Washington Post, Hizbullah'ın hava savunma kapasitesinin örgütün savaşa ne kadar hazırlıklı olduğunu gösterdiğini belirtiyor.
YDH- Washington Post gazetesi Hizbullah'ın gelişmiş silahlarını detaylandıran bir makale yayınladı.
Habere göre örgütün hava savunma kabiliyetleri olası bir çatışmaya karşı yüksek düzeyde hazırlıklı olduğunu gösteriyor.
Cephaneliğin güdümlü ve güdümsüz roketler, tanksavar topları, balistik ve gemisavar füzeler ve patlayıcı yüklü insansız hava araçları gibi bir dizi silahı içerdiği bildiriliyor.
Makale bu durumun İsrail ile karmaşık ve çok cepheli bir çatışmaya yol açabileceğini öne sürüyor.
Hizbullah'ın cephaneliği hakkında bildiklerimiz ve bilmediklerimiz başlıklı raporda ayrıca analistlerin Hizbullah'ın elinde 130 bin ila 150 bin arasında roket ve füze bulunduğu yönündeki tahminlerine de yer veriliyor.
Bu rakamın Gazze savaşı öncesinde Hamas'ın elinde bulunduğuna inanılandan çok daha fazla olduğu belirtiliyor.
Lübnanlı Direniş grubu ayrıca 100 binden fazla savaşçıya sahip olduğunu söylüyor ki bu rakam Hamas'ın savaştan önceki muharebe gücüne ilişkin en yüksek tahminlerin iki katından fazla.
Haber, Hizbullah'ın cephaneliği konusunda sıkı bir gizlilik uyguladığına ve silah uzmanlarının Hizbullah'ın yeteneklerinin tam kapsamı konusunda spekülasyon yapmak zorunda kaldığına dikkat çekiyor.
Washington Post'a göre, Hizbullah'ın cephaneliğinin büyük bir kısmı, büyük miktarlarda fırlatılması halinde İsrail'in hava savunma sistemleri için önemli bir tehdit oluşturabilecek düşük dereceli, güdümsüz mühimmatlardan oluşuyor.
Haberde, kamuya açık bilgilerin çoğunun Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın Direniş savaşçılarının 8 Ekim'den bu yana İsrail hedeflerine yönelik operasyonlarda sadece "silahlarımızın bir kısmını" kullandıklarını teyit eden açıklamalarından geldiği belirtildi.
Washington Post, örgütün çeşitli kısa menzilli roket ve füzeler kullandığını, başlangıçta işgal altındaki Filistin sınırı yakınlarındaki İsrail tanklarını ve diğer teknik ekipmanları hedef aldığını, daha sonra askeri kışla ve üslere yönelik saldırılara geçtiğini hatırlattı.
Haberde Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın 11 Kasım'da Direniş savaşçılarının Burkan roketleri kullandığını açıkladığı kaydedildi.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde savunma ve askeri analist olan Fabian Hinz, el yapımı roket destekli bir mühimmat olan Burkan'ın kolayca monte edilebildiğini ve "bölgedeki İran destekli grupların imza silahı" haline geldiğini öne sürdü.
İsrailli bir düşünce kuruluşu olan Alma Araştırma ve Eğitim Merkezi ise Burkan roketinin bir yer rampasından ateşlenebildiğini ve çarpma noktasından 500 fit mesafede "geniş çaplı yıkıma" neden olduğunu vurguladı.
Raporda Seyyid Nasrullah'ın Kasım ayında Hizbullah'ın 12 ila 24 mil arasında yol alabilen ve seri olarak fırlatılan Grad roketleri kullandığını açıkladığı da hatırlatıldı.
Hinz, güdümsüz olmalarına rağmen örgütün "ucuz oldukları ve belirli menzillere kadar işe yaradıkları için bunlardan çok sayıda ateşleyebildiğini" belirtti.
Aynı bağlamda Washington Post, Hizbullah'ın 2006 savaşı sırasında Hayfa'ya yönelik ölümcül bir saldırıda İran yapımı Raad roketlerini kullandığını, ancak bu çatışmalarda herhangi bir roket fırlatmadığını belirtti.
Ocak ayında "İsrail" üst düzey komutan Visam et-Tavi suikast düzenledikten sonra Hizbullah İran yapımı Felak modeli de dahil olmak üzere daha gelişmiş roketler sergilemeye başladı.
Bunu, ağır zırhları delebilen güdümlü tanksavar füzeleri olan ve görüntüleme kameralarıyla donatılmış Elmas silahları izledi.
Ancak raporda Fatih 110 gibi daha büyük güdümlü balistik füzelerin 185 mile varan menzilleriyle Tel Aviv'i ve hatta işgal altındaki Kudüs'ü bile menziline alabilecek daha büyük bir tehdit oluşturduğu vurgulandı. Rapor, bu füzelerin Lübnan'dan sınır ötesine fırlatılması halinde, özellikle de çok sayıda, nasıl bir etki yaratacağının belirsiz olduğunu da ekledi.
Seyyid Nasrullah 2022'de Hizbullah'ın İranlı uzmanların yardımıyla roketlerini hassas güdümlü füzelere dönüştürebileceğini söylemişti.
Washington Post, tam ölçekli bir savaşta, yüzlerce küçük roketin aynı anda fırlatıldığı bir Hizbullah saldırısının Demir Kubbe'yi alt edebileceğini öne sürdü.
