Gazze Şeridi'nde 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkesin ardından asayişi sağlamakla görevli personelin, İsrail ordusunun yönlendirdiği casus şebekeleri tarafından hedef alındığı bildirildi.
YDH - Gazze Şeridi'nde 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkesin ardından konuşlandırılan güvenlik güçleri, bölgede oluşan güvenlik boşluğunu doldurarak asayişi yeniden tesis etti.
Yıpratma savaşının ardından İçişleri Bakanlığı, kısa sürede organize hırsızlık çetelerini tasfiye ederek yardım tırlarının güvenli geçişini sağladı.
Ancak bu istikrar ortamı, İsrail'in Gazze'de kaosu kalıcı hale getirmeyi amaçlayan yeni stratejik hamleleriyle sarsılıyor.
Aşiret planı başarısızlıkla sonuçlandı
El-Ahbar'ın haberine göre İsrail ordusu, başlangıçta Gazze'deki büyük aileleri ve aşiretleri direnişçileri takip edecek birer "güvenlik birimi" haline getirmeyi denedi.
Bu stratejiyle hem topluluk güvenliğinin zayıflatılması hem de direnişin hareket alanının daraltılması hedeflendi. Gazze'deki aşiretler ve aile meclisleri, işgal güçleriyle işbirliği yapmayı veya İsrail kontrolündeki herhangi bir oluşuma katılmayı reddetti.
Bu kolektif direnç, İsrail'in aşiretler üzerinden yerel bir denetim kurma girişimini başarısızlığa uğrattı.
Güvenlik subayına pusu
Sınır bölgelerindeki denetim eksikliğinden yararlanarak casus şebekelerini sızdıran İsrail ordusu, bu kez doğrudan asayişten sorumlu personeli hedef alan "B Planı"nı uygulamaya koydu.
Özellikle işbirlikçilerin soruşturulmasında görev alan subaylara yönelik suikastlar düzenlenmeye başlandı.
Hafta başında Gazze Şeridi'nin merkezindeki Mugazi mülteci kampında, İç Güvenlik Teşkilatı subayı Ahmed Zemzem'e evinin yakınlarında pusu kuruldu. Elektrikli bisiklet kullanan bir grup tarafından açılan ateş sonucu Zemzem hayatını kaybetti.
Eylem sonrası başlatılan soruşturmada, saldırganlardan biri yakalandı. Failin ifadesinde operasyonu casus şebekeleri içindeki bir liderin talimatıyla gerçekleştirdiğini itiraf etmesi üzerine, güneydeki sınır hatlarında faaliyet gösteren casus Hüssam el-Aştal suikastın sorumluluğunu üstlendi.
Sızma ve adam kaçırma girişimleri sürüyor
İsrail ordusu ve iç istihbarat teşkilatı Şin Bet, askerlerini riskli operasyonlara göndermek yerine yerel ajan gruplarını devreye sokuyor.
Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya ve Cibaliya mülteci kampında, Eşref el-Mensi'ye bağlı bir ajan grubunun bir direnişçiyi kaçırma girişimi engellendi. El-Ahbar gazetesine bilgi veren güvenlik kaynakları, üç kişilik grubun etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Güvenlik kaynakları bölgedeki son durumu şu sözlerle aktardı:
"Güvenlik aygıtı beşeri ve teknolojik kaynaklarının önemli bir kısmını kaybetmiş olsa da güvenliği koruma iradesine sahiptir. Operasyonel personelin İsrail ordusunun sağladığı hava koruması altındaki ajanlarla mücadele ettiği bu zorlu şartlarda, asayişi sağlamak için geçmiş yıllardan çok daha fazla çaba sarf ediliyor."
Asayişte sivil denetim güçleniyor
Sivil güvenlik cephesinde durum, savaşın en yoğun olduğu dönemlere kıyasla belirgin bir iyileşme gösteriyor.
Otoyol soyguncularının ve yardım kamyonlarını hedef alan suç çetelerinin dağıtılmasıyla hırsızlık olayları büyük oranda azaldı. Polis ekiplerinin ana kavşaklarda ve mülteci kamplarındaki görünürlüğü, bölge sakinleri arasındaki güvenlik duygusunu yeniden tesis etmeye başladı.
Buna karşın İsrail, Gazze'nin "yaşanmaz bir yer" olduğu imajını pekiştirmek amacıyla güvenlik görevlilerini baskı altında tutmaya devam ediyor.