İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Iraklı direniş gruplarını açıkça tehdit etmesi, Bağdat'ta hem resmi hem de gayriresmi kanalları harekete geçirdi. Irak hükümeti egemenlik vurgusu yaparak sükunet sağlamaya çalışırken, direniş grupları olası bir saldırıya karşı "seçeneklerinin" olduğunu duyurdu.
YDH - İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler kürsüsünden Iraklı direniş gruplarını ve liderlerini doğrudan hedef alması, bölgedeki tansiyonu bir kez daha yükseltti.
Netanyahu'nun "liderlerini ortadan kaldırmakla" tehdit ettiği sözleri, Bağdat'ta hükümetin de sert tepkisine yol açtı. Irak Dışişleri Bakanlığı, "Herhangi bir Irak vatandaşına yönelik saldırı, Irak’ın egemenliğine topyekûn bir saldırı anlamına gelir," açıklamasıyla net bir çizgi çekti.
Netanyahu konuşmasında, "Irak’taki milisler ve liderleri hâlâ korku içinde yaşıyor. İsrail’e saldıracak olurlarsa, yok edilirler," ifadelerini kullanmış ve Gazze'deki operasyonlar sürerken İsrail'e yönelecek her tehdidin aynı sert karşılığı alacağını vurgulamıştı.
Hükümet devrede
Lübnan merkezli el-Ahbar'a konuşan "Irak Direnişi Koordinasyonu" içindeki kaynaklar, İsrail'den gelen tehditlerin "ciddi alınmadığını" ancak yine de ihtiyatı elden bırakmadıklarını belirtti. Bu kapsamda son günlerde hem güvenlik hem de siyasi düzeyde bir dizi toplantı yapıldı.
Bu süreçte Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin de devreye girdiği öğrenildi. Sudani'nin, danışmanları ve Koordinasyon Çerçevesi liderleri aracılığıyla direniş gruplarıyla teması artırdığı ve olası "aceleci bir misilleme" kararının önüne geçmeye çalıştığı bildirildi.
Kaynaklar, mevcut eğilimin gerginliği tırmandırmamak yönünde olduğunu ancak her türlü gelişmeye karşı teyakkuz halinin sürdüğünü aktardı.
Direnişten yanıt: Seçeneklerimiz var
Hükümetin sükunet arayışına karşın direniş kanadından gelen mesajlar daha keskindi. Haşd Şabi Başkanı Falih el-Feyyad, Netanyahu’nun "tüm kırmızı çizgileri aştığını" belirterek, "Irak, maruz kalabileceği herhangi bir saldırıyı püskürtmeye yetecek araçlara sahip," dedi.
Nuceba Hareketi sözcüsü Hüseyin Musevi ise Netanyahu'nun dilini, "Gazze’deki yenilgiden kaçmak isteyen bir adamın içine düştüğü açmaz" olarak yorumladı.
Musevi, el-Ahbar'a yaptığı açıklamada, "Irak direnişi çeşitli seçeneklere sahip ve Siyonist işgale, egemenliğimize dair hiçbir dayatmada bulunmasına izin vermeyecek," diye konuştu.
Musevi, İsrail'in daha önce Irak direnişinin gücünü test ettiğini ve "yeni bir maceraya kalkışmasının sonuçlarının ne kadar ağır olacağını bildiğini" sözlerine ekledi.
Caydırıcılık mı, saldırı sinyali mi?
Güvenlik uzmanları ise Netanyahu'nun sözlerini farklı açılardan değerlendiriyor. Uzman Abdussettar el-İsevi, tehditlerin temel amacının "silahlı grupları caydırmak" olduğunu ve bu grupların hâlâ İsrail'in hedef listesinde yer aldığını gösterdiğini söyledi.
Bir diğer uzman Hüseyin el-Ali ise bu açıklamaların, "Iraklı liderleri ya da askerî hedefleri vurmayı amaçlayan sınırlı saldırı planlarının sinyali olabileceği" uyarısında bulundu.
El-Ali, "İsrail’den gelebilecek sınırlı bir saldırı bile, bölgede daha geniş çaplı bir çatışmayı tetikleyebilir," değerlendirmesini yaptı.
