Gazze’de Hamas’a karşı İsrail destekli silahlı çeteler

img
Gazze’de Hamas’a karşı İsrail destekli silahlı çeteler YDH

Gazze’de İsrail’in desteğiyle faaliyet yürüttüğü belirtilen silahlı çetelerin Hamas’a karşı konumlandığı, bu yapıların sahadaki istikrarsızlığı derinleştirdiği bildirildi.




YDH- Kasım ayı başında, güney Gazze’de öğle namazının ardından camiden çıkan Şeyh Muhammed Ebu Mustafa, bir motosikletli tarafından vurularak öldürüldü. CNN’in aktardığına göre, hedeflenen suikast, “yerel bir İsrail destekli çete” tarafından gerçekleştirildi.

Hamas’a yakın bir grup, öldürülen imamın Gazze savaşında İsrailli rehineleri sakladığını ve suikastı gerçekleştiren kişinin “Hüsam el-Astal liderliğindeki yeni İsrail destekli bir çeteye ait olduğunu” belirtti.

El-Astal, CNN ile yaptığı telefon görüşmesinde “adamlarının Şeyh Abu Mustafa’yı öldürmediğini” iddia ederken, Hamas üyelerinin öldürülmesini hoş karşıladığını ifade etti.

Silahlı grupların yayılması

El-Astal’ın grubunun, “Han Yunus’un İsrail işgali altındaki kısmında bir köyü kontrol altına aldığı” ve buradan Hamas’a yönelik baskınlar düzenlediği bildirildi.

CNN’nin bildirdiğine göre, Savaş sonrası Gazze ikiye bölünmüş durumda. Hamas, İsrail’in çekildiği batı kısmında kontrolünü yeniden tesis ederken, doğuda, “sözde sarı hat olarak adlandırılan İsrail askeri sınırının ötesinde, nispeten az sayıda sivil kalmış” durumda. Burada, küçük silahlı gruplar etkilerini artırmaya çalışıyor.

CNN’nin aktardığına göre, “şimdi en az beş farklı grup sarı hat içinde faaliyet gösteriyor ve bu gruplar, kaosu fırsat bilerek organize bir silahlı çete ağına dönüştü.”

Çetelerin hedefleri ve faaliyetleri

El-Astal, CNN’e yaptığı açıklamada, “Gruplar arasında koordinasyon var. Aynı hedefe ve ideolojiye sahibiz… Aynı amaca hizmet ediyoruz.” dedi.

Çeteler, hafif silahlarla, birkaç düzine çeteci ve sınırlı sayıda araçla İsrail kontrolündeki bölgelerde saldırılar yürütüyor. Sosyal medyada paylaşılan videolarda, “maskeli kişilerin geçici siyah üniformalar içinde tüfeklerle birlikte Hamas’tan Gazze’yi ‘özgürleştirme’ sözü verdiği” görülüyor.

Bu çeteler küçük ölçekli olmalarına ve Hamas’ın yerini tamamen alabilecek beceri ve toplumsal desteğe sahip olmamalarına rağmen, Gazze’deki istikrarsızlığı daha da derinleştirdi. Ateşkesin ardından İsrail’in artık kontrol etmediği bölgelerde Hamas’ın yeniden güç topladığı bir dönemde, “vur-kaç” saldırılarıyla örgüte meydan okumaya çalıştıkları belirtildi. Çetelerin, savaş sonrası Gazze’de yönetim yapısının oluşturulmaya çalışıldığı kritik bir aşamada Hamas’ı hedef alarak, “bir isyanın içinde başka bir isyan” yürüttüğü ifade edildi.

Hamas’ın tepkisi

Hamas’ın, bu çetelerin peşine düştüğünü söyleyen CNN, sıradan Filistinlilerin de savaşla harap olmuş Gazze’nin açık bir “iç çatışmaya” sürüklenebileceği endişesini giderek daha fazla dile getirdiğini aktardı.

Hamas’a bağlı gruplar, infaz edilen kişilerin İsrail ile işbirliği yaptığını ya da güvenlik ve adli suçlara karıştığını belirtti.

Çetelerin yönetim hırsları

Hamas karşıtı gruplar arasında en yıkıcı olanı ve İsrail tarafından en açık şekilde destekleneni, daha önce İsrail yanlısı bir çete lideri olan ve bu ay öldürülen Yaser Ebu Şebab’ın liderliğini yaptığı sözde “Halk Güçleri” olarak öne çıkıyor.

Hamas ve destekçileri, Ebu Şebab’ın ölümünü geniş çapta kutladı; Gazze genelinde tatlılar dağıtıldı.

Hamas’a bağlı bir grup, Telegram üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bu çete, Gazze Şeridi’ndeki halkımızın çektiği acıların en ciddi nedenlerinden biriydi. İşgal güçlerini Refah tünellerinde mahsur kalan gençlere yönlendirmede ve bunun onların tutuklanmasına ya da hedef alınmasına yol açmasında büyük rol oynadılar.” ifadelerini kullandı.

CNN’e göre, çetelerin hedeflerinin Hamas’ı yenmenin çok ötesine uzandığı belirtiliyor. Güneyde Ebu Şebab’ın “Halk Güçleri”, kuzeyde Eşref Mansi’nin “Halk Ordusu”, doğuda Hüsam el-Astal’ın “Terörle Mücadele Gücü” ve Gazze’nin merkezinde Rami Hallas’ın “Halk Savunma Ordusu” gibi çetelerin, yerel düzeyde yönetme kapasitelerini kanıtlamaya yönelik faaliyetlerini yoğunlaştırdığı aktarıldı.

Habere göre, çeteler, sivilleri saflarına katmaya çalışırken doktorları, avukatları ve öğretmenleri silahlı yapılara katılmaya çağırıyor. Abu Şebab, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda savaşçılara aylık maaş teklif ettiğini belirterek, sıradan üyeler için 1.000 dolar, kendisine katılmaya istekli subaylar için ise 1.500 dolar ödeneceğini ifade etti.

İsrail, söz konusu grubu desteklediğini kabul ederken, bu yapının nasıl finanse edildiği ise “belirsizliğini” koruyor.

“Halk Savunma Ordusu” adlı çetenin lideri Hallas, CNN’e yaptığı açıklamada, grubunun büyük ölçüde, daha önce Hamas yönetimindeki hükümet tarafından hapsedilmiş kişilerden oluştuğunu iddia etti.

Hallas, çetesinin mayıs ayında Batı Şeria merkezli Filistin Yönetimi ile koordinasyon içinde, ilk aşamada Doğu Gazze’deki insani yardım güzergâhlarının güvenliğini sağlamak amacıyla kurulduğunu iddia etti.

Hallas, söz konusu görevin zamanla “daha büyük bir projeye” dönüştüğünü ifade etti.

CNN’e telefonla verdiği röportajda Hallas, “Bu çok büyük bir proje ve ben de bunun bir parçasıyım.” dedi.

“Yeniden inşa” planları ve belirsizlik

ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve Gazze için öngörülen “ertesi gün” planının mimarlarından biri olan Jared Kushner, ekim ayında yaptığı açıklamada, bölgenin “yeniden inşasının” Hamas’ın bulunmadığı alanlarda başlatılabileceğini ifade etti. Kushner, bu kapsamda özellikle Ebu Şebab güçlerinin faaliyet gösterdiği Refah bölgesine işaret etti.

CNN’in görüştüğü çete liderleri, İsrail’in tamamen çekilmesi halinde Gazze’de “sonraki gün” olarak tanımlanan sürecin bir parçası olacaklarında ısrar ediyor. Ancak İsrail’in tam çekilmesi durumunda bu grupların yönetim için yeterli toplumsal desteğe sahip olup olmayacakları belirsizliğini koruyor.

Hüsam el-Astal, faaliyet yürüttüğü bölgede bir hastaneyi yenileme planlarını dile getirmeden önce, “Rolümüz çok önemli olacak.” dedi. El-Astal, “Biz yok olup gidecek bir olgu değiliz… (Geleceğe dair) planların kesinlikle bir parçası olacağız.” iddiasında bulundu.

Konuya aşina iki İsrailli kaynak, CNN’e yaptıkları açıklamada, İsrail’in Ebu Şebab’ın ölümünden sonra da çetelere desteğini sürdüreceğini aktardı. Kaynaklardan biri, Ebu Şebab’a bağlı grubun, Refah’ta planlanan “yeniden inşa” alanının güvenliğini sağlamakla görevlendirilmesinin öngörüldüğünü belirtti.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nde Gazze uzmanı olarak görev yapan Muhammed Şüheda, çetelerin, ailelerinin ve “onaylanmış” birkaç Filistinlinin, yeniden inşa edilmesi planlanan Refah’ta, İsrail kontrolündeki bölgelerde “sahte bir nüfus” olarak yaşamalarına izin verileceğini söyledi.

“Doğu Gazze’de yeniden inşa faaliyetleri yürütülüyor. Batı Gazze ise harabeye dönmüş durumda. İki bölge ‘sarı çizgi’ ile birbirinden ayrılıyor… Ancak dikkat çekici olan, Doğu Gazze’de fiilen kimsenin yaşamaması ve sivillerin burada yaşamalarına izin verilmemesi. Bu nedenle çeteler, fiilen var olmayan bir nüfusa hizmet eden göstermelik bir yapı oluşturuyor,” dedi.

Gazze sakinlerinin İsrail işgali altındaki bölgelere taşınmayı düşünüp düşünmeyeceklerinin belirsizliğini koruduğu aktarılırken, İsrail güçlerinin sarı çizgiye yaklaşan çok sayıda Filistinliyi daha önce öldürdüğü de hatırlatıldı.

Gazze Şehri sakini Megdi, kimliğini korumak için yalnızca ilk adını vererek CNN’e şunları söyledi: “İnsanların nasıl hareket edebildiğine şaşıyorum. Sarı çizgiye yaklaşırsanız ölürsünüz. Gidenler (İsrail için) casus olarak görülüyor. Bize hareket etmemizi söyleyecek Filistinli bir otorite olmalı… Biz ancak İsrail geri çekildiğinde hareket ederiz.”

Ateşkesin birinci ve ikinci aşaması arasındaki diplomatik belirsizlik ortamında, çetelerin kendilerini Gazze’nin geleceğinin bir parçası olarak konumlandırmaya çalıştığı belirtildi. CNN’e göre, ancak bu grupların herhangi bir yönetim planı ortaya koymaması, savaşın harap ettiği ve halen barış arayışındaki Gazze’de ilerleme sürecini daha da belirsizleştirdi ve kendi çıkar alanlarını oluşturmaya yöneldikleri kaydedildi.

Bir diğer sivil, Ebu Riad ise “Batı Gazze’deki çoğu insan, İsrail kontrolündeki alanlara taşınmayı düşünmüyor. Neden bilinmeyene gitmeliyiz?” ifadelerini kullandı.

 

İlgili Haberler


Makaleler

Güncel