Starlink ve Musk’ın İran’a karşı gizli operasyonu

img
Starlink ve Musk’ın İran’a karşı gizli operasyonu YDH

MintPress News, Elon Musk’ın Starlink terminalleri aracılığıyla İran’a iletişim ekipmanı kaçırarak ABD’nin rejim değişikliği çabalarına destek verdiğini, ayrıca yalnızca İran’da değil, Ukrayna, Venezuela ve Bolivya gibi ülkelerde de ABD çıkarları doğrultusunda siyasi müdahalelerde bulunduğunu belirtti.




YDH- MintPress News’te yer alan bir analize göre, Elon Musk, ABD hükümetiyle birlikte hareket ederek İran’a iletişim ekipmanları kaçırdı ve Washington’ın Tahran’daki mevcut yönetimi devirmeye yönelik girişimlerine destek verdi.

Bu durum, hem ABD’nin İran’da rejim değişikliği sağlama çabalarının hem de Musk’ın ABD ulusal güvenlik kurumlarıyla olan yakın ilişkisinin bir parçası olarak değerlendirildi.

ABD’nin Tahran planında Silikon Vadisi desteği

Washington, on yıllardır İran’daki hükümeti devirmeye çalıştı. MintPress News, bugün bu çabanın en güçlü destekçilerinden birinin CIA ya da Pentagon değil, Silikon Vadisi olduğunu belirtti.

Elon Musk, sahibi olduğu Starlink uydu internet sistemi aracılığıyla İran’a binlerce terminalin gizlice sokulmasına yardım etti. Bu terminaller, muhalif grupların devletin uyguladığı internet sansürünü aşmasını ve gizlice organize olmasını sağladı.

Analize göre, Trump döneminde İç Güvenlik Danışma Konseyi’nde görev yapan Mark Levin’in Musk’a “İran rejiminin tabutuna son çiviyi çakması” çağrısında bulunmasının ardından Musk, “ışınlar açık” diyerek Starlink sinyallerinin İran’a yönlendirildiğini açıkladı.

İsrail’in saldırılarının ardından İran İletişim Bakanlığı, internet erişimini ciddi şekilde kısıtladı. Bu durum, ülke içindeki Amerikan ve İsrail yanlısı unsurların haberleşmesini zorlaştırdı. Ancak Starlink terminalleri bu kısıtlamaların aşılmasına olanak sağladı.

İran’da gizli Starlink operasyonu

Starlink, kullanıcılara doğrudan SpaceX’e ait binlerce uyduya bağlanarak internet erişimi sunan bir sistem. Küçük ve taşınabilir terminaller, hemen her yerde çalışabiliyor ve çevredeki kullanıcıların hükümet denetiminden bağımsız bir şekilde internete bağlanmasına imkân tanıyor.

Musk, daha önce de İran’da benzer girişimlerde bulundu. 2023’te ABD destekli protestoların en yoğun olduğu dönemde, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın İran’daki “internet özgürlüğünü destekleme” açıklamasına Musk “Starlink’i aktive ediyorum” şeklinde yanıt verdi. Kısa bir süre sonra Musk, ülkeye yüzlerce Starlink terminali soktuğunu açıkladı ve “İran’da yaklaşık 100 Starlink aktif.” dedi.

MintPress, operasyonun çapının oldukça büyük olduğunu ve 18 ay içinde yaklaşık 20.000 terminalin İran’a sokularak geniş bir muhalefet ağına hizmet ettiğini belirtti.

Ukrayna’daki savaşta Starlink rolü

MintPress’e göre Starlink, yalnızca İran’da değil, Ukrayna’da da ABD çıkarları doğrultusunda önemli bir rol oynadı. Rusya, Ukrayna’nın iletişim altyapısını hedef aldıktan sonra ABD hükümeti binlerce Starlink terminalini Ukrayna’ya gönderdi. Bu terminaller, Ukrayna ordusunun ve kamu kurumlarının iletişim altyapısını ayakta tuttu.

Starlink terminalleri, NATO ülkeleri tarafından gönderilen yüksek teknolojili silahların hedefleme sistemlerinin çalışmasını sağladı. Bir Ukraynalı yetkili, The Times of London’a verdiği demeçte, düşmanı termal kameralarla tespit etmek için “Starlink kullanmak zorundayım.” dedi.

MintPress, Ukrayna’da yaklaşık 42.000 Starlink terminali bulunduğunu ve bunların hükümetten hastanelere, orduya kadar birçok kurumu çevrim içi tuttuğunu yazdı. Bir Ukraynalı asker, Starlink’in “savaşın seyrini değiştirdiğini” ve Mariupol’de yeraltında bile çalıştığını belirtti.

Musk ve ABD istihbarat ağı

Musk’ın şirketi SpaceX, ABD istihbarat kurumlarıyla çok sayıda büyük sözleşmeye imza attı. 2021’de Ulusal Keşif Ofisi ile 1.8 milyar dolarlık bir casus uydu projesi sözleşmesi imzalandı. Aynı yıl, 500 milyon dolarlık Lockheed Martin casus uydu sistemi ile bir Hava Kuvvetleri komuta uydusunu da yörüngeye taşıdı.

Analizde, SpaceX’in kurulmasında CIA’ye bağlı yatırım şirketi In-Q-Tel’in o dönemki başkanı Mike Griffin’in önemli rol oynadığı belirtildi. Musk ile birlikte 2002’de Moskova’ya giderek ucuz Rus füzeleri satın almaya çalıştılar. Bu girişim başarısız oldu ancak Griffin, Musk’ın savunma sanayisinde destekçisi olmaya devam etti.

Griffin daha sonra NASA başkanı oldu, Pentagon’da görev aldı ve SpaceX’in iflastan kurtulmasına yardımcı olan büyük kamu ihalelerini sağladı. Musk, ilk çocuğuna Griffin adını verdi. Diğer çocuğunun adı ise CIA tarafından geliştirilen A-12 uçağından esinlenilerek X Æ A-12 oldu.

Nükleer savaş hazırlıkları: Castelion

Analizde, SpaceX’in yan kuruluşu Castelion’un 2022 yılında kurulduğu ve Pentagon’a uzay tabanlı bir nükleer savunma sistemi geliştirme sözü verdiği belirtildi. “Amerikan Demir Kubbesi” olarak adlandırılan bu sistem, SpaceX uydularının modifiye edilerek yabancı füzeleri vurabilecek hâle getirilmesini amaçladı.

Bu sistemin savunma amaçlı gibi görünse de ABD’yi dokunulmaz hale getireceği ve başka ülkelere karşı saldırı düzenleyebileceği ifade edildi. Böyle bir sistem, Soğuk Savaş’tan bu yana var olan karşılıklı nükleer tehdit dengesini bozacak bir adım olarak tanımlandı.

Venezuela, Bolivya, Almanya, İngiltere ve Kanada’daki müdahaleler

MintPress’e göre Musk, yalnızca İran ve Ukrayna’da değil, başka ülkelerde de siyasi müdahalelerde bulundu. 2024’te Venezuela seçimlerinde sağcı aday Edmundo Gonzalez’i destekleyerek, seçimde hile yapıldığına dair sahte videolar paylaştı. Devlet Başkanı Maduro’nun sosyal medya hesabını kapattı ve onu Guantanamo’ya gönderme tehdidinde bulundu.

2019’da Bolivya’da Devlet Başkanı Evo Morales’e karşı düzenlenen ve “Lityum Darbesi” olarak anılan olayda, Musk’ın da rol oynadığı öne sürüldü. Morales, ülkenin dev lityum kaynaklarını yabancı şirketlere açmayı reddetmişti. Darbenin ardından gelen yönetim, Musk’ı ülkeye davet etti. Musk, bu süreçle ilgili “İstediğimizi deviririz, alışın.” dedi.

Ayrıca Musk, Almanya’da aşırı sağcı AfD Partisi’ni, İngiltere’de ırkçı Tommy Robinson’ı, Kanada’da ise sağcı Pierre Poilievre’i destekledi. Ancak Kanada’da halkın tepkisi üzerine Liberal aday Mark Carney kazandı. Musk’ın “Kanada bir eyalet” iması da seçim sonucunu etkiledi.

MintPress News’in aktardığına göre, Elon Musk artık sadece bir teknoloji milyarderi değil; ABD’nin küresel rejim değişikliği stratejilerinde “aktif bir uygulayıcı” haline gelmişti. İran’da rejim değişikliğini desteklemesi, Ukrayna’daki savaşı teknolojiyle desteklemesi, Latin Amerika’da darbelerde rol oynaması ve Avrupa’da siyasi aktörlerle bağlantı kurması, Musk’ı “modern çağın en etkili özel sektör aktörlerinden biri” konumuna yükseltmişti.

Analizde, 1979'daki İslam Devrimi'nden bu yana İran'ın ABD'nin “en büyük endişelerinden biri” olduğu ve Washington'ın Elon Musk gibi teknoloji patronlarının “desteğine” güvendiği ifade edildi.