Gazze'de aylarca süren yoğun çatışmaların ve zayıf planlamanın ardından İsrail ordusunun Lübnan'da Hizbullah'la karşılaşmak için gerekli hazırlığa sahip olmadığı ve bir İsrailli subayın, ordunun ne kadar bitik ve yetersiz olduğunun anlaşılması için üstlerine mektup yazdığı bildiriliyor.
YDH- Batı Asya kapsamlı The Cradle'a göre, 28 Haziran'da İsrailli gazeteci Alon Ben David, İsrail ordusunun Gazze'de verdiği kayıpların etkisini vurgulayarak, bunun ordunun çeşitli cephelerde savaşma kabiliyetini zayıflattığını belirtti.
David ayrıca kuvvetlerin şu anda Lübnan'da geniş çaplı bir operasyona hazır olmadığını da dile getirdi.
David'in İbranice Maariv'de yayınlanan haberine göre, son dokuz ay içinde Gazze'deki Filistin direnişi 500'den fazla zırhlı araca zarar verdi.
Bununla birlikte, İsrail ordusunun tüm savaş planlarında tahmin edilenden çok daha fazla miktarda mühimmat tükettiği kaydedildi.
David, İsrail'in cephaneliğinin tükenmesinin, Başbakan Benyamin Netanyahu'nun yakın zamanda ABD'yi silah sevkiyatını "durdurmakla" suçlamasının nedenlerinden biri olduğunu ve bunu "Lübnan'a bir harekat başlatmamak için bir bahane" olarak kullandığını iddia ediyor.
Dahası, İsrail birlikleri Gazze'deki uzun soykırım kampanyasından büyük ölçüde etkilendi çünkü 7 Ekim'den itibaren tüm operasyonel planlar "birkaç haftalık bir savaş içindi."
David, savaşın başından bu yana en az 666 İsrail askerinin öldüğünü, yaklaşık 4 binini yaralandığını ve 11 binden fazlasının "ruhsal tedaviye ihtiyaç duyduğunu" ortaya koyuyor.
İsrailli gazeteci, "Hala motive olmuş durumdalar, hedefin önemini tam olarak anlıyorlar ama fiziksel ve zihinsel olarak yorgunlar... Onları Güney Lübnan'ı işgal etmeye çağırırsak orada olacaklar ama en iyi hallerinde olmayacaklar" diye yazıyor.
"Hizbullah'la geniş çaplı bir savaş bize dayatılırsa, [İsrail ordusu] elindekilerle savaşacak ve düşmana zarar verecek ... [ancak ordu] şu anda Hizbullah'a karşı önemli bir başarı elde edemiyor ve kuzeydeki gerçekliği dramatik bir şekilde değiştiremiyor" diyen David, raporunun başka bir yerinde İsrailli yetkililer tarafından Lübnan topraklarında yapılmak istenen savaşın "acı bir bedel karşılığında elde edilecek kötü bir çözümle sonuçlanacağını" vurguluyor.
"76 yıl boyunca [ordu] hiçbir zaman dokuz aylık bir savaş için inşa edilmedi. Bunun yerine, komuta anında yedekleri harekete geçiren, kısa sürede kararlı bir şekilde dışarı çıkan ve normale dönen bir şok ordusu olarak inşa edildi."
Ayrıca "savaş planlarını iyi bilen" üst düzey bir hava kuvvetleri yedek subayının kısa süre önce ordu yetkililerine bir mektup göndererek "ordunun Lübnan'da uzun süreli bir harekata hazır olmadığını siyasi kademeye açıkça belirtmeleri" için "yalvardığını" ortaya koyuyor.
Hava kuvvetleri subayının "Lübnan'da şimdi bir harekat başlatmak... bizi [7 Ekim'den] daha büyük bir stratejik felakete sürükleyecektir" uyarısında bulunduğu bildirildi.
Maariv'in haberi İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Pentagon liderlerine "İsrail'in Lübnan'la savaş değil, mümkünse çözüm arayışında olduğunu" söylediği Washington dönüşüne denk geliyor.
İbrani gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre Gallant bu açıklamayı Perşembe gecesi Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir'in de katıldığı güvenlik kabinesi toplantısında yaptı.
Gallant toplantıda "Amerikalılara kuzeyde savaş isteyen tarafın biz olmadığımızı ve [Hizbullah'ı] sınırdan uzak tutacak bir anlaşmaya varırsak bunun kabul edilebilir olduğunu söyledim" dedi.
Buna karşılık Yahudi üstünlükçü Ben Gvir onun yorumlarını reddederek şunları söyledi: "Biz kazanacağız ve o zaman anlaşma yapacak kimse kalmayacak ve bu iyi bir şey."
İsrail başbakanı ise Gallant ile aynı fikirde olduğunu ve Lübnan sınırındaki çatışmaları sona erdirecek herhangi bir anlaşmanın "bölge sakinlerinin kuzeye dönmesine izin vermesi" gerektiğini vurguladı.
Gallant'ın Washington ziyaretinin ardından Lübnan'da yayınlanan Ad-Diyar gazetesine konuşan Batılı diplomatik kaynaklar, ABD'li yetkililerin İsrailli savaş şefinin Lübnan'la topyekûn bir savaş başlatmak gibi "ciddi bir arzusu" olmadığını düşündüklerini söyledi.
Haberde şu ifadelere yer verildi: "Çoğunluğu tüketime yönelik olan ve İsrail'in içişlerini hedef alan aleni tehditlere rağmen, kuzey cephesinde durum dayanılmaz olsa da ve savaşın hedefleri İsrail açısından meşru olsa da, İsrail'i etkileyecek stratejik zararlar bir yana, bölgesel bir çatışmayı tetiklemeden bu hedeflere ulaşmanın mümkün olmadığı konusunda ABD'li yetkililerle görüş birliği vardı."
