• 01/01/70 - 02:00
  • Yazar: Admin
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    Rus lider Vladimir Putin ilk Tahran ziyaretini yapıyor. Putin bu ziyareti sırasında Hazar denizine komşu ülkeler zirvesine katılacak.




    Rus lider Vladimir Putin ilk Tahran ziyaretini yapıyor. Putin bu ziyareti sırasında Hazar denizine komşu ülkeler zirvesine katılacak.

     

    Benzer bir zirve 2002 yılında Aşkabat’ta yapılmış ancak kayda değer herhangi bir sonuç alınamamıştı. Peki bugün bir sonuç alınır mı?

     

    İran bugün için nükleer programı nedeniyle başta ABD ve Avrupa olmak üzere uluslar arası kamuoyunun önem verdiği bir ülke. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı Nikola Sarkozy, Moskova ziyareti sırasında Putin’in Tahran ziyaretinin önemini vurguladı.

     

    İran’ın Rusya’yla özel anlamda ikili ilişkileri var. İran, Rusya’nın bölgesel politikalarının temelinde yer alıyor. İki ülkenin çıkarları arasında çatışma yok ve tarih boyunca iki ülkenin Kafkaslarda, Hazar bölgesinde ve Orta Asya’da birbirini tamamlar nitelikte politikaları oldu.

     

    Tüm bunlar İran’ın Rusya’yı “stratejik müttefiki” olarak görmesine yol açıyor. Buna karşılık Rusya ilişkileri “bölgesel çerçeveli stratejik ortaklık” şeklinde tanımlıyor. Tabi bu da bölge istikrarının korunması açısından önemli bir etken.

     

    İran, Rusya’nın eski nüfuz alanı olan Orta Asya’da ekonomik olarak güçlendi. Ancak bu Rusya’nın kabullenmesi gereken bir şey. Rusya bunu çok basit bir biçimde değerlendiriyor. Buna göre İran, Orta Asya’da ne kadar daha fazla bulunursa ABD, Türkiye ve hatta Çin Orta Asya’da o kadar az bulunuyordur.

     

    İran’ın gerçekten de “zorlu” bir stratejik ortak olduğunu kabul etmemiz gerekir. Öyle ki bazen İran’ın uygulamalarını anlamak zorlaşıyor. Şu da var ki stratejik ortaklığın kolay bir şey olmadığını kabul etmek ve ortaklık için emek vermek gerekir.

     

    Putin’in, Tahran ziyareti kısa olacak ve doğrudan müdahale gerektiren konuları kapsayacak. Her şeyden önce Rusya’nın her yıl bir sonraki yıla ertelediği Buşehr santrali konuşulacak. Bu durumda Rus Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Sergy Krienko’nun Rus heyetin içerisinde yer almasının ayrı bir anlamı var.

    Şüphesiz Onun da ziyaret heyetinde yer alması Tahran’a hediye niteliği taşıyor. Zira Rus Atom Enerjisi Ajansı Başkanı’nın Putin’in önünde vereceği her söz santralin faaliyete geçeceği tarihini belirleyecek. Çünkü Rus lider verilecek sözlerin garantisi olacak.

     

    Öte yandan Rus tarafının İran’ın Rusya topraklarında uranyum zenginleştirmesi önerisini de tartışmaya açması mümkün. İran’ın daha önce bu meseleyi gündeme getirdiği biliniyor. O sırada İran’a ya yaptırım ya da moritanyum uygulanması söz konusuydu.

     

    Ancak bu konuda ne Rusya’nın ne de İran’ın tavrı net değil. Nitekim Rus lideri bu öneriyi İran’ın nükleer programı konusundaki kafa karışıklığının doruğa yükseldiği bir süreçte gündeme taşımıştı.

     

    Her halükarda Putin’in ziyareti sırasında Hazar Denizi ve hukuki statüsünün yoğun olarak konuşulacağını söyleyebiliriz. Bu noktada İran’ın Rusya’nın konuya ilişkin görüşünü savunan tek ülke olduğunu da belirtmek gerekir. İttifak konusu olan mesele dışındaki Hazar konulu problemleri ise ikincil planda değerlendiriliyor.

     

    Ria Novosti resmi yorumcusu Peter Gonçarov

     

    Çeviri: YDH çeviri servisi