YDH- Lübnan’da yayımlanan es-Sefir gazetesi yazarı Hilmi Musa, NATO ve İsrail arasındaki artan işbirliğini analiz ediyor.
YDH- Lübnan’da yayımlanan es-Sefir gazetesi yazarı Hilmi Musa, NATO ve İsrail arasındaki artan işbirliğini analiz ediyor.
Avrupa ve İsrail kaynakları, İsrail ve NATO arasında yakın gelecekte askeri alanda ve istihbarat düzeyinde ilişkilerin artırılmasını planlandığını doğrulamaktalar.
Bunu NATO dışişleri bakanlarını “İsrail inşa edilmiş bir değerdir ve bu konuya dikkat edilmelidir” şeklindeki açıklamasında gözlemlemek mümkün. Bu konuda yorum yapalar İsrail'in öneminin bir yönden İslami radikalizmin yükselişinden, diğer yönden de İran'ın askeri gücünün artmasından kaynaklandığını söylüyorlar.
İbrani devleti, NATO ile ilişkisini geliştirmenin Amerika nezdindeki özel konumuna bir zarar vermeyeceğini anladıktan sonra NATO ile arasındaki ilişkileri büyük ölçüde geliştirdi. İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Eşkanzi'nin geçen hafta düzenlenen NATO Genelkurmay Başkanları toplantısına katılması bunu taçlandırmış oldu.
Eşkanzi bu toplantı sırasında NATO'yu terörizmle uluslar arası mücadelede stratejik müttefik olarak gördüklerini söyledi. NATO ile lojistik ve tıbbi konuların yanında istihbarat, insani yardımlaşma ve sınırların korunması gibi konularda da yardımlaşma halinde olduklarını belirtti.
Eşkanzi ayrıca; İsrail'in NATO üyesi bütün ülkelerle tek tek ilişkilerini geliştirmek istediğini belirtti ve NATO ile ilişkilerini NATO'nun askeri operasyonlarına iştirak edecek ve askerleri de İsrail'de eğitecek düzeyde geliştirmek istediklerini söyledi.
Yediohot Ahronot gazetesi NATO tarafından Ortadoğu'daki nükleer silah durumunu üzerine hazırlanan iki rapora İsrail'in de katıldığını belirtti. Ayrıca İsrail'in NATO'nun Akdeniz'deki silah kaçakçılığını engellemek yönünde yapacağı çalışmalara iştirak etmesi kararlaştırıldı.
Bunun yanında nükleer silahlar hakkında üst düzey yetkililer arasında yapılan istihbarat paylaşımına İsrail'in de katıldığı ve verdiği bilgilerin kullanıldığı Yediohot Ahronot gazetesi tarafından basına yansıtıldı. İsrail'in katkılarıyla hazırlanan bu rapor NATO üyesi 26 ülkeye dağıtıldı.
İtalya'nın Napoli şehrinde NATO'nun silah kaçakçılığı ile mücadele için kurulan yönetim merkezinde İsrail'in irtibat bürosu bulunuyor. İsrail bu irtibat bürosu aracılığı ile gemilerde yapılacak aramalar konusunda NATO'ya istihbarat yardımı yapıyor. Ayrıca İsrail bu büro aracılığı ile NATO'ya canlı bombalarla mücadele konusunda bilgi veriyor; çünkü Lübnan ve Filistinlilerle uzun sürerdi yaptığı mücadeleler dolayısıyla İsrail bu konuda tecrübeli sayılıyor. NATO bunun yanında operasyonlarına İsrailli de katma ve Roma'daki askeri akademilerinde İsrailli uzmanları kullanma kararı aldı.
Haretz gazetesi NATO'nun Akdeniz'de silah kaçakçılığı ve terörist akışının engellenmesi için yapılacak operasyonlarda kullanılmak üzere İsrail'den savaş gemisi talep ettiğini açıkladı. Bu gemiler deniz içi arama amacıyla kurulan Active Endeavor Operation çerçevesinde silah kaçırma şüphesi olan gemileri durdurma amacıyla kullanılacaklar. Ambargo uygulanan ülkelere silah aktarımı yapılmasını önlemek amacıyla şüpheli gemilerin durdurulması için güç kullanılabilecek.
Haretz gazetesinden Amir Aron “Eğer İsrail'deki dengeler müsaade ederse ve hukukçular izin verirse İsrail kuvvetleri ilk defa yabancıların emrine girecek” diyor. Bu durumda gönderilecek gemi ya ikinci Lübnan savaşında Hizbullah tarafından vurulan Hanyet gemisi olacak, ya da buna benzer bir gemi olacak. İsrail, NATO operasyonlarının neredeyse tamamına katılıyor. NATO senede 1000 operasyon yaparken İsrail bunlardan 800'üne katılıyor.
NATO ve İsrail arasında bu son dönemde yaşanan yakınlaşma iki tarafın da geçmişte takındığı bazı tutumları değiştirmesinden kaynaklanıyor. İsrail NATO ile yapacağı ittifakın hareket alanını daraltacağını ve kendisini Avrupa'nın etki alanına sokacağını düşünüyor, bunun da büyük ortağı Amerika'ya ters geleceğini düşündüğü için NATO'ya fazla yaklaşmıyordu.
Aynı şekilde NATO'da ilişkilerinde çok fazla sorun yaşayan ülkelerle iş birliğine girmek istemiyordu; ancak son zamanlarda bu tavrını terk etti. Bundan sonra İsrail Akdeniz'deki insani amaca matuf operasyonlara iştirak etmeye ve NATO'nun uçaklarının hava alanlarını, savaş gemilerinin de limanlarını ziyaret etmesine müsaade etti.
İsrailli uzmanlar iki tarafında tutum değiştirmesini uluslar arası cihat örgütlerindeki artış ve İran'ın askeri gücünün artmasının yarattığı endişeden kaynaklandığını söylüyorlar. İsrailli uzamanlar, NATO yetkililerinde İran'ın nükleer gücü ve füze gücünün artmasının sadece İsrail için değil, Avrupa ve Körfez ülkeleri için de tehlike oluşturduğu kanısının artmaya başladığını söylüyorlar.
Emrah Kekilli
http://www.assafir.com/Article.aspx?EditionId=1110&ChannelId=25399&ArticleId=761&Author=حلمي%20موسى