Lübnanlı vekil, ABD'li elçinin sözlerine karşı devleti göreve çağırdı

img
Lübnanlı vekil, ABD'li elçinin sözlerine karşı devleti göreve çağırdı YDH

Direnişe Vefa İttifakı üyesi ve milletvekili İbrahim el-Musevi, ABD'li elçi Tom Barrack'ın Lübnan'ı 'tarihi Şam diyarı'na döndürme imasında bulunan 'kibirli açıklamalarına' sert tepki gösterdi. Musevi, Lübnan devletinin bu 'düşmanca ve küstah' ifadelere karşı ABD Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağırarak kararlı bir yanıt vermesi gerektiğini vurguladı.




YDH - Hizbullah'ın Lübnan meclisindeki grubu Direnişe Vefa İttifakı üyesi ve Meclis Dışişleri Komisyonu üyesi İbrahim el-Musevi, ABD'li elçi Tom Barrack'ın "kibirli açıklamalarının" Lübnan devleti tarafından "sert ve kararlı bir yanıt" gerektirdiğini belirtti.

Musevi, Barrack'ın sözlerinin yanıtsız bırakılmaması gerektiğini vurgulayarak, Lübnan'ın "Amerika'nın dayatmalarına veya İsrail tehditlerine asla boyun eğmeyeceğini" söyledi.

'ABD'nin garip açıklamaları şaşırtıcı değil'

Yaptığı yazılı açıklamada Barrack'ın sözlerini değerlendiren Musevi, "ABD yönetiminin ve dünyanın dört bir yanına uzanan şer planlarının bir parçası olan yetkililerinin açıklamaları bizi şaşırtmıyor," dedi.

Musevi, mantık, siyaset ve diplomasi kurallarıyla çelişen her tuhaf açıklamanın arkasında ABD yönetiminin olduğunun bilindiğini ifade etti.

Bu duruma kanıt olarak onlarca örnek olduğunu belirten Musevi, "Eski Başkan Trump’ın Gazze’yi satın alıp Riviera'ya çevirme, Grönland’ı satın alma veya Kanada’yı ABD’ye ilhak etme gibi birkaç tutumunu hatırlamak, bu yönetimin mantık ve rasyonaliteden ne kadar uzaklaştığını ve kibirli emperyalist eğilimlerinin ne kadar köklü olduğunu somut olarak anlamak için yeterlidir," diye ekledi.

'Amerikan-Siyonist projenin göstergesi'

Musevi, Amerikalı elçinin Lübnan'ı "tarihsel Şam diyarı"na döndürme imasında bulunan açıklamalarının "tehlikeli niyetler barındırdığını" ve "bölge geneli, özellikle de Lübnan için çizilen Amerika ve Siyonist rejimin uyguladığı projenin ana hatlarını açıkça ortaya koyduğunu" savundu.

"Ancak bu elçinin gözden kaçırdığı ya da belki de bilmediği şey, Lübnan'ın gerçeğidir," diyen Musevi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Lübnan, tehditlere boyun eğen, egemenliğinden taviz veren bir ülke değildir. Aksine, onurunu ve egemenliğini korumak için topraklarını evlatlarının kanıyla sulamış bir direniş, izzet ve kararlılık ülkesidir. Lübnan, hiçbir zaman Amerika'nın dayatmalarına, İsrail tehditlerine veya herhangi bir dış güce tabi olmayacak, onun bir uzantısı haline gelmeyecektir."

'ABD Büyükelçisi derhal çağrılmalı'

Bu "kibirli açıklamaların" Lübnan devleti tarafından siyasi ve diplomatik düzeyde "sert ve güçlü bir yanıt" verilmeden geçiştirilmemesi gerektiğini belirten Musevi, Lübnan Dışişleri Bakanlığı'nın derhal ABD Büyükelçisi'ni çağırarak bu "düşmanca ve küstah açıklamaları" resmi olarak reddettiğini bildirmesi gerektiğini söyledi.

Musevi ayrıca, Lübnan devletinin, ABD yönetiminin Lübnan'ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı duyması ve iç işlerine karışmaması gerektiğini açıkça ilan etmesi gerektiğini vurguladı.

Musevi, ABD'nin 1701 sayılı kararın uygulama belgesi uyarınca İsrail ile ateşkesin garantörü olma rolünü üstlendiğini ancak bu taahhüdün tek bir harfini bile yerine getirmediğini, aksine "İsrail'in Lübnan'a yönelik işgal ve saldırganlığının devam etmesine kalkan olduğunu" sözlerine ekledi.



Makaleler

Güncel