylaşımlarla adeta sosyal medyayı doldurmuş durumda.
Reuters’ın yaptığı incelemeye göre, neredeyse her gün yeni bir kaçırılma vakası yaşanıyor gibi görünüyor. Ajans, başka topluluklara mensup kadınların aynı oranda kaybolduğuna dair çevrim içi herhangi bir bilgiye rastlamadığını belirtti.
Ajans, Suriye'nin Safita kentinde sokak ortasında kaybolan 29 yaşındaki Alevi bir kadın olan Abir'i kaçıranlar tarafından gönderilen yaklaşık 12 çağrı ve mesajı inceledi. Aracıların, Suriye numaralı telefonlardan iletişim kurarak ya ailesinin 15.000 dolarlık fidyeyi ödemesi gerektiğini, aksi takdirde Abir’i öldüreceklerini ya da insan kaçakçılığı yoluyla satacaklarını söyledikleri bildirildi.
Raporda, Abir’in, yaşları 16 ila 39 arasında değişen ve ailelerinin bu yıl kaçırıldığını veya kaybolduğunu bildirdiği en az 33 Alevi kadın ve kız çocuğundan biri olduğu belirtildi. Bu olayların, Beşşar Esed yönetiminin çöküşünün ardından meydana geldiği kaydedildi.
Birleşmiş Milletler kaçırılma vakalarını araştırıyor
Suriye'nin BM Soruşturma Komisyonu, 2023 yılı boyunca kaydedilen benzeri görülmemiş sayıda olayın ardından kayıp ve kaçırılan Alevi kadınlarla ilgili birçok vakayı aktif olarak incelediğini bildirdi.
2011 yılında insan hakları ihlallerini araştırmak üzere kurulan komisyonun bir sözcüsü, soruşturma tamamlanır tamamlanmaz bulgularını BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunacaklarını açıkladı.
Kayıp olan 16 kadın ve kız çocuğunun akrabalarıyla yapılan röportajlarda, yedi vakanın açıkça kaçırılma vakası olduğu ve ailelerin 1.500 ila 100.000 dolar arasında değişen fidye talepleri aldığı ortaya çıktı. Üç vakada –Abir’in durumu da dahil– ailelere kadınların yurtdışına kaçırıldığını bildiren mesajlar gönderildi.
Kalan dokuz kadınla ilgili ise herhangi bir bilgiye ulaşılamadı. Ailelerine göre, bu dokuz kadından sekizi kayboldukları sırada 18 yaşının altındaydı.
Ajansa göre, tüm 33 kadın da Alevilerin yaşadığı Tartus, Lazkiye ve Hama vilayetlerinde kayboldu. Yaklaşık yarısı sonrasında evlerine dönebildi; ancak hem hayatta kalanlar hem de aileleri, güvenliklerinden duydukları korku nedeniyle başlarına gelenler hakkında konuşmayı reddetti.
Reuters’a konuşan çoğu aile, polisin kayıpları veya kaçırılma vakalarını “ciddiye almadığını”, yetkililerin de kapsamlı bir soruşturma “yürütmediğini” söyledi.
Suriye hükümeti ulaşılamaz durumda
Suriyeli yetkililer bu bulgularla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadı. Ancak Tartus medya direktörü Ahmed Muhammed Hayr, Alevilere yönelik özel bir hedef alma durumunu reddederek, kaybolmaların genellikle aile içi anlaşmazlıklar ya da özel sebeplerden kaynaklandığını, kaçırılma olmadığını iddia etti. Ancak bu iddiasını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadı.
HTŞ rejimi lideri Colani tarafından, Mart ayında kıyı bölgelerinde yaşanan Alevi katliamlarını araştırmak üzere kurulan gerçekleri araştırma komitesinin bir üyesi de kayıp kadınlarla ilgili soruları yanıtlamayı reddetti.
