ABD Başkanı Donald Trump'a yakınlığıyla bilinen elçi Tom Barrack'ın, Lübnan'ın başka bir ülkeye 'ilhak edilebileceği' yönündeki sözleri ülkede tepkilere yol açtı. Lübnan hükümeti ve 'egemenlik yanlısı' olarak bilinen siyasi ve ruhani liderler sessiz kalmayı tercih etti.
YDH - Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın elçisi Tom Barrack'ın, Lübnan'ın başka bir ülkeye ilhak edilmesinin, devletin ve Amerika'nın projesinin Hizbullah'ın silahları karşısındaki başarısızlığına verilecek tek yanıt olacağını öne süren sözleri ülkede şok etkisi yarattı.
Barrack'ın, Washington yönetiminin çaresiz olmadığını ve müttefiklerinin aleyhine bile olsa beklenmedik çözümler üretebileceğini ima eden açıklamaları, Lübnan için "varoluşsal riskler" barındıran bir uyarı olarak yorumlandı.
Barrack'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de güçlü dostluk bağları bulunan ve doğrudan Trump'ın düşüncelerini yansıtan bir isim olması, sözlerinin ciddiyetini artırıyor.
Açıklamalarının Dışişleri Bakanlığı veya büyükelçilik denetiminden geçmediği, doğrudan Trump'ın görüşlerini yansıttığı biliniyor.
'Egemenlik yanlıları' ve hükümetten derin sessizlik
Barrack'ın açıklamaları karşısında Lübnan hükümeti, "egemenlik yanlısı" olarak bilinen siyasi şahsiyetler ve partilerden beklenen sert tepki gelmedi.
Lübnan Kuvvetleri lideri Semir Caca gibi bazı isimler, sorumluluğu devlete yüklemekle yetindi.
En dikkat çekici tepkisizlik ise Hristiyan ruhani liderlerden geldi. Pazar vaazlarında konuya ne yakın ne de uzaktan değinildi.
Patrik Bişara Rai, "vatanı kuşatan baskılar karşısında ailenin öneminden" bahsederken, Beyrut Rum Ortodoks Metropoliti İlyas Avde ise "devlet ve anayasa" konusunu işledi.
El-Ahbar gazetesine konuşan Rai'nin ziyaretçileri, konu kendisine açıldığında Patriğin sadece "dinleyici konumunda olduğunu" aktardı.
Gazetenin edindiği bilgilere göre, Lübnan devleti konuyla ilgili herhangi bir resmi tutum sergilemeyecek. ABD Büyükelçiliği ile yapılan temasların ardından Barrack'ın yaptığı "açıklayıcı" açıklamanın yeterli görüldüğü öğrenildi.
Barrack'tan 'yanlış anlaşıldım' açıklaması
Gelen tepkiler üzerine Tom Barrack, X platformu üzerinden bir açıklama yayımladı. Barrack, "Suriye ile ilgili son açıklamalarım yanlış anlaşıldı. Bunlar Lübnan'a yönelik bir tehdit değil, Şam'ın attığı etkileyici adımlara bir övgüydü," ifadelerini kullandı.
Barrack, "Suriye'nin, Başkan Donald Trump'ın yaptırımları kaldırarak sunduğu tarihi fırsatı değerlendirmek için çok hızlı hareket ettiği gerçeğine işaret ettim," diye ekledi.
Özgür Yurtsever Hareket: Bizi başarısız deneylerle tehdit etmeyin
Özgür Yurtseverler Hareketi'nden önde gelen kaynaklar ise, "Suriye ile hangi rejim olursa olsun en iyi ilişkileri istiyoruz, ancak Suriye'nin Lübnan'dan bir karış toprak almaya çalıştığı gün, daha önce yaptığımız gibi buna karşı koyacağız," açıklamasında bulundu.
Kaynaklar, "Kimse bizi başarısız olmuş deneyleri tekrarlamakla tehdit etmesin," diyerek Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi tehdidinin gereksiz olduğunu ve çözüm üretmeye yardımcı olmadığını belirtti.
Kaynaklar ayrıca, "Silahın, kaynaklarını korumak için devletin elinde bir koz olmasını istiyoruz. Ancak dış güçlerle tehdit etmek, içerideki bazı kesimlere 'silahını teslim et ki seni öldüreyim' dediğiniz hissini veriyor," değerlendirmesinde bulundu.
Kaynaklar, "yeni egemenlik yanlısı kimliğine bürünenlerin" soruna çözüm aramak yerine iç savaşı kışkırttığını da eleştirdi.
