İsrail, İran'ı Orta Asya'dan kuşatmaya çalışıyor

img
İsrail, İran'ı Orta Asya'dan kuşatmaya çalışıyor YDH

ABD Başkanı Donald Trump, Kazakistan'ın İbrahim Anlaşmaları'na katıldığını duyurdu. Gazze savaşı sonrası Suudi Arabistan ile duraksayan normalleşme sürecinin, bu adımla Orta Asya üzerinden yeniden canlandırılması ve İran'a karşı stratejik bir kuşatma halkası oluşturulması hedefleniyor.




YDH - ABD Başkanı Donald Trump, kısa süre önce Kazakistan’ın İbrahim Anlaşmaları’na katıldığını açıkladı.

Bu gelişme, İsrail ile normalleşmeyi hedefleyen ve 2020’de başlatılan projenin yeniden canlandırılması olarak yorumlanıyor.

Trump’ın ilk başkanlık döneminde ivme kazanan proje, 7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanı operasyonu ve İsrail’in Gazze’deki saldırılarının ardından gerilemişti.

Saldırılar, İsrail’in uluslararası imajını zedelerken Suudi Arabistan başta olmak üzere İslam ülkelerinin normalleşme sürecine ilgisini azaltmıştı.

Bununla birlikte Kazakistan’ın sürece dahil olması, projenin Orta Asya üzerinden yeniden canlandırılmasına yönelik ortak bir Amerikan-İsrail hamlesi olarak öne çıkıyor.

İsrail'in Orta Asya'daki stratejik hedefleri

Al-Khanadeq portalında yer bulan makalede bu adım, İsrail’in uzun vadeli jeopolitik vizyonunun bir parçası olarak değerlendiriliyor. Siyonist trejim, yıllardır İran’ı çevreleyen stratejik bir kuşatma halkası oluşturmayı hedefliyor.

İran’ın kuzey sınırına en yakın coğrafi halkayı oluşturan Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi Orta Asya ülkeleri bu stratejide önemli bir yer tutuyor.

Bu nedenle İsrail'in bu ülkelerle kuracağı ilişkiler yalnızca ekonomik ya da kültürel bağları değil, aynı zamanda muhtemel bir bölgesel savaş durumunda kendi çıkarları doğrultusunda işleyebilecek bir savunma ağı inşa etmeyi de amaçlıyor.

İran'a karşı askeri konumlanma

İsrail, bu açılımla İran’a komşu ülkelerde istihbarat ve askeri varlık göstermeyi amaçlıyor. Bu sayede hem İran’daki faaliyetleri yakından izlemeyi hem de ilerleyen dönemde ABD ile işbirliği içinde askeri üsler veya elektronik gözetleme istasyonları kurma ihtimalini değerlendirmeyi planlıyor.

Bu hamleyle Orta Asya ülkeleri, muhtemel bir bölgesel ihtilafta İsrail için bir "ilk savunma hattı" hâline getirilirken, Tel Aviv coğrafi uzaklık sayesinde doğrudan tehlikeden uzak kalmayı hedefliyor.

Orta Asya ülkeleri, doğalgaz, petrol ve uranyum gibi zengin tabii kaynaklara sahip. Bu durum, Arap dünyasıyla ilişkileri zayıflayan ve yeni pazarlar arayan İsrail için cazip bir yatırım alanı oluşturuyor.

Özellikle Kazakistan’ın, Çin’in Kuşak ve Yol projesinin temel geçiş güzergâhlarından biri olması, İsrail’e kıtalar arası enerji ve ulaşım ağlarında stratejik bir konumlanma fırsatı sunuyor.

Rusya, Çin ve ABD arasındaki rekabetin merkezinde yer alan Orta Asya, esnek nüfuz politikaları için uygun bir zemin sunuyor. İsrail, Washington ile uyumlu hareket ederek bu yeni ittifaklar üzerinden hem bölgedeki varlığını güçlendiriyor hem de Pekin ve Moskova’nın etkisine karşı denge kurmaya çalışıyor.

Suudi Arabistan'dan Orta Asya'ya yönelen rota

Gazze savaşı sonrası Suudi Arabistan ile yürütülen normalleşme sürecinin duraksaması, İsrail’i siyasi ivmesini yeniden kazanabileceği alternatif arayışlara yöneltti.

Bir yıldan uzun süredir Riyad, İbrahim Anlaşmaları projesinin en büyük hedefi olarak görülüyordu ve bu doğrultuda ciddi bir siyasi ve medya yatırımı yapılmıştı.

Ancak Aksa Tufanı operasyonu ve İsrail’in saldırgan tutumuna yönelik küresel tepkiler, iki ülke arasındaki anlaşmaların fiilen askıya alınmasına neden oldu.

Bu bağlamda Kazakistan’ın normalleşme sürecine katılımı, bir telafi girişimi olarak görülüyor. Coğrafi olarak uzak olsalar da Orta Asya’daki Müslüman çoğunluklu ülkeler, İsrail’e “İslam dünyasıyla ilişkilerini genişletiyor” iddiasını dile getirme imkânı sağlıyor.

Projenin 2020’de hayata geçirilmesini sağlayan Donald Trump’ın bugün süreci yeniden bizzat yönetmesi ise dikkat çekiyor.

Amerikalı siyasetçilerin aktardığına göre Trump, ilk başkanlık döneminden itibaren Orta Asya başkentlerini bu anlaşmalara katılmaya ikna etmeye çalışıyordu. Bu girişim, ABD ve İsrail’in bölgede azalan Amerikan etkisini telafi etmek amacıyla nüfuz alanlarını genişletmeye yönelik daha büyük bir stratejinin parçasıydı.

Bazı analistler, Kazakistan’ın katılımının “5+1” grubundaki diğer ülkeleri (Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan) de benzer adımlar atmaya teşvik edebileceğini belirtiyor. Bu durum, Washington’un onayı ve mali-askeri desteğiyle Asya’nın merkezinde İsrail için ileri bir siyasi cephe hattı oluşturulması anlamına geliyor.

Normalleşme adımı İran'a karşı yeni bir kuşatma aracı

Projenin temelinde, İsrail’in yalnızca diplomatik ilişkiler kurma çabası değil, aynı zamanda İran’ı stratejik olarak çevrelemeyi amaçlayan bir kuşatma planı bulunuyor.

Bu nedenle Kazakistan ile atılan normalleşme adımı, Washington ve Tel Aviv'in ortaklığıyla Asya’daki ittifak haritasını kendi güvenlik ve ekonomik çıkarları doğrultusunda yeniden tasarladığı daha geniş bir jeopolitik mühendisliğin parçası olarak öne çıkıyor.



Makaleler

Güncel