İran Meclisi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın nükleer tesislerde güvenlik amacıyla kurduğu tüm kamera ve ek güvenlik sistemlerinin ülke içinde yasaklanarak işbirliğinin askıya alınmasını onayladı.

YDH- İran İslam Cumhuriyeti, nükleer tesislerinin ve barışçıl faaliyetlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile işbirliğini, meclisin büyük çoğunlukla kabul ettiği plan doğrultusunda, ülkede her türlü güvenlik ve ek güvenlik kamerasının kurulmasını yasaklayarak askıya alacak.
Kararın, Ajans Genel Sekreteri’nin raporlarının İsrail ve ABD’nin İran’a yönelik saldırılarına gerekçe oluşturduğu gerekçesiyle alındığı bildirildi.
Plana göre, Anayasa Koruyucular Konseyi’nin onayından ve Meclis Başkanı’nın resmî tebliğinden sonra hükümet, nükleer tesislerin ve barışçıl nükleer çalışmaların güvenliği sağlanana kadar Ajans temsilcileri ve denetçilerine yönelik ciddi kısıtlamalar getirmekle yükümlü kılınacak.
Söz konusu güvenlik önlemleri ayrıca Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nin onayını gerektirecek.
Bazı milletvekilleri NPT’den çekilme önerisi sunsa da Meclis yalnızca işbirliğinin durdurulmasına karar verdi.
Yasaya göre işbirliğinin yeniden başlatılması için iki temel şartın yerine getirilmesi gerekecek:
İran İslam Cumhuriyeti’nin ulusal egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı gösterilmesi ve nükleer tesislerin ve bilim insanlarının güvenliğinin Birleşmiş Milletler Şartı çerçevesinde, Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından belirlenecek şekilde sağlanması.
İran’ın NPT’nin 4. maddesinde tanınan tüm haklarına, özellikle ülkede uranyum zenginleştirme hakkına eksiksiz saygının güvence altına alınması.
Planın ek hükmüne göre, bu şartların yerine getirildiğinin tespiti, Atom Enerjisi Kurumu’nun raporuna ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nin onayına bağlı olacak.
Ayrıca hükümet, şartların yerine getirilme durumuna ilişkin raporunu her üç ayda bir Meclis’e ve Konsey’e sunmak zorunda olacak.
Meclis ayrıca, toplam 218 oyun 190’ı lehte olmak üzere kabul edilen maddeyle, yasada belirtilen yükümlülüklerin eksik veya hiç uygulanmamasına sebep olan her türlü fiil ya da ihmali, İslami Ceza Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca altıncı derece ta’zir suçu olarak düzenleyerek yaptırıma bağladı.