Tekin ve Dursunoğlu, radikal silahlı yapıların emperyal jeopolitik mühendislik içindeki sürekliliği, İsrail’in Gazze sonrası yaşadığı meşruiyet erozyonu, direniş-teslimiyet ikiliği, silah-Hizbullah dosyası ve Colani modeli üzerinden bölgesel yeniden dizayn tartışmalarını ele aldı.
YDH- Yeryüzü TV’de gazeteci Çağlar Tekin ile sohbet eden araştırmacı-yazar Alptekin Dursunoğlu, Ortadoğu’da radikal silahlı yapıların sürekliliği, İsrail-Filistin çatışmasının jeopolitik sonuçları, Lübnan ve Suriye ekseninde direniş-teslimiyet ikiliği ile tarih, ideoloji ve bilgi üretiminin siyasal işlevi gibi başlıkları bütünlüklü bir çerçevede ele aldı.
IŞİD-el-Kaide-Nusra ve HTŞ hattını, isim değişikliklerine rağmen ideolojik ve örgütsel süreklilik üzerinden ele alan ikili, bu gruplarda radikal selefi-cihatçı çekirdeğin korunduğunun altını çizerek özellikle HTŞ lideri Colani’nin kısa sürede “terörist” statüsünden “devlet adamı” statüsüne geçirilmesi üzerinden somutlaştırdı.
Ayrıca ikili, radikal örgütlerin de bağımsız aktörler değil, ABD-Suudi Arabistan-Körfez eksenli istihbarat mimarisi içinde üretilmiş, yönlendirilmiş ve gerektiğinde tasfiye edilen araçlar olduğu tezi üzerinde durdu.
Gazze sonrası meşruiyet kaybı yaşayan İsrail'den Hizbullah'ın silahsızlandırılma tartışmalarına uzanan Dursunoğlu ve Tekin, İsrail’in Avustralya’daki saldırıyı İran’a bağlama refleksini ve Oslo’nun A–B–C haritası gibi somut örnekler üzerinden güç ilişkileri, vekâlet mekanizmaları ve meşruiyet üretim süreçlerine odaklandı.
Programın devamında, ABD-İsrail merkezli küresel güç mimarisi, bölgesel taşeron aktörler, direniş hareketleri ve bu aktörler arasındaki asimetrik ilişki ağları ele alındı.