Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi, İsrail’in Gazze Şeridi’nde iki yıldır sürdürdüğü soykırımda zarar görmeyen hiçbir Filistinlinin olmadığını açıkladı. Yayımlanan rapora göre, bu süreçte 75 binden fazla kişi öldürüldü, 270 binden fazla kişi ise öldürme, yaralama veya alıkoyma eylemlerinden etkilendi.
YDH - Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi (Euro-Med), İsrail’in Gazze Şeridi’nde iki yıldır devam eden saldırılarının bir soykırım olduğunu ve bölgedeki hiçbir Filistinliyi ayırt etmediğini duyurdu.
Gözlemevinin yayımladığı raporda, ilk verilerin son iki yılda Gazze’de 270 binden fazla kişinin öldürüldüğünü, yaralandığını veya alıkonulduğunu gösterdiği belirtildi.
Bu rakam, bölge nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sine karşılık geliyor.
İki yılda 75 binden fazla sivil katledildi
Rapora göre İsrail ordusu, son iki yılda Gazze’de yaklaşık 75 bin 190 Filistinliyi katletti. Hayatını kaybedenlerin yüzde 90’ının sivil olduğu, kurbanların yarısını ise çocuk ve kadınların oluşturduğu kaydedildi.
Gözlemevi, hayatını kaybedenler arasında 21 bin 310 çocuk ve 13 bin 987 kadın bulunduğunu bildirdi.
Bununla birlikte raporda, soykırım saldırılarının yaklaşık 173 bin 200 kişiyi yaraladığı ve on binlerce kişinin kalıcı engellerle veya ağır yaralanmalarla yaşamını sürdürdüğü ifade edildi.
Euro-Med, yaklaşık 40 bin kişinin kalıcı veya uzun süreli sakatlık yaşadığını, bu grubun içinde 21 bin çocuğun yer aldığını aktardı.
Ayrıca 45 bin 600 çocuğun ebeveynlerinden birini ya da her ikisini kaybettiği, binlercesinin ise ailelerinin akıbetini hâlâ bilmediği vurgulandı.
Gözaltılar, açlık ve kitlesel yerinden edilme
Gözlemevi, İsrail ordusunun son iki yılda Gazze’de yaklaşık 12 bin Filistinliyi rehin aldığını belirtti. Bu kişilerden yaklaşık 2 bin 700’ünün hâlen gözaltında tutulduğu veya kaybedildiği bilgisine yer verildi.
Raporda ayrıca 160’ı çocuk olmak üzere 482 Filistinlinin yetersiz beslenme nedeniyle yaşamını yitirdiği ve Gazze’de gıda güvencesizliğinin kritik düzeyde devam ettiği ifade edildi.
Euro-Med, Gazze nüfusunun yüzde 99’unun en az bir kez zorla yerinden edildiğini belirterek, “Ateşkes anlaşması, İsrailli yetkililerin uluslararası ve ulusal mahkemelerde hesap vermesine yönelik çabaları hiçbir şekilde engellememeli ya da geciktirmemeli” diye ekledi.
