YDH- İsrail gazetesi Haaretz'e göre, Megiddo Cezaevi'nin personeli, cezaevinde olağandışı bir olay yaşanmamasına rağmen Cuma sabahı Filistinli rehineleri kelepçeleyerek aşağıladı.
Tutuklu ve Hükümlülerle İlişkiler Kurumu'na göre, kısa bir süre önce, Megiddo Cezaevi rehinelerin gerçek acılarını aktarmalarını engellemek amacıyla özellikle avukat ziyaretleri sırasında rehinelere yönelik yıldırma ve tehdit tedbirlerini artırdı.
Cuma sabahı yaşanan işkence olayı, ihmal ve işkence altında hayatını kaybeden rehinelerin sayısının düzineleri aştığı ve rehinelerin çektiği acılara ilişkin raporların arttığı bir dönemde meydana geldi.
Cezaevi Servisi, İsrailli gazetenin medyaya taşıdığı fotoğraflarda görülen işkence anlarını “rutin bir uygulama” olarak tanımlıyor.
Cezaevi Servisi'nin üst düzey bir üyesi Haaretz ile yaptığı görüşmede, kurumun, Megiddo cezaevindeki rehinelere yönelik şiddetli işkenceden haberdar olduğunu doğruladı.
Hamas Filistinlilerin hapishanede istismar edildiğini gösteren video ortaya çıkınca, İsrail'in “sadizmine” ateş püskürdü.
Haaretz tarafından elde edilen fotoğraf ve videolarda düzinelerce rehinenin kelepçeli bir şekilde yüzüstü yattığı, bazılarının kıyafetsiz olduğu ve bir gardiyan köpeğinin üzerlerinde havladığı görülüyor.
Büyük bir öfke dalgasına yol açan ve sızdırılan videoda bazı rehinelerin çıplak olduğu ve gardiyanların köpeklerinin yaklaştığı görülürken, Filistinli rehinelerin İsrail cezaevlerinde yaşadığı baskıcı ve insanlık dışı koşullar da gözler önüne seriliyor.
Medyaya taşınan işkence anlarına cevaben Cezaevi Servisi şunları iddia etti:
''İstihbarat toplamayı içeren bir operasyonda, Nachshon biriminin askerleri terörist hücrelerine baskın düzenledi, onları aradı ve saldırı silahları ve yasaklanmış malzemeler ele geçirdi. Burada rehinelerin ve 'halkın' güvenliği için operasyonel bir rutin sürdürüyoruz.''
Haaretz'e göre, Cezaevi Servisi, 'tatbikat' sırasında ele geçirildiği iddia edilen saldırı silahlarından herhangi birini kanıt olarak sunamadı.
Megiddo hapishanesindeki rehineler çok sayıda vakada gardiyanlar tarafından tekme, yumruk, testislere darbe ve diğer aşağılama biçimleri de dahil olmak üzere şiddete ve ağır tacize maruz kaldıklarını bildirdiler.
Aralık ayında mahkemede ifade veren bir rehine şunları söylüyor:
''Bizi kameraların olmadığı bir ‘kör noktaya’ götürüyorlar ve yeni rehinelere dayak atarak ‘hoş geldin’ diyorlar”
Rehineler ayrıca haftalarca aynı kıyafetleri giymeye zorlandıklarını ancak başka bir rehine serbest bırakıldığında yeni kıyafetler aldıklarını ve bu noktada iç çamaşırları da dahil olmak üzere ayrılan rehinenin eski kıyafetlerinin kendilerine verildiğini bildirdi.
7 Ekim'den sonra Kudüs dâhil Batı Şeria'dan en az 23 rehine işgal hapishanelerinde şehit edildi.
Gazze'den onlarca Filistinli rehinenin hapishanelerde ve kamplarda şehit edilirken, işgalin kimliklerini ve şehit edilme koşullarını açıklamadığı ve onlarca rehinenin de saha infazlarına maruz kaldığı biliniyor.
Uluslararası sessizliğin gölgesinde ve İsrail “Cezaevi İdaresi”ni sorumlu tutacak gerçek mekanizmaların yokluğunda devam eden bu ihlaller, işgal hapishanelerindeki koşulların insanlık açısından daha karmaşık ve daha acı verici olduğunu ortaya koyuyor.