Hizbullah milletvekili Hasan İzzeddin, İsrail'in Lübnan'daki hava saldırılarının kapsamını genişleterek sivil ve ekonomik alanları hedef aldığını söyledi. İzzeddin, bu saldırıların amacının halkın iradesini kırmak olduğunu belirterek, direnişin kararlılığının bu durumdan etkilenmeyeceğini vurguladı.
YDH - Hizbullah’ın meclis grubu Direnişe Vefa İttifakı milletvekili Hasan İzzeddin, İsrail’in son dönemde hem Bekaa’da hem de güneyde düzenlediği hava saldırılarının kapsamını genişlettiğini belirtti.
İzzeddin, askeri hedeflerin tükenmesinin ardından bombardımanların sivil ve ekonomik alanlara yöneldiğini ve bunun Lübnan halkı üzerinde baskı kurma amacı taşıdığını ifade etti.
El-Ahbar'ın haberine göre Lübnan’ın Gaziyye beldesinde düzenlenen bir törende konuşan İzzeddin, “Düşman, hem direnişçi köylerin hem de saldırılardan zarar gören bölgelerin yeniden inşa edilmesini engellemeye çalışıyor. Amaç, halkın iradesini zayıflatmak ve korku ile tedirginlik yaymak” dedi.
Hasan İzzeddin, “İsrail’in saldırıları ne kadar artarsa artsın, bu, Hizbullah’ın kararını ya da direnişin bu topraklardaki kararlılığını etkilemeyecek” diye konuştu.
"Tel Aviv taahhütlerine bağlı kalmıyor"
İzzeddin, İsrail’in saldırılarını yoğunlaştırmasının, Tel Aviv yönetiminin ateşkes ve saldırıların durdurulmasına dair hiçbir taahhüdüne bağlı kalmadığını gösterdiğini belirtti.
İzzeddin, İsrail’in tutumuna ilişkin, “Amerikalının başkanlık ettiği ve yanında Fransızın bulunduğu komitenin kararlarını da, imzaladığı hiçbir anlaşma ya da mutabakatı da umursamadı” ifadesini kullandı.
Öte yandan milletvekili, bazı Lübnanlıların medya ve siyaset üzerinden direnişe karşı yürütülen kampanyalara katıldığını söyleyerek bu tutumu eleştirdi.
İzzeddin, eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Kimileri bunu cehaletle, kimileri ise bilinçli ve kasıtlı olarak yapıyor. Bu kişiler, düşmanın söylemleriyle örtüşen tavırlar sergiliyor. Oysa ulusal sorumluluk, dış saldırılar karşısında birlik olmayı gerektirir.”
"Mücadelemiz önleyici bir hamle"
Gazze’ye destek cephesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İzzeddin, direnişin mücadelesinin rastgele olmadığını, “Filistin’e karşı ulusal, hukuki, insani ve ahlaki bir görev” çerçevesinde yürütüldüğünü kaydetti.
İzzeddin, bu adımın aynı zamanda “Lübnan’ı savunmaya yönelik önleyici bir hamle” olduğunu söyledi.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun daha önce yaptığı açıklamalara atıfta bulunan İzzeddin, sözlerini şöyle tamamladı:
“Netanyahu, 17 Eylül’den iki ya da üç hafta sonra Lübnan’a yönelik geniş çaplı bir savaş başlatmayı planladığını bizzat itiraf etti. ‘Pager’ patlaması, İsrail ordusunun kara saldırısıyla aynı döneme denk gelecekti. Eğer o savaş o tarihte başlamış olsaydı, Netanyahu’nun saldırganlığı nerelere varırdı, kimse bilemezdi.”
