İsrail istihbaratının Tahran’daki suikast ağı ve operasyonel detayları deşifre oldu

img
İsrail istihbaratının Tahran’daki suikast ağı ve operasyonel detayları deşifre oldu YDH

ABD Temsilciler Meclisi tarafından gizliliği kaldırılan belgeler, 2010-2012 yılları arasında İranlı nükleer bilim insanlarına düzenlenen suikastların arkasında doğrudan İsrail dış istihbarat servisi Mossad’ın bulunduğunu kanıtladı.




YDH - ABD Temsilciler Meclisi tarafından kamuoyuna açıklanan gizliliği kaldırılmış belgeler, İsrail istihbarat servisi Mossad ile İranlı üst düzey nükleer bilim insanlarının öldürülmesi arasındaki bağlantıyı kesin kanıtlarla ortaya koydu.

Belgelerde yer alan bilgilere göre Mossad, 2010 ile 2012 yılları arasında Mesud Alimuhammedi, Feridun Abbasi, Daryuş Rızainejad ve Mustafa Ahmedi Ruşen’in hedef alındığı suikastları doğrudan organize etti.

Hatzomet birimi

Belgeler, Mossad’ın "Kavşak" anlamına gelen "Hatzomet" biriminin operasyonlardaki rolünü detaylandırdı. Birim, lise eğitimini yarıda bırakarak kick boks kariyerine yönelen İranlı genç Macid Faşi’yi kendi saflarına kattı.

Faşi, 2011 yılı başlarında İran devlet televizyonunda yayımlanan itiraflarında, 2007 yılında İstanbul’daki İsrail Başkonsolosluğuna başvurduğunu anlattı.

İsrail istihbaratı, Faşi’ye güven duymadan önce kendisini bir yıl boyunca sıkı bir güvenlik soruşturmasından geçirdi.

Faşi, Tel Aviv’in kuzeyindeki Mossad yerleşkesini son derece isabetli bir şekilde tarif etti.

Operasyonel iletişim için kendisine çift işletim sistemine sahip özel bir dizüstü bilgisayar verildiğini belirten Faşi, şifreli çevrimiçi posta kutuları üzerinden talimatlar aldığını açıkladı.

Tahran maketinde eğitim

İsrail istihbaratının operasyonel hazırlık süreci, belgelerde çarpıcı detaylarla yer aldı. Faşi, eğitim sürecinde Mesud Alimuhammedi’nin yaşadığı sokağın ölçekli bir maketi üzerinde çalıştığını ifade etti.

Bu maketlerin ağaçlardan kaldırım taşlarına ve mimari özelliklere kadar gerçeğinin birebir kopyası olduğu vurgulandı.

Ajanlar, İsrail sınırları içinde kurulan ve Tahran sokaklarını simüle eden parkurlarda motosikletle hızlı yaklaşma ve kaçış manevraları üzerine eğitim gördü.

Faşi, 12 Ocak 2010 tarihinde Tahran’daki evinin önünde park halindeki bir motosiklete bomba yerleştirdi.

Nükleer fizikçi Mesud Alimuhammedi, bombanın uzaktan kumandayla patlatılması sonucu hayatını kaybetti. Faşi’nin daha sonra İran televizyonunda Alimuhammedi’nin eşiyle yüzleştiği, başını öne eğip ağladığı ve pişmanlık duyduğu anlar yayımlandı.

Bir istihbarat yetkilisi, Faşi’nin televizyondaki itiraflarını izleyen Mossad yetkililerinin "öfkeli ve şokta" olduğunu aktardı.

"Terör Kulübü"

Macid Faşi Mayıs 2012’de idam edildi. Aynı dönemde İran İstihbarat Bakanı, "Terör Kulübü" olarak adlandırılan bir ağa mensup sekiz erkek ve altı kadının daha tutuklandığını duyurdu.

İran televizyonunda yayımlanan programda, Alimuhammedi suikastı ve sonrasındaki dört saldırı yeniden canlandırıldı.

Saldırı zinciri 29 Kasım 2010’da nükleer bilim insanları Macid Şehriyari ve Feridun Abbasi’ye yönelik neredeyse eş zamanlı girişimlerle devam etti.

Motosikletli saldırganlar, hareket halindeki araçlara mıknatıslı "yapışkan bombalar" yerleştirdi. Batılı bir istihbarat yetkilisine göre İran nükleer programının en önemli bilim insanı olan Şehriyari saldırıda hayatını kaybetti.

Bu kayıp program için ciddi bir gerileme olarak nitelendirildi. Feridun Abbasi ise bomba patlamadan hemen önce araçtan kaçmayı başararak hem kendisinin hem de eşinin hayatını kurtardı.

Operasyonel detaylar

İtirafçı ajanlar, saldırılar sırasında kask taktıklarını ve Bajaj Pulsar marka motosikletler kullandıklarını anlattı. Şehriyari’nin aracının sağ ön paneline bombayı yerleştiren saldırganlar, hedefi takip eden "kuyruk aracına" binerek İmam Ali Otoyolu’ndaki trafiğe karıştı.

Bilim insanını taşıyan aracı yavaşlatmakla görevli diğer araç ise olay yerinden çoktan uzaklaşmıştı. İstihbarat yetkilileri detayların tamamını doğrulayamasa da "bir başka ağın daha çökertildiğini" kabul etti.

Hedef alınan üçüncü bilim insanı Daryuş Rızainejad, 23 Temmuz 2011’de çocuğunu kreşten aldıktan sonra vurularak öldürüldü.

Eşi, saldırganları kovalarken kurşunların yanından vızıldayarak geçtiğini anlattı.

En son suikast ise 11 Ocak 2012’de uranyum zenginleştirme uzmanı Mustafa Ahmedi Ruşen’e düzenlendi. Ruşen, sabah işe giderken aracına yapıştırılan manyetik bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti.

İran, suikastlara karşılık vermek amacıyla Kudüs Gücü’ne bağlı 400. Birim adlı gizli operasyon dairesini devreye sokmuştu.



Makaleler

Güncel