SAAF-Lübnan’daki Emel Hareketi’nin önemli isimlerinden Ebu Yaser Adil, Mehr haber ajansına
SAAF-Lübnan’daki Emel Hareketi’nin önemli isimlerinden Ebu Yaser Adil, Mehr haber ajansına verdiği demeçte, Lübnan’da yaşanan mevcut bunalımdan çıkış yolunun bütün parti ve grupların yer alacağı ulusal birlik hükümetinin kurulması veya erken seçime gidilmesi olduğunu söyledi.
Lübnan’da şimdiki sorunun temelinde, Refik Hariri cinayetiyle ilgili uluslar arası mahkeme planının, Hizbullah ve Emel Hareketi mensubu bakanların görüşlerinin alınmaksızın, alelacele kabul edilmesinden kaynaklandığını belirterek, yasa dışı diye nitelediği bu girişim karşısında Hizbullah’tan hükümette bulunan 5 bakan ile bir Hıristiyan bakanın istifa ettiğini söyledi.
Ebu Yaser, Sinyora liderliğindeki hükümetin, özellikle Suriye ordusunun Lübnan’dan ayrılmasından sonra, ülkenin ekonomik, toplumsal ve siyasi sorunlarını özellikle de ordunun yeniden yapılandırılmasını umursamadığını belirterek, ‘Bu konuda daha önce birçok kez siyasi partilerin hükümeti uyardıklarını’ ifade etti.
Sinyora hükümetinin, İsrail’in 33 günlük saldırıları boyunca tutumunun utanç verici olduğunu söyleyen Emel Hareketi’nin İran temsilcisi, “İsrail Lübnan’a saldırdığında Sinyora hükümetinin tutumu, Amerika ile paraleldi ve Sinyora Amerika gibi İsrail’in saldırılarına direnen Hizbullah Hareketi’nin silahtan arındırılmasını istiyordu. Gerçekte Lübnan’ın düşmanlarıyla ortak hareket ederek ‘Direniş’e karşı ortak savaşıyordu” dedi.
Muhaliflerin, Sinyora hükümetinin ülkeyi İsrail ve Amerikan şemsiyesine götürdüğüne inandığını söyleyen Ebu Yaser, “Lübnan’a saldırarak, yerle bir ederek savaşı kazanamayan Amerika ve İsrail’in şimdi Sinyora gibilerle ülke içinde siyasi zafer kazanmaya çalıştıkları görülmektedir. Öte yandan özellikle Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi Batılı ülkelerin yanı sıra Mısır, Arabistan ve Ürdün gibi Arap ülkelerinin de Sinyora’nın liderliğindeki meşruluğunu yitirmiş olan hükümete destek vermeleri aslında Lübnan’da düşmanların oynadığı komplonun açık bir göstergesidir” dedi.
Ebu Yaser, Sinyora hükümetinin devrilmesinin Amerika ve müttefikleri için kabul edilemez bir yenilgi olacağını ve bu gerçeği de zaten İsrail ve Amerika’nın açık bir şekilde ifade ettiklerini belirterek, “Bakınız Lübnan halkının düşmanları, ‘Sinyora hükümetinin kesinlikle devrilmesine izin vermeyeceğiz ve Sinyora’yı her ne pahasına olursa olsun var gücümüzle destekleyeceğiz; zira o düşüncesiyle ve uygulamalarıyla bizi temsil ediyor’ demiyorlar mı?” ifadesini kullandı.
Lübnan’da yaşanmakta olan siyasi bunalımın temelinde “Hükümetin muhaliflerin haklı isteklerini reddetmesi, ulusal birlik hükümeti kurulması konusunda, Meclis Başkanı Nebih Berri’nin çağrısıyla yapılan istişare toplantılarının baltalanması, seçim yasasının reddedilmesi, hükümette muhaliflere yer verilmemesi, halkın toplumsal ve ekonomik sorunlarının hükümet tarafından umursanmamasının olduğunu söyleyen Ebu Yaser, mevcut hükümete Batı’dan, İsrail’den ve Arap ülkelerinden verilen desteği de “bu durum halk arasında kaygı ve korkuya neden olmuştur; zira bu hükümet Lübnan halkının dışındaki bir hükümet olmuştur” diye değerlendirdi.