• 12/03/08 - 01:00
  • Yazar: Admin
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    YDH- Lübnan’da yayımlanan es-Sefir gazetesi yazarı Husam Aytani, aşağıdaki makalesinde Barack Obama’nın dış politika ekibini ve bunun Ortadoğu’ya yönelik muhtemel yansımalarını değerlendiriyor.




    YDH- Lübnan’da yayımlanan es-Sefir gazetesi yazarı Husam Aytani, aşağıdaki makalesinde Barack Obama’nın dış politika ekibini ve bunun Ortadoğu’ya yönelik muhtemel yansımalarını değerlendiriyor.

     

    Amerika'nın yeni Başkanı Barack Obama'nın isimlerini açıkladığı Ulusal Güvenlik ve Dış Politika ekibi Obama'nın iktisadi meselelere öncelik verdiğini gösteriyor.*

     

    Dışişleri Bakanlığına Hillary Clinton'un seçilmesi ve Robert Gates'in ise Savunma Bakanlığında kalması Amerikan dış politikasının aynı düzlemde kalmakla birlikte uygulamada değişiklikler olacağını gösteriyor. Zira Hilary Clinton başkanlığa adaylığını ilan ettiğinde “İsrail'in en yakın dostu” olduğunu ilan etmişti. Bu nedenle şimdi ve sonuna kadar Filistinliler ve bütün Araplar için bir müjdeden söz etmek mümkün görünmüyor. Ayrıca bu durum İran için İsrail'e saldırması ve uranyum geliştirme programında normalin üstünde bir atış gözlemlenmesi durumunda haritadan silinmesi anlamına geliyor.

     

    Bütün bu görüntünün bilinen seçim oyunları olduğunu, söylenilenlerin retorikten öteye gitmediğini ve aslında Amerika'nın Ortadoğu için bir barış projesinin olmadığını söylemek pek yanlış olmayacaktır.

     

    Ayrıca Obama'nın Afganistan ve Irak'taki savaşın bitirilmesi ve yönetimin başarılı bir şekilde yerel siyasetçilere bırakılmasına çok önem verdiğini belirtmesine ve Ortadoğu barışın için çaba sarf edilmesi gerektiğini tekit etmesine rağmen, bütün bunlar başkanlığa giden yolda oy toplamak için kullandığı retorikler olmaktan öteye gidecekmiş gibi görünmüyor. Yani bu söylemler üzerine bölgede yeni bir siyaset inşa edilme ihtimali pek var gibi gözükmüyor.

     

    Hillary Clinton'un Dışişleri Bakanlığı'na seçilmesi diplomatik ataklarla Amerikan işgalinin ortadan kaldırılması gibi bir durum olmayacağının işareti olarak algılanabilir. Ümidimiz odur ki yeni Dışişleri Bakanı Hillary Clinton içindeki ateşli İsrail tutkusuna yenik düşmesin; ancak tecrübeler göstermiştir ki seçim söylemleri reel politikanın içerisinde erimiş kaybolmuştur.

     

    Obama'nınkiler de eriyebilir. Bu meyanda geçtiğimiz döneme atıfla şunu söyleyebiliriz; George Bush yönetimin 11 Eylül 2001'den bu yana uyguladığı İsrail tarafından hazırlanmış Ortadoğu politikası Ortadoğu ile yakınlaşma konusunda Amerika'nın gereksizliğin zirvelerinde dolaştığı bir dönemdi ve Ortadoğu ile iplerin birçoğunu kopardı.

     

    Robert Gates de Savunma Bakanı olarak yeni kabinede de görevine devam edecek olması ise Obama'nın yönetimin önemli kademelerinde Cumhuriyetçilere yer vereceği yönündeki sözüne uyduğunu gösteriyor.

     

    Ayrıca Irak'ta gözlemlenen dramatik değişim gibi bir değişime gitmeyeceğinin işareti sayılabilir; çünkü Amerikan Başkanı’nın Irak'tan 36 ayda ayrılma yönünde aldığı kararın uygulanabilirliği açıklığa kavuşması beklenen bir mevzu olarak ortada kaldığı bilinmekte.

     

    Yani dünyanın bizim yaşadığımız yerindeki insanların Amerikan siyasetinden pek de bir şey beklememeleri gerektiği açıktır. Bunu açıklanan dış politika ve ulusal güvenlik ekibi öncesiyle kıyaslanarak anlamak mümkün.

     

    Obama'nın maliye başkanı olarak atadığı Timothy Geithner ise Bush yönetiminin Amerikan mali piyasalarını krizden kurtarma çalışmalarında görevlendirilmişti ve Obama bu adamın kriz konusundaki bilgilerini, "eşsiz" diye niteledi. Ayrıca Geithner'in bu konuda uzaman olduğu birçok Amerikalı iktisatçı tarafından kabulleniliyor.

     

    Bill Clinton zamanında hazine bakanlığı yapan ve Obama'nın zamanımızın en önemli iktisadi kafalarından biri dediği Larry Summers ise ulusal ekonomi konseyi başkanı olarak atandı. Onun da ekonomi konularında Obama ile istişare etmesi ve farklı bakanlıklar arasında uyumun sağlanması görevini yüklendiği biliniyor.

     

    Bu iki ismin geçtiğimiz eylül ayında bir bankanın iflası ile başlayan krize karşı önlem alarak krizin genişlemesini engelleme konusunda tecrübeli iki isim olduğu biliniyor.

     

    Önceki kabine ve yeni kabine arasındaki kıyaslama bu metoda göre sürdürülebilir; ancak şu bir gerçek ki; yeni Amerikan yönetimi terörle savaş ve Irak işgalinin nasıl tersine döndüğü ve uluslar arası arenada birbiriyle bağlantılı oluşan halkalar hakkında bilgi sahibi. Ayrıca bu ekonomik krizin daha da bir tıkınmaya yol açacağı aşikar.

     

    Bu nedenle Obama'nın yeni ekibinin planları konusunda acele etmesi bir faciaya neden olacaktır. Bu nedenle topal ördek misali yavaş yavaş hareket edecektir.

     

    *Obama, Dışişleri Bakanlığı'na, eski rakibi Hillary Clinton'ı seçerken, Robert Gates de Savunma Bakanı olarak yeni kabinede de görevine devam edecek. Obama ayrıca, Arizona Valisi Janet Napolitano'yu İç Güvenlik Bakanlığı'na, Eric Holder'ı Adalet Bakanlığı'na, emekli Genelkurmay Başkanı James Jones'u Ulusal Güvenlik Danışmanlığı'na seçti. Uzun süredir danışmanlığını yapan Susan Rice ise ABD'nin BM Büyükelçiliği görevine atandı.

     

    Çeviren: Emrah Kekilli

     http://www.assafir.com/Article.aspx?EditionId=1106&ChannelId=25310&ArticleId=135&Author=????%20