İsrail merkezli Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü (JISS), İran'ın aldığı ağır darbelere rağmen Çin desteğiyle füze kapasitesini yeniden inşa ettiğini belirtti.
YDH - İsrail merkezli düşünce kuruluşu Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü (JISS), İran'ın son dönemde gerçekleştirdiği füze denemeleri ve İsrail'in buna vereceği olası yanıtları ele alan kapsamlı bir analiz yayımladı.
Yedek Tuğgeneral Yossi Kuperwasser tarafından kaleme alınan makalede, İran'ın yaşadığı benzeri görülmemiş sıkıntılara rağmen Çin'in desteğiyle askeri kapasitesini yeniden inşa etmeye çalıştığı belirtildi.
İran, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği askeri tatbikatlarda çok sayıda füze denedi. Buna karşılık İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Tahran'ın her türlü eylemine sert yanıt verileceğini açıkladı.
Basına yansıyan bilgilere göre Netanyahu, yakında ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmede, İran'ın giderek büyüyen füze envanterine karşı hazırlanan eylem planlarını sunacak ve bu operasyon için Amerikan desteği isteyecek.
Çin desteği ve İran'ın iç durumu
Makalede, 12 gün savaşının beraberinde yaşanan sıkıntılara rağmen Çin'in İran petrol ihracatının neredeyse tamamını satın alarak rejime yıllık yaklaşık 35 milyar dolar gelir sağladığına dikkat çekildi.
Kuperwasser, "Çin, İran petrolünü satın aldığı sürece rejim 'başını suyun üzerinde tutmak', füze programını yeniden canlandırmak ve vekil örgütlerinin toparlanmasına yardım etmek için yeterli kaynağa sahip oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Makalede, İran Devrim Lideri Ayetullah Ali Hamenei'nin çevresindeki "pragmatist kanat" ile "muhafazakâr kanat" arasındaki tartışmanın giderek şiddetlendiği iddia edildi.
"Pragmatistlerin", yaptırımların kaldırılması veya hafifletilmesi için esneklik gösterilmesi gerektiğini savunduğu ifade edilen makalede, "Buna karşılık kalesi Devrim Muhafızları olan muhafazakârlar, herhangi bir esnekliğin zayıflık olarak algılanacağını ve rejimin hayatta kalmasını tehdit edeceğini düşünüyor. Yaptırımların kalkması için gücün yansıtılmasından ve tırmandırma tehditlerinden yanalar" ifadeleri kullanıldı.
Ayetullah Hamenei'nin şimdilik karar vermeyi ertelediği ve çatışmaların yeniden başlama ihtimaline karşı İran'ın askeri kabiliyetlerinin, özellikle de balistik füze kapasitesinin onarılmasına odaklandığı kaydedildi.
"Önleyici saldırı için doğru zaman mı?"
İsrail'in, İran'ın füze üretimini durdurmak için hemen harekete geçmek ile bu eylemi ertelemek arasında zorlu bir ikilemle karşı karşıya olduğu belirtiliyor.
Kuperwasser, haziran ayındaki savaştan bu yana İran'daki tesislerde patlamalar yaşandığını, füze yakıtı hammaddelerinin vurulduğunu ve Çin'den gelen yasaklı malzemeleri taşıyan gemilere el konulduğunu hatırlatarak, "Tüm bunlar İran'ın niyetlerini geciktirse de durduramadı" tespitini paylaştı.
Derhal saldırı düzenlenmesini savunan görüşe göre, eylem geciktikçe tehdit büyüyecek ve İran hava savunması gelişecek.
Trump faktörü ve bekleme stratejisi
Buna karşılık saldırının ertelenmesini haklı çıkaran gerekçeler de bulunuyor. Makalede, ABD'nin desteğinin kritik olduğu ancak şu an garanti olmadığı vurgulandı.
Analizde şu ifadelere yer verildi:
"İsrail ile İran arasındaki ateşkesin sorumlusu ABD'dir ve son 12 günlük savaşta İran'ın saldırısına İsrail'in kapsamlı bir yanıt verme niyetine sıcak bakmamıştı. Washington'daki yönetim, sükuneti sağladığı (veya Trump'ın deyimiyle barışı tesis ettiği) iddiasıyla övünürken, çatışmayı yeniden başlatmak yerine ekonomik baskı potansiyelini kullanmayı tercih ediyor."
Ayrıca İsrail'in önceliğinin Hamas ve Hizbullah'ın silahsızlandırılması olduğu, İran'ın üretim ve depolama tesislerinin çoğunun yer altında bulunduğu ve İsrail'in elindeki istihbaratın ne kadar eksiksiz olduğunun belirsizliği, bekleme seçeneğini güçlendiren unsurlar olarak sıralandı.
İki yıl süren savaşın ardından İsrail halkının göreceli sükunetin devamını istediği ve önleyici füze stoklarının durumu da soru işaretleri arasında.
Sonuç: Trump'tan yeşil ışık şart
Kuperwasser, saldırıyı haklı kılan gerekçelerin daha baskın göründüğünü, zira bekleme politikasının tehdidi çok daha tehlikeli boyutlara taşıyabileceğini belirtti.
Ancak analist, böylesine kapsamlı bir hamle için Başkan Trump'tan "yeşil ışık" almanın hayati önem taşıdığını vurgulayarak makalesini şöyle tamamladı:
"Ekonomik baskıları, diplomatik faaliyetleri ve özellikle gizli çabaları sonuna kadar kullanmak, İran'a vereceği sert bir tepkinin İsrail'in hedef listesini genişleteceğini açıkça belirtmek gerekiyor. Aynı zamanda füze savunma kapasitesini mümkün olduğunca geliştirmeli ve İran'ın bir savaş başlatma ihtimaline karşı hazırlıklı olunmalı."