Şeyh Naim Kasım: Savaş denklemini biz belirleriz

img
Şeyh Naim Kasım: Savaş denklemini biz belirleriz YDH

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı, İsrail rejiminin Filistin topraklarını işgaline ilişkin sert bir uyarıda bulunarak, bu durumun sadece Filistin için değil, aynı zamanda daha geniş bölge ve ötesi için de önemli bir tehdit oluşturduğunu ileri sürdü.




YDH- Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım Salı günü saat 15:00'te el-Menar aracılığıyla bir konuşma yaptı.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı televizyonda yayınlanan konuşmasında mevcut savaşın boyutlarını, İsrail işgalinin bölgeye yönelik planlarını ve Hizbullah'ın dayattığı yeni denklemleri anlattı.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım konuşmasına şu sözlerle başladı:

“Bizler Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrullah'ın evlatlarıyız, onun tarafından yetiştirildik ve hâlâ onun varlığını hissediyoruz. Ey sevgili lider, ruhun aramızda yaşıyor ve sözlerin yolumuzu aydınlatıyor. Emirleriniz yerine getirilecek: onları yeneceğiz ve topraklarımızdan söküp atacağız.

“Seyyid Nasrullah bizi terk etmedi, o burada. Özgürlük savaşçıları onun iradesi ve ona olan sevgileriyle güçlü durmaya devam eden halkı aracılığıyla düşmana karşı en büyük güçle karşı koymayı sürdürüyor.

Şeyh Naim Kasım Salı günü Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrullah'ın şehit edilmesinden bu yana yaptığı üçüncü televizyon konuşmasında “İsrail gaspçı ve işgalci bir rejimdir ve tüm bölge ve dünya için gerçek bir tehlikedir” dedi.

''İsrail'in Filistin'i işgal etmekle yetinmeyeceğini, daha fazlasını işgal etmeye çalışacak yayılmacı bir varlık'' olduğunu vurgulayan Şeyh Naim Kasım, İsrail'in geçmişte Lübnan topraklarını işgal etmeye çalıştığını ve hatta Güney Lübnan'da Güney Lübnan Ordusu adında bir ordu kurduğunu belirtti.

Batı'nın Orta Doğu üzerindeki planları hakkında Şeyh Naim Kasım şunu söyledi:

“İsrail'in Batı'nın yayılmacı projesinin bir parçası olduğu açıktır. İsrail'i boş boş otururken gördüğünüzde, bunun nedeni acizliğindendir; Lübnan'a doğru genişleyememesindendir. Bunu yapabileceklerini anladıklarında ise yapacaklardır.”

Hizbullah yetkilisi İsrail ve destekçilerinin gerçekleştirdiği katliamlar karşısında direnişin önemini vurguladı:

“İsrail ve arkasındakiler saldırıyor, öldürüyor, katliamlar yapıyor ve biz de bunun karşısında bir duruş sergilemek durumunda kalıyoruz.

Biz Lübnan'ı Filistin'den ayırt etmiyoruz. 

Filistin'e destek hakka destektir zira hak Filistinlilerindir. İsrail'in istediği genişlemeye karşı duyuyoruz.

Batı'dan bizimle konuşmaya gelen delegeler ''Biz Lübnan ile Gazze cephesini ayırmak istiyoruz'' diyorlardı. 

Biz onlara istediğini vermedik. Bizim direnişimiz savunma direnişidir.

İşgali reddediyoruz, toprağı özgürleştiriyoruz.

Gözlerinizi açın ey insanlar! Bölgedeki proje genişleme projesidir. Savaşan Filistinlilerdir. Katledilen Filistinlilerdir. İstenilen Filistin'in tümüdür.”

Kasım ayrıca, “İsrail ve ABD tarafından yürütülen soykırımın, her ikisinin de İsrail tarzında yeni bir Ortadoğu'nun uygulanmasında ortak oldukları anlamına geldiğini” açıkladı.

Şeyh Naim Kasım'ın konuşmasının devamında şu ifadeler yer aldı:

“Kendini büyük gören Batı dünyası İsrail'i desteklerken, bizim mazlum halkı desteklemek hakkımız değil midir? 

Toprağı savunan mı insanları katleden taş üstünde taş bırakmayan mı suçludur? 

Mazlum halkı desteklemek İran için iftihardır. İran bütün imkanlarını sundu. Bu İran için gurur sebebidir. Büyük şehit Kasım Süleymani bu bölgenin güçlendirilmesi için savaştı. Amerika ve onunla birlikte olanların zayıflaması için Kasım Süleymani çaba gösterdi.”

Hizbullah yetkilisi ayrıca Batı Asya'daki ABD-İsrail ortak planını da ifşa etti:

 “O büyük şeytan Amerika, yeni bir Orta Doğu istiyor. Netanyahu da aynı vizyonu paylaşıyor. Bu da ABD ve İsrail'in kasıtlı olarak bu soykırımı gerçekleştirdiği anlamına geliyor.”

 “Aksa Tufanı'nın neden olduğunu sormayın, işgalin neden var olduğunu sorun”

Şeyh Kasım Hizbullah'ın İsrail rejimi ile uzun süredir devam eden çatışmasında yenilmeyeceğini söyledi:

“Direniş yenilmeyecektir çünkü toprakların sahibidir ve çünkü savaşçıları onurlu bir yaşamdan başka hiçbir şeyi kabul etmeyen şehitlerdir. Ordunuz şimdi yenildi ve daha da yenilecek.”

Hizbullah yetkilisi Tel Aviv'in Siyonist yerleşimcilerin işgal altındaki kuzey topraklarındaki evlerine dönmesini istiyorsa Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarını durdurması gerektiğini söyledi.

Hizbullah lideri, saldırganlığın devam etmesi halinde terk edilen yerleşim yerlerinin sayısının artacağı ve yüz binlerce -potansiyel olarak iki milyondan fazla- yerleşimcinin risk altına gireceği uyarısında bulundu.

Konuşmasında 7 Ekim 2023'te Siyonist varlığa yönelik Aksa Tufanı Operasyonu'na da değinen Şeyh Kasım, Hamas liderliğindeki Filistinlilerin “işgalciden kurtulmaya çalıştığını” söyledi.

Şeyh Naim Kasım, Filistin Direnişinin dünyaya bir mesaj gönderdiğini söyledi:

 “75 yıl geçti ve işgal hala topraklarımızda, bizi öldürüyor.”

Hizbullah yetkilisi Filistinlilerin “işgali sarsacak ve genişlemesini durduracak” eylemlerde bulunma hakkına sahip olduğunu söyledi.

Hizbullah yetkilisi uluslararası toplumu Aksa Tufanı'nın neden gerçekleştiğini sorgulamak yerine “İşgal neden hala orada?” diye sormaya çağırdı.

Şeyh Kasım, Hizbullah'ın İsrail rejimiyle olan çatışmasının Filistin'in kurtuluşu için verilen mücadeleden ayrı tutulamayacağını söyledi.

''Düşmana acı vermek'' denklemi

Savaşın yeni bir aşamaya girmesi ve dinamiklerin değişmesiyle birlikte Şeyh Kasım, Lübnan'ın artık destek cephesi aşamasında olmadığını savunarak, “aksine, artık bize karşı bir İsrail savaşıyla karşı karşıyayız” dedi.

Bu yeni denklem ışığında Hizbullah'ın, büyük şehit lider Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrullah'ın direktifleri doğrultusunda artık Tel Aviv, Hayfa ve hatta Hayfa'nın ötesini hedef aldığını açıkladı.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı, “Düşman Lübnan'ın tamamını hedef aldığına göre, varlık içinde uygun gördüğümüz herhangi bir yeri hedef alma hakkına sahibiz” dedi.

Ayrıca Direniş'in işgalci İsrail askerlerini, mevzilerini ve askeri kışlalarını hedef almaya odaklanacağı uyarısında bulundu.

Şeyh Kasım savaşı sona erdirecek çözümün ateşkeste yattığını açıklayarak Hizbullah'ın zayıf bir pozisyondan konuşmadığını ileri sürdü.

Genel Sekreter Yardımcısı ayrıca alaycı bir şekilde, İsrail'in başarısız hava savunma sistemlerinin yerleşim yerlerine düşen enkazları göndermesi nedeniyle “İsrail'in” istemeden de olsa Direniş'e operasyonlarında yardımcı olduğuna dikkat çekti.

Kasım konuşmasında yerleşimcilere seslenerek şunu söyledi:

“İşgal altındaki topraklardaki yerleşimciler! Yetkililerinizin sözlerine inanmayın çünkü onlar size kayıpların az sayısını veriyor. Yetkilileriniz sizlere hakikatin daha azını vermekteler. Siz ölülerinize bakın.”

İsrailli yerleşimcileri, hükümetlerinin Hizbullah'ın kabiliyetlerine ilişkin iddialarına güvenmemeye çağıran Genel Sekreter Yardımcısı, Gazze Direnişi'ni örnek göstererek Hizbullah'ın kurduğu yeni denklemin “düşmana acı vermek” olduğunu bir kez daha teyit etti.

Direniş yenilmeyecek

Hizbullah'ın halkına ve destekçilerine seslenen Şeyh Kasım, partinin toparlandığını ve yeniden organize olduğunu, liderlik boşluklarını doldurduğunu ve tüm pozisyonlar için yedekleri hazırladığını belirtti.

Hizbullah'ın aldığı hasara rağmen güçlü olduğunu ve savaş alanının bu gücün kanıtı olduğunu teyit etti.

İşgalci İsrail'in saldırılarının neden olduğu acıyı kabul etmekle birlikte, düşmanın stratejik düzeyde ilk adımın ötesine geçemediğini vurguladı.

Direniş'in son iki hafta içinde elde ettiği başarıların beklentileri aştığını ifade ederek, “Direniş'in misyonu sadece İsrail'in ilerleyişini durdurmak değil, düşmanı takip etmek olmuştur” dedi.

İsrail'in yenileceğini ama Direniş'in yenilmeyeceğini, zira Direniş'in ‘kendi topraklarını savunduğunu’ ve üyeleri ile savaşçılarının bu toprakların ve halkının onurunu savunmak için hayatlarını feda etmeye hazır olduklarını vurguladı.

Direniş'in kararlılığının ve halkın dayanışmasının “toprağı geri almak ve saldırganlığı durdurmak için tek yol olduğunu” da sözlerine ekledi.

“Biz Direniş olarak onurumuzla savaşıyoruz ama İsrailliler sivilleri, kadınları, çocukları ve hastaneleri hedef alıyor” diyen Şeyh Kasım, İsrail işgalinin Lübnan Ordusu'nu, UNIFIL güçlerini ve camiler ile kiliseler de dahil olmak üzere ibadet yerlerini de hedef aldığını, çünkü İsrail projesinin yıkıcı bir proje olduğunu vurguladı.

İsrail'in UNIFIL'in çekilmesi talebi karşısında Birleşmiş Milletler ve Batılı ülkelerin rolünü sorguladı ve belirlenen uluslararası kararlar açısından herhangi bir eylemde bulunulmamasını eleştirdi.

Şeyh Kasım bu bölümü “dizginleri ele alan” ve düşmanı ahırına geri dönmeye zorlayan tarafın Hizbullah olacağını söyleyerek bitirdi. Kasım, destekçileri tarafından desteklenen “İsrail ”in öldürmeye ve katliam yapmaya devam ettiğini ve bu tür eylemlere karşı durmanın zamanının geldiğini de sözlerine ekledi:

“Muzaffer olacağımıza dair güvenimiz sınır tanımıyor.”

Sabredin, zafer yakındır

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım Direniş destekçilerine hitaben yaptığı konuşmada Kur'an-ı Kerim'den bir ayete atıfta bulunarak “zaferin sabırla geleceğini” vurguladı.

Hizbullah Genel Sekreteri şehit Seyyid Hasan Nasrullah'ın sözünü hatırlatan Kasım, yerlerinden edilen Lübnanlıların evlerine döneceği ve bu evlerin eskisinden daha iyi bir şekilde yeniden inşa edileceği sözünü verdi.

Halkın fedakârlıklarını takdir eden yetkili, bu mücadelede birlikte olduklarını hatırlatarak kararlılıkları için teşekkür etti.

Direniş'in savaşçıları, kaynakları ve Hizbullah ile Emel Hareketi'nin birleşik çabalarıyla güçlü kaldığını teyit etti. Destekçilerine fedakarlıklarının boşa gitmeyeceği ve asla terk edilmeyecekleri konusunda güvence vererek, “Birlikte yeniden inşa edeceğiz ve siz de geride kalmayacaksınız, tıpkı sizin de bizi [silahlı Direnişi] terk etmeyeceğinizi bildiğimiz gibi” dedi.

Şeyh Kasım, Direniş'in destek tabanının birliğini ve gücünü pekiştirerek birlikte mevcut zorlukların üstesinden gelecekleri ve zafer kazanacakları sözünü verdi.

Konuşmasının sonlarına doğru direnişçilere seslenen Şeyh Naim Kasım şunları söyledi:

Mücahitler! Sizler cihadın mücevheri, gurur ve haysiyetin sembolüsünüz.

Sizler bizim umudumuz ve zaferin müjdecilerisiniz. 

''Onlarla savaşın; Allah sizin ellerinizle onları cezalandıracak, rezil edecek, onlara karşı size zafer verecek ve inanan bir topluluğun kalplerine şifa verecektir''

Sizler bize şehitlerin, yaralıların, esirlerin ve bu yol uğruna sayısız fedakârlıklarda bulunan ailelerin emanetisiniz. Size olan güvenimiz sonsuzdur ve sonuna kadar yanınızdayız.

Biz bir aileyiz, hepimiz aynı yoldayız. Bize yapılan size de yapılmış sayılır. Sizi sevindiren şey bizi de sevindirir. Fedakârlıkların ağır olduğunun farkındayız ama sebat etmeliyiz. Zorluklar karşısında sabretmeye devam edeceğiz.

Eğer halk yaşamı arzuluyorsa, o zaman kader karşılık verecek, gece kalkacak ve zincirler kırılacaktır.

Zafer sabırla gelir.”