İran: UAEA, Batı kontrolünde bir baskı aracına dönüştü

img
İran: UAEA, Batı kontrolünde bir baskı aracına dönüştü YDH

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın Tahran’ın nükleer programıyla ilgili kararını hukuki temelden yoksun ve siyasi amaçlı bir adım olarak değerlendirerek, ajansın ABD ve Avrupa ülkelerinin kontrolünde bir baskı aracına dönüştüğünü savundu.




YDH- İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu'nun Tahran’ın nükleer programıyla ilgili aleyhine aldığı kararı eleştirdi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, ajansın ABD ve Avrupa “üçlüsü”nün elinde siyasi bir araca dönüştüğünü belirterek, bu hamleyi “sorumsuz ve hukuki temelden yoksun” bir adım olarak nitelendirdi.

Bekai, uzun süren müzakereler sonucu Tahran’ın iyi niyetiyle sağlanan sözde “Kahire Mutabakatı”nın tamamen geçersiz hale geldiğini resmen ajansa bildirdiklerini açıkladı.

Yönetim Kurulu kararına karşılık İran’ın “başka önlemler almaya hazırlandığını” da vurguladı.

Kurul kararında “derin bir bölünme” olduğunu kaydeden Bekai, Çin ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu, Güvenlik Konseyi’nin iki daimi üyesi dahil olmak üzere yaklaşık yarı üyelerin oylamada çekimser kaldığını ya da karara karşı oy verdiğini ifade etti.

Bu ülkelerin, daha önce iptal edilen kararların tekrarlanmasına karşı durdukları belirtildi.

Bekai, hukuki dayanağı bulunmayan bu kararın, ABD ve Avrupa üçlüsünün İran’ın nükleer meselesindeki hedeflerine ulaşmak için uluslararası bir kurumu açıkça suiistimal ettiğini ortaya koyduğunu savundu.

Ajans ve Güvenlik Konseyi standartlarının hiçe sayıldığı, tamamen haksız ve sorumsuz bir tedbir olduğuna dikkat çekti. Kararın, ajansın bağımsızlığı ve güvenilirliğine ağır darbe vurduğunu, kurumu bazı üye ülkelerin baskı aracı haline getirdiğini dile getirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, karar metninde “Siyonist oluşum ve ABD’nin Haziran ayında İran’ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıya” ve bunun denetimlerin askıya alınmasına, Tahran’ın ajansla işbirliğini durdurmasına yol açtığına hiçbir şekilde yer verilmediğine dikkat çekti.

Kararın yayımlanmasının “diplomatik çözüme karşı bir hamle” olduğunu, baskı ve yaptırım yöntemlerine başvurmayı hedeflediğini belirten Bağaei, bu iddiaların ciddiye alınamayacağını çünkü ABD ve Avrupa üçlüsünün tutumlarıyla tamamen çeliştiğini vurguladı.



Makaleler

Güncel