Beyaz Saray’da sürpriz dosya: İsrail-HTŞ anlaşması mı geliyor?

img
Beyaz Saray’da sürpriz dosya: İsrail-HTŞ anlaşması mı geliyor? YDH

İsrail medyasına göre, Netanyahu ile Trump’ın Beyaz Saray görüşmelerinde İsrail’in HTŞ ile ilişkileri normalleştirme, güvenlik garantileri ve Eli Cohen’in cesedinin iadesi gibi başlıklar ele alındı.




YDH- İsrail’in önde gelen gazetelerinden Yediot Ahronot'un haberinde, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki görüşmelerinde en önemli başlığın, işgal altındaki Suriye’deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün başta olduğu yönetimin Suriyelilere 'önemli bir siyasi kazanım' olarak sunabileceği İsrail-HTŞ ilişkilerinin normalleşmesi olduğu belirtildi.

İsrailli gazetede, ''bu temasların bölgesel barış açısından kayda değer bir ilerlemeye zemin hazırlayabileceği'' ifade edilerek, “İsrail ile HTŞ arasındaki ilişkiler sisteminde kısmi bir ayarlama yapılması, Orta Doğu'da dramatik bir gelişmenin önünü açabilecek bir potansiyeli taşıyor” denildi.

Yediot Ahronot, İsrail-HTŞ arasında ''güven artırıcı adımların bu sürecin temelini oluşturabileceğini'' vurgulayarak, bu kapsamda İsrailli casus Eli Cohen’in cesedinin iadesinin gündeme gelebileceğini belirtti.

Gazete, söz konusu görüşmenin neden bu kadar kritik ve dönüştürücü olabileceği sorusunu gündeme getirerek, İsrail’in bazı güvenlik güvenceleri karşılığında somut adımlar atmaya hazır olduğuna işaret etti.

Buna göre, İsrail'in, Birleşmiş Milletler değil, doğrudan ABD yönetimi tarafından sağlanacak güvenlik garantileri karşılığında Suriye sınırındaki askerden arındırılmış bölgeden çekilmeyi kabul edebileceği öne sürüldü.

Söz konusu güvenlik mekanizmasının, ''cihatçı unsurların sınıra yakın bölgelerde konuşlanmaya çalışması durumunda İsrail’in müdahale hakkını koruyacağı bir model olabileceği'' belirtildi.

Gazete ayrıca, bu sürecin yalnızca güvenlik işbirliğiyle sınırlı kalmayabileceğini, diplomatik sürecin genişletilerek ikili ilişkilerin kurumsallaştırılması, işgal altındaki Suriye eğitim sisteminde yapısal değişiklikler ve İsrail’in sınır bölgelerinde tarım projelerine destek vermesi gibi adımları da içerebileceğini aktardı.

Haberde, İsrail-HTŞ barış sürecinin istikrara kavuşması durumunda Suudi Arabistan, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ılımlı Arap ülkelerinin işgal altındaki Suriye’ye yönelik yatırımlarını artırabileceği ifade edildi. Bu gelişmenin savaş riski algısını azaltarak büyük ölçekli finansal yatırımların önünü açabileceği belirtildi.

Yediot Ahronot’un analizine göre, Trump’ın İbrahim Anlaşmaları’nı genişletme yönündeki hamlesi, hem uluslararası arenada liderliğini pekiştirebilir hem de onu Nobel Barış Ödülü için "öncü adaylardan biri" haline getirebilir.

Haberde, Trump’ın bu süreci “Amerika’yı yeniden büyük yapma” vizyonunun bir parçası olarak lanse edebileceği, ABD’nin de işgal altındaki Suriye'nin yeniden inşası ve kalkınmasında merkezi bir rol oynayarak hem ekonomik hem stratejik kazanç sağlayabileceği vurgulandı.