Ürdün İhvan'ının Irak direnişine katılma davetine nasıl karşılık vereceği merak ediliyor.
YDH- Batı Asya konularında uzmanlaşmış Damir Nazarov, Islamic World News'da yer bulan bir makale kaleme aldı.
Nazarov, Gazze Şeridi'nde iyiliğin ve kötülüğün çarpıştığını, Filistin Direnişi'nin iyiliği, küresel destekli Siyonizmin kötülüğü temsil ettiğini belirtti.
Gazeteciye göre, bu süreçte faydasız mitingler ve popülist açıklamalar dışında ciddi bir şey gerçekleşmedi.
Nazaroz, bu noktada el-Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde'nin defalarca Filistinlilerin önemli bir stratejik dayanağı olarak belirttiği Ürdün'e dikkat etmekte fayda olduğunu söyledi.
Ketaaib Hizbullah sözcüsü Ebu Ali el-Askari, Irak direnişinin Siyonistlere karşı direnişe katılmaları için 12 bin Ürdünlüyü eğitmeye hazır olduğunu söylemişti.
Daha önce Haşimi otokrasisi yetkilileri Batı Şeria'ya silah kaçırmak suçlamasıyla üç yerel sakini tutuklamış, bunun üzerine Hamas tutukluların serbest bırakılmasını talep etmişti.
Nazarov, bazı yazar ve gazetecilerin, Hamas ve İran'la birlikte hareket eden yerel İhvan hücrelerinin varlığına işaret etmekte gecikmediğini ancak kimsenin somut bir kanıt sunmadığını hatırlatıyor.
Daha sonra krallığın hükümet yanlısı medyası, yerel İhvancılara ve İran'a karşı bir karalama kampanyası düzenleyerek her iki tarafı da "ülkeyi istikrarsızlaştırmaya" çalışmakla suçladı.
İslami Hareket Cephesi yani Ürdün Müslüman Kardeşleri'nin siyasi kolu lideri Murat el-Adaylah, gerilimi azaltmak için, Suriye konusundaki anlaşmazlıkların ortasında Ürdün İhvanı'nın 2011 sonrasında İran ile hiçbir bağlantısı olmadığını iddia etti.
Nazarov, İhvancıların liderinin iki noktadan hareket ettiğini şöyle açıklıyor:
1- şu anda ana görevi, Ürdün İhvanı'nın yasaklanacağı bir duruma geri dönmemek için İkinci Abdullah rejimi ile bir çatışmayı önlemek.
2- Müslüman Kardeşler'in son iç oylamasında hareketin "şahinlerinin" kazandığı az sayıda sandalye nedeniyle, partinin gündemi ılımlı kaldı.
Nazarov'a göre bu göreceli uyuma bağlı kalınması ve rejim için uygun söylemlerin dile getirilmesi gerektiği anlamına geliyor.
Nazaroz, Gazze Şeridi'ndeki soykırımın arka planında Ürdün İhvanı'nın zayıf konumuna ilişkin tüm gerekçelerin, özellikle de Ebu Ubeyde'nin Ürdün'den işgal altındaki Filistin'e yardım için direnişi yoğunlaştırma çağrılarından sonra uygunsuz göründüğünü savunuyor.
Islamic World News'daki makalesinde Damir Nazarov şu soruyu yöneltiyor:
Ürdün Müslüman Kardeşleri üyeleri Kataib Hizbullah'ın Siyonizm'e karşı ortak bir direniş örgütleme önerisine yanıt verecek mi?
Nazarov'a göre, bunu zaman gösterecek.
İhvancılar arasında eski konformistlerin hakimiyetinden memnun olmayan genç bir neslin yetiştiği gerçeğini vurgulayan yazar son olarak şu gerçeği de ekledi:
İhvan'ın tüm kolları arasında Filistin direnişinin müttefiklerini benzer düşünen insanlar olarak gören güçlü bir Hamas yanlısı çizgi olduğu da bir gerçek.