YDH-Lübnan’da yayınlanan el-Ahbar gazetesi el-Fetih ile Hamas arasında diyalog başlatmak için Yemen hükümeti tarafından ortaya konan girişimi ve bunun başarı şansını değerlendiriyor.
YDH-Lübnan’da yayınlanan el-Ahbar gazetesi el-Fetih ile Hamas arasında diyalog başlatmak için Yemen hükümeti tarafından ortaya konan girişimi ve bunun başarı şansını değerlendiriyor.
Geçtiğimiz haziran ayında Hamas'ın Gazze’de askeri operasyonla sorunu hal yoluna gitmesinden bu yana içinden çıkılmaz bir hal alan kaos ortamının hakim olduğu Filistin’in iç siyaset arenasına birdenbire -sanki tek çıkar yolmuşçasına- Yemen'in çözüm planı girdi.
Tam bu noktada Yemen girişiminin çözüm planı ve ulaşmayı hedeflediği başarılar hakkında bazı sorular akla geliyor.
Yemen girişimi nedir?
Başkan Ali Abdullah Salih'in başlattığı ve Arap Birliği’nin temellendirdiği bu girişim sekiz noktaya dayanmaktadır.
Birincisi; Gazze’de Hamas’ın yaptığı değişikliğin öncesine dönülmesi,
İkincisi; erken seçime gidilmesi,
Üçüncüsü; 2005 Kahire mutabakatına uygun olarak görüşmelerin sürdürülmesi,
Dördüncüsü; 2007'deki Mekke sözleşmesinin uygulanması,
Beşincisi; Filistin halkının bölünmez bir bütün olarak kabul edilmesi,
Altıncısı; Filistin yönetimi seçilmiş bir parlamento, seçilmiş bir hükümetten oluşacak ve bu hükümetin temsilcilerinin yönettiği güvenlik aygıtı güvenliği sağlayacak,
Yedincisi; Bütün oluşumlarıyla Filistin’in meşruiyetinin lüzumunun kabul edilmesi,
Acaba el-Fetih ve Hamas Gazze'nin eski haline dönmesini kabullenirler mi?
-Değişikliğin öncesine dönülmesi- bu ibare birçok soruyu beraberinde getiriyor. Bu ibarenin Hamas’a yönelik tarafı İsmail Heniye hükümetinin tekrar iş başına gelmesi ve güvenlik güçlerinin askeri çözümden önceki haline dönmesi iken el-Fetih için ise yönetimin güvenlik sistemine geri dönmesi ve önemli bakanlık ve makamlara geri dönmeleri demek.
Birçok farklı yoruma göre bu girişimin önü kapalı; çünkü Hamas Gazze’deki güvenlik teşkilatının eski durumuna dönmesine müsaade etmeyecek zira Hamas askeri çözümün ardından güvenlik teşkilatını arındırdığını düşünmekte.
El Fetih ise güvenlik teşkilatının yönetimin Hamas ile paylaşmaya yanaşmayacak. Bu sorun girişime başlarken halledilmesi gereken köklü sorunlardan biridir.
Girişimin ikinci bendi olan erken seçim kimin işine gelir?
Erken seçim tam bir çözüm olmayacak; çünkü secimle Filistin Başkanlığını Hamas’ın yoğunlukta olduğu bir meclise karşı ayrıcalıklı bir duruma düşürecek. Aynı şekilde buna İslami Hareket de razı olmaz zira sosyal vazifesi önümüzdeki üç sene içinde bitmeyecek. Hatta İslami Hareket şimdiye kadar sunulan parlamento ve başkanlık seçimlerini kabul etmek yönünde bir eğilim göstermedi.
El-Fetih’e göre ise bu 2007 seçimlerinde açıkça görülen Hamas galibiyetinin tekrarlanması olacağından buna yanaşmayacak.
2005 Kahire mutabakatına dönmek nasıl mümkün?
Üçüncü bentte varit olan bu önerinin iç diyalogun gerçekleşmesinin ulusal meclis kurulması ve Filistin Kurtuluş Örgütünün ıslahı ile olan alakasıyla ilintili olduğu söylenebilir. Bu bent daha önceki bütün görüşmelerde yer aldığı halde herhangi bir şekilde uygulamaya konulması mümkün olmadı.
Ayrıca el-Fetih ve FKÖ hareketlerinde meclisin vesayeti altına girmek istemiyorlar. Hamas ise seçimlerdeki başarısının adından el-Fetih ile eşitlenmek istiyor bazı kaynakların bildirdiğine göre mecliste yüzde 60 temsil hakkı umuyor.
Dördüncü bentte belirtilen Mekke Sözleşmesi ise aynı şekilde FKÖ'nün ihyası ve güvenlik teşkilatının ıslahına dayanıyor ki buna el-Fetih yanaşmaz.
Acaba Sana görüşmeleri sonuç verir mi?
Elbette bu görüşme başarısız olur demek istemeyiz; fakat görüşmelerdeki temsil düzeyi gösteriyor ki bu görüşmeler netice vermeyecek; çünkü görüşmelerde Mahmud Abbas ve Halit Meşal'in olmaması bu görüntüyü veriyor diğer taraftan Gazze de İslami Hareket, sorunlara müdahil olmaya başladı diğer tarafta ise Mısır ve ateşkes görüşmeleri…
El-Ahbar gazetesinden çeviren: Emrah Kekilli