Suriyeli askeri strateji uzmanı, Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin Tel Aviv'e gerçekleştirdiği askeri operasyonu, uygulama ve zamanlama açısından “nitelikli” bir operasyon olarak tanımladı.
YDH- Suriyeli askeri strateji uzmanı Tuğgeneral Ali Maksud, Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin Tel Aviv'e gerçekleştirdiği askeri operasyonu, hem uygulama hem de zamanlama açısından nitelikli bir operasyon olarak tanımlayarak, bu operasyonun, çatışma ve mücadele denklemindeki tüm dengeleri değiştireceğini belirtti.
Şehab Haber Ajansı’na konuşan Maksud, Siyonist düşman liderlerinin askeri operasyonları kuzey cephesine taşıyarak, Lübnan'a saldırıları yoğunlaştırma tehditlerinin arttığı bir dönemde kahraman Yemen direnişinden bu sürpriz nitelikli hamlenin geldiğini ifade etti.
Askeri uzman Maksud şöyle devam etti: “Yemen'in sahip olduğu yeteneklere Direniş Ekseni de sahip olduğu için, Tel Aviv'e yapılan bu saldırı, Direniş Ekseni’nin taraflarının oluşturduğu planların uygulanabilirliğini test etmeyi amaçladı.”
Maksud, Yemen füzelerinin Ben Gurion Havalimanı veya bir elektrik santraline zarar vermenin ötesine geçtiğini kaydederek, çünkü füzenin İsrail, Amerikan, İngiliz ve tüm müttefiklerinin tüm gözetim, takip ve savunma sistemlerini aşarak hedefe ulaştığını belirtti.
Bu füzenin işgal rejimi İsrail’in sosyal yapısında da büyük etkileri olduğunu dile getiren Maksud, yaklaşık 2 buçuk milyona yakın yerleşimcinin sığınaklara indiğini ve İsrail hava savunma sistemlerinin füzeyi engellemekte başarısız olduğunu ekledi.
Maksud, şunları söyledi: “Yemen’den fırlatılan tek bir füzenin durdurulamaması, Siyonist yerleşimcilerde ciddi bir endişe yarattı ve artık İsrail’in merkezinde bile güvenli bir yer kalmadığı düşüncesini oluşturdu.”
Bu operasyonun işgalci liderleri daha önce hiç karşılaşmadıkları büyük bir zorlukla yüz yüze bıraktığını belirten Suriyeli askeri strateji uzman şu tespitlerde bulundu: “Yemen'in gerçekleştirdiği saldırı, sadece bir misilleme değil, aynı zamanda birçok büyük mesaj içeriyor. İşgalci devletin bir savunma füzesinin maliyeti üç milyon dolarken, Yemen’den mesela otuz füzenin fırlatılması durumunda, bu, savunma sistemlerinin füze ve İHA’lar karşısında etkinliğini kaybedeceği anlamına gelir.”
Askeri uzman, böylesi bir çatışma yaşanırsa düşmanın savunma ve karşı tedbirlerinin tamamen etkisiz kalacağını ve bu cephelerin düşmanı yok ederek rejimini yıkıma uğratacağını söyledi.
Maksud ayrıca, bu operasyonun, yerleşimciler arasında güvenlik algısında büyük bir değişikliğe yol açtığını ve Yemen füzelerinin ardından güvenli bir yer kalmadığı düşüncesinin pekiştiğini belirtti.
Operasyonun zamanlaması hakkında konuşan Maksud, bu saldırının düşmanın saldırganlığına bir sınır koyduğunu ve müttefiklerini büyük bir açmaza soktuğunu söyledi.
Suriyeli uzman, Yemen’in denizlerde, okyanuslarda ve Ürdün ile Körfez ülkelerindeki askeri üslerde konuşlanmış ABD ve Batı’nın savunma sistemlerini nasıl aştığı sorusunun gündeme geldiğini kaydederek, tablonun, Direniş Ekseni’nin düşmanlarının zayıflığını gösterdiğini bildirdi.
Yemen’in operasyonun, çatışma ve savaş denklemlerini değiştirdiğini ve işgalci devletin Lübnan cephesine yönelik muhtemel operasyon planlarının yarısını bozduğunu kaydeden Maksud, Siyonist rejim tarafındaki şu duruma da dikkat çekti: “Bu durum, işgal liderlerine, Netanyahu hükümetinin sıfır puanlı bir savaşta ısrar etmesi halinde cephelerin ve çatışmaların devam edeceğini gösterdiğini ilan ettirdi. Netanyahu hükümeti sona yaklaşmakta ve bu hükümetin uçurumun eşiğinde.”
Maksud, son olarak, Direniş Ekseni’nin Batı’ya ve özellikle Amerika liderliğindeki güçlere karşı ileri teknolojiye sahip olduğunu bu füze denemesiyle gösterdiğini ve İsrail’in bundan sonra telafisi mümkün olmayan yaralar alacağını söyledi.
