Irak ABD anlaşması için konsensüs şart

img
Irak ABD anlaşması için konsensüs şart YDH

YDH- Irak’ta yayımlanan el-Beyyinetu’l- Cedide gazetesi yazarı Sami Kerim, aşağıdaki makalesinde Irak’la ABD arasında yapılacak olan anlaşmanın kabulü için ulusal konsensüsün şart olduğunu belirtiyor.




YDH- Irak’ta yayımlanan el-Beyyinetu’l- Cedide gazetesi yazarı Sami Kerim, aşağıdaki makalesinde Irak’la ABD arasında yapılacak olan anlaşmanın kabulü için ulusal konsensüsün şart olduğunu belirtiyor.  

 

 

Amerika'nın, Irak'ın sunduğu bazı değişiklikleri kabul etmesinin ardından 16 Kasım'da olağanüstü bir toplantı yapan Irak Bakanlar Kurulu Irak ve Amerika arasında imzalanacak olana anlaşmayı kabul etti.

 

 

Bundan sonraki merhale, anlaşmanın başkanlık heyetine varmadan önce, millet meclisinde tartışılması ve karara bağlanması olacak. Başbakan, hükümetini bu anlaşmayı kabule iten sebep ve etkenleri açıkladı ve bu açıklamada anlaşmanın önemini vurgularken, anlaşma içerisinde tarihlendirilen Irak'ta bulunan Amerikan ve Amerikan olmayan askeri unsurların çekilme sürecinin belirlenmesinin önemine değindi.

 

 

Konuşma sırasında Irak'ta anlaşma karşıtı bir söylem geliştiren bazı siyasi guruplara atıfta bulundu. Bu meyanda Uzlaşma Cephesi’nin siyasi manevralarına ve Sadr Grubu'nun etkisine değinerek, bu tür tavırların ülkedeki istikrarsızlık halin devamının talep edebilmesi anlamına geldiği ve ulusal egemenliğin tesis edilmesinin önündeki engeller olduğunu söyledi.

 

 

Aynı zamanda gizli görüşmeler ve anlaşmanın gizli maddeleri olduğu yönündeki söylentileri yalanladı. Bununla birlikte hükümetinin millet meclisinin kabul ve ret hakkı çerçevesinde alacağı kararlara bağlı olduğunu belirtti.

 

 

Amerikan askeri unsurlarının çekilme anlaşması siyasi anlamda ve uluslar arası ilişkilerde bir kırılma noktası teşkil etmektedir. Bu meyanda ülkenin yaşadığı olağan olmayan geçiş dönemi üzerinde durmak gerekiyor.

 

 

Bu geçiş dönemi içerisine ulusal bağımsızlığın elde edilmesinden, ulusal egemenliğin iadesine ve Irak'ın eski rejimin tortularından arındırılıp demokratik kurumsal bir hukuk devleti olarak yeniden yapılandırılmasına kadar bir çok konu dahil edilebilir.

 

 

Bu nedenle bu süreçten geçiş devletin şekli ve mahiyeti hakkında şiddetli tartışmaların yapıldığı bir ortamda çok zor olacaktır. Zira bu süreç zaten başlı başına zor ve sancılı bir süreçtir. Ancak bu meseleler ülkenin yeniden yapılandırılmasını ve demokrasinin içselleştirilmesini isteyen bütün guruplar tarafından tartışma konusu yapılmış durumdadır.

 

 

Ancak bu siyasi guruplar bu vaziyetleri ile siyasi faaliyet önünde engel teşkil etmekte ve bu sorunları halledecek olan günlük siyasi faaliyetleri akamete uğratmaktalar ve bu süregelen tartışmaların sadece iç kaynaklı olduğunu söylemek güç; zira bu tartışmalar içerisinde bölgesel, uluslar arası ve Amerikan etkileri birbiri içine geçmiştir.

 

 

Bu süreç içerisinde güvenlik durumunun iyileştirilmesi çok önemli iken, bunun devamı yönetimde etkin olan siyasi gurupların arasındaki siyasi havanın iyileşmesine bağlı.

 

 

Bu nedenle büyük siyasi pazarlıkların yapıldığı bu süreçte siyasi guruplardın dar şahsi çıkarlarının peşinden koşmaktan kurtularak kapsayıcı bir ulusal uzlaşma havası oluşturma peşinden koşmaları daha önemlidir.

 

 

Kürdistan bölgesi ile yaşanan sorunlar

Bu ise ancak çalışarak günlük siyasette havada kalan sorunları çözmek için uğraşarak mümkün olacaktır. Bu cümleden olarak merkezi hükümet ve bölgesel Kürt yönetimi arasındaki sorunların çözümü, anayasa tarafından belirlenen devlet organların yetkisine riayet meselesi ve bölgesel Kürt yönetimin alacağı kararları aslında iç içe geçmiş olan ulusal çıkarları ve kendi çıkarlarını birlikte dikkate alarak almasının gerekliliği meselesi zikredilebilir.

 

 

Yani Kürtlerin karar alırken Kürt halkının maslahatını düşünmesi kabul edilmekle birlikte öyle kendi kafasına göre hareket etmemesi gerekmektedir. Bunun yanında merkezi hükümetin de yetkilerini kötüye kullanarak bölgesel yönetimin belirlenen haklarından onu tecrit etmeye çalışmaması gerekmektedir.

 

 

Merkezi hükümetin yapması gereken, Irak'ın yaşadığı bu tıkanık durumda ulusal konsensüs sağlamaya çalışmasıdır.

 

 

Çünkü Irak'taki bu yıllanmış siyasi sorunlar ve kırılgan güvenlik durumu Amerikan askerlerinin ve Irak'ı kuşatan bölgesel güçlerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramıyor. Bu nedenle hem merkezi hükümetin hem de bölgesel Kürt Yönetimi'nin Irak halkının tamamının çıkarları doğrultusunda hareket etmek maslahatlarına olacaktır.

 

 

Bunun aksi bir durumda Irak devrik rejim zamanında yaşanan olaylara sahne olacak ve o zaman verdiğimiz kurbanların yenilerini vermek durumunda kalacağız. Bu nedenle o dönemde ders çıkartmamız gerekmekte.

 

 

Anlaşma metni tartışılmaya başlamadan önce hem parlamentonun hem de parlamentodaki siyasi gurupların bu anlaşmanın Irak'ın ve Irak halkının yüksek çıkarları doğrultusunda kabul edilebileceği müsait bir siyasi ortam hazırlamak için çalışmaları gerekmektedir.

 

 

Bu süreçte Irak halkının anlaşmanın bütün ayrıntılarını hakkında bilgilendirilmesi ve bu sırada herhangi bir saptırma ve yanlış bilgilendirmeye mahal verilmemesi gerekmektedir; Zira bu tür durumlarda halkın kabullenmesi karşılaşılabilecek tehlikeler karşısında kendisine dayanılacak bir kuvvet unsuru olacaktır.

 

 

Herhangi bir şekilde aceleye getirilmiş bir anlaşma Amerika için emellerine ulaşma vesilesi olabilecek umdeler içeriyor olabilir. Bu nedenle ince eleyip sık dokunmalıdır. Anlaşmayı kabul den Irak Bakanlar kurulunu tebrik eden Amerikan Genelkurmay Başkanı Michael Mullen'ın sözlerini de bu yönde okumak mümkün. Konuşması sırasında Irak'taki güvenlik şartlarının değişebileceğini söylerken aslında bununla Amerika'nın Irak'taki askeri varlığını meşrulaştıracak bir durum olduğunu söylemek istiyordu.

 

 

Zira aksi bir durumda Irak halkı kendi kendine ülkesinin kaderini eline almış olacak ve demokratik kurumsal bir hukuk devleti inşa edebilecek.

 

 

Çeviren: Emrah Kekilli

 http://www.albayyna-new.com/pag9.html