İki ateş arasındaki Hamas ve iç ihtilaf

img
İki ateş arasındaki Hamas ve iç ihtilaf YDH

Geçtiğimiz haziranda Gazze’de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak Başbakan İsmail Heniye’nin danışmanlarından Gazi Hamd’ın yaptığı farklı değerlendirmeler, Hamas’ta derin iç ihtilafların yaşandığı yorumlarına sebep olmuştu. Lübnan’da yayınlanan es-Sefir gazetesi yazarlarından Hilmi Musa’nın konuyla ilgili analizini arkadaşımız Emrah Kekilli tercüme etti.




YDH-Geçtiğimiz haziranda Gazze’de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak Başbakan İsmail Heniye’nin danışmanlarından Gazi Hamd’ın yaptığı farklı değerlendirmeler, Hamas’ta derin iç ihtilafların yaşandığı yorumlarına sebep olmuştu. Lübnan’da yayınlanan es-Sefir gazetesi yazarlarından Hilmi Musa’nın konuyla ilgili analizini arkadaşımız Emrah Kekilli tercüme etti.

Dr. Mahmud Zahhar, Hamas’yaki iç ihtilaf konusunda açıklamalarda bulundu. Bu açıklama Hamas’ın ihtilaflardan beri olduğu yönünde bir açıklamaydı.

Elbette Zahhar, yöneticiliğine ve siyasi tecrübesine dayanarak şunu bilmektedir ki herhangi bir siyasi partide olduğu gibi Hamas yöneticileri içerisinde de bilgi ve tecrübelerinin derecelerinden ve amaç farklılıklarından kaynaklanan görüş ve fikir ayrılıkları mevcuttur.

Aynı şekilde Zahhar, herhangi bir ideolojik hareketin iç ihtilafa sebep olacak kıpırdanmaları kabulünün zorluğunu da bilmektedir.

Gerçekte Zahhar’ın ihtilaflara karşı tutumunu gösteren bu açıklamalar, Hamas yöneticilerinin açıklamalarından daha birleştirici görünmektedir. Bu -hatta diğerlerinin görüşlerine göre de-siyasetin elif basını bilen herkes tarafından bilineceği üzere Hamas içindeki ihtilaflar Hamas’ın yüklendiği sorumluluğun meşruiyetini ortadan kaldırmaz. Açıkçası sorun ihtilafın mevcudiyetinde değil ihtilaflara yaklaşım metodunda odaklanmaktadır.

Hamas yöneticileri, bazı özel olaylarda siyasi ihtilaf fikrini açıkça kabul edemediklerini inkar etmemekteler, bazen Hamas yöneticileri arasında şiddetli rekabetin zuhurunu ikrar ile birlikte ihtilaf yönlerini ortadan kaldırma ve tartışmaları önlemeye çalışmaktadırlar.

Şüphesiz; askeri çözüm olarak da bilinen Gazze’ye hakim olma meselesi, Hamas’ın yönetici kadrosunda küçümsenemeyecek bir ayrılığa sebep oldu. Başlangıçta hafif olarak başlayan bu ihtilaflar genel olarak Filistin meselesinde baş gösteren kargaşa ve ayrılıklarla büyümüştür.
Şüphesiz ki bu gün Hamas içerisindeki ihtilaf noktalarının en önemlisi el-Fetih hareketiyle birleşme yolunda diyalog ve esneklik kapasitesidir.

Bu bağlamda İslami sitelerde el altından gezinen tartışmalar ehemmiyet arz etmektedir.
İstifa eden hükümetin sözcüsü Dr. Gazi Hamd’ın tutumu çerçevesinde es-Safir şunu ortaya koymaktadır: Hükümetin son zamanlarında istifa kararı alması, Gazi Hamd ve başbakanın müsteşarı Ahmet Yusuf’un istifası açıkça şunu göstermektedir ki istifalar bugünün meselelerine karşı takınılan tavır farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Bu, Gazze’ye hakim olma meselesi için de Mısır ve İsrail ambargosunun kırılması meselesi için de geçerlidir.
Şu gerçek ki; Gazi Hamd’ın tutumu Hamas içinde olumsuz bir yankı buldu. Çünkü o, Gazze’ye hükmetme üzerine yoğunlaşmalarına karşı çıkmaktadır. Hamd’ın “Gazze’ye Merhamet Edin” başlıklı makalesine hem Hamas’tan hem el-Fetih’ten en acımasız ve sert eleştirileri içeren yanıtlar gelmiştir ki bu makale Hamd’ın tutumunun sadece görünen yüzünü yansıtmaktadır.

Ayrıca es-Safir, Hamd’ın Hamas yöneticilerine “Sevgili Hamas Yöneticileri, Şimdi Yüksek Sesle Konuşma Vaktidir” başlığıyla yazdığı mektuba ulaşmıştır. Bu şekilde başlayan mektup Hamd’ın hareket içindeki çeyrek asırlık tarihini anlatarak devam etmektedir.

Hamd’a göre, Hamas kendini bütün taraflarla çok yönlü bir çatışma içinde bulmuştur. Ayrıca Gazze’de askeri çözümle birlikte çeşitli kuvvetler gurup kurtuluş örgütleriyle çatışması artmış ve gazeteciler rical i ilam ve ehil müesseslerle arası açılmış dolayısıyla Hamas’ın içine düştüğü bu çatışma durumu onu zayıflatmıştır. Yüklendiği ulusal kurtuluş projesine hasretmesi gereken kuvvetini buralarda hiç gerek olmadığı halde tüketmiştir.
Mektubun devamında Hamas sokakta, parlamentoda ve yönetimdeki etkinliğine güvenerek yerel ve evrensel değerleri değiştireceğini düşündü. Fakat asker ve sivil toplum kuvvetlerinin hilafına olarak siyasetin ince hesaplar gerektirdiğini anlamadı. Asıl sorun Hamas’ın İslam siyaset düşüncesini yüceltme yolunda kullanabileceği altın fırsatları zayi etmesidir.

Ve Hamd, hakim metodun taraftarlarıyla tartışmasını şiddetlendirmekte; ambargo, entrikalar, Hamas’ı ve hükümeti bitirme planları devrimci akımlar ve Dayton planı vs şeyleri dillendirdiklerini belirttikten sonra, “ben bunları çok iyi anlıyor ve biliyorum eserlerini ve onları takip edecek şeyleri de; fakat burada beni birinci dereceden ilgilendiren nasıl konumlanacağımız, nasıl hareket edeceğimiz ve nasıl planlar yapacağımızdır. Ve asılsız bu vehimlerden kurtulup nasıl realiteyi konuşabileceğimizdir. Bu zan ve şüpheler hengamesinden gün ışığına nasıl çıkacağımızdır” diyor.

Özetle Gazi Hamd, Hamas’ın Gazze’de askeri çözüm ile kabul edilemez bir yola saptığını ve açık bir stratejik hata yaptığını belirtmekte ve Hamas’a sorunun rotasızca yuvarlanmasındansa mahir hekimlerce çözümlemesini önermektedir.

Evet Hamas güvenlik sorununu halletmiştir; ama bununla birlikte birçok sorun doğmuştur.