Gazeteci Çağlar Tekin’in Yeryüzü TV kanalında, 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu’nun üzerinden geçen iki yılın anlamının ve bu sürecin tarihsel niteliğinin ele alındığı son programda, operasyon “11 Eylül” benzetmesinden ayrıştırılarak, kendi özgün bağlamında değerlendirildi ve tartışma, dönemin gerçekte kime zafer, kime yenilgi getirdiği sorusu etrafında şekillendi.
YDH- Gazeteci Çağlar Tekin ve YDH Genel Yayın Yönetmeni Alptekin Dursunoğlu, Yeryüzü TV’de gerçekleştirdikleri programda, ABD ve İsrail’in Gazze özelinde yürüttüğü stratejik planları ile Filistin direnişinin buna verdiği tepkileri kapsamlı bir şekilde analiz etti. Programda, söz konusu anlaşmanın direnişin askeri zaferini garanti etmediği ve İsrail’in gelecekte yeniden saldırmayacağına dair herhangi bir kesin güvence sunmadığı vurgulandı. Programın devamında ise, Filistin’deki tarihsel direniş örnekleri üzerinden İngilizler ve Siyonistlere karşı mücadele stratejilerini tartışan Tekin ve Dursunoğlu, 1967 savaşından sonra Arap devletlerinin “üç hayır” politikasını ve İsrail’e karşı direniş stratejilerini anlamaya çalıştılar. Ardından ikili, bölgede Suriye’nin etkisinin zayıflaması, Hizbullah’ın kapasite kaybı iddiası ve Direniş Ekseni’nin bazı kritik noktalarının işlevselliğinin sınırlı hale gelmesi gibi dönüşümleri değerlendirdi. Dahası, bu çerçevede, İsrail’in olası yeniden saldırılarına karşı direnişin hazırlıklı olması gerektiği, mevcut anlaşmaların ise yalnızca geçici çözüm üretebildiği belirtildi. Son olarak, Filistin halkının varlık ve meşru savunma haklarının uluslararası aktörlerce desteklenmemesi, bölgedeki emperyalist çıkarların etkisiyle ilişkilendirildi.
