«Hizbullah 300 kilometrelik bir menzil vermekte ve 200 ila 400 kilometre arasındaki farklı nesilleri analiz etmektedir, bu da Güney Lübnan'dan Siyonist varlığın her yerini hedef alabilecekleri anlamına geliyor.»
YDH- Press TV'de yayımlanan açıklamanın yazarı Ivan Kesic, İsrail rejiminin güvenliğine sürekli bir meydan okuma teşkil eden Lübnan İslami Direnişi - Hizbullah'ın gelişmiş füze sistemlerine odaklanıyor.
İsrail'in Eylül ayından bu yana Lübnan'a yönelik saldırıları aralıksız sürerken, Hizbullah da işgal altındaki toprakların derinliklerinde gerçekleştirdiği bir dizi yüksek hassasiyetli saldırıyla askeri yeteneklerini ortaya koydu. Geçen yıl 8 Ekim'de Aksa Tufanı Operasyonu'na katılan Lübnanlı hareket, son haftalarda düşmanı şaşırtacak şekilde daha önce hiç görülmemiş silah sistemlerini konuşlandırdı. Daha önce kullanılmayan balistik füzeler ve roket topları devreye sokularak İsrail ordusuna acı darbeler indirildi. Yeni yeraltı füze üsleri de ortaya çıkarıldı.
Hizbullah'ın gelişmiş füze cephaneliğinin Eylül ayındaki İsrail hava saldırılarında önemli ölçüde imha edildiği iddiaları etkili bir şekilde çürütülmüştür. Cephanelik büyük ölçüde sağlam ve büyümeye devam ediyor. Hizbullah, İsrail rejimi Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarına son verene kadar direnmeye devam edeceğine söz verdi ve hareketin son operasyonları Tel Aviv rejimini şimdiden tedirgin etti.
Fatih-110
Fatih-110, 2000'li yılların başında güdümsüz Zilzal-2'nin kontrol ve güdüm sistemleri eklenerek modifiye edilmiş bir versiyonu olarak geliştirilen, SRBM olarak sınıflandırılan tek kademeli bir kısa menzilli balistik füzedir.
Genel olarak bir SRBM olarak sınıflandırılmasına rağmen, Scud ile birlikte Hizbullah'ın roket cephaneliğindeki en uzun menzilli, en büyük ve en yıkıcı füzelerden biri. Boyut ve şekil olarak eski Zilzal-2'ye benzer, çapı 616 mm'dir, ancak 8,8 metre ile 0,8 metre daha uzundur ve ek kanatçık setlerine sahiptir.
Füze, uçuşun son aşamasında manevra yapmak için savaş başlığı üzerinde dört hareketli üçgen kanatçıktan oluşan ek bir sete sahiptir ve yeni nesillerde ana kırpılmış delta kanatçıkların yanında başka bir üçgen kanatçık seti daha var. Füzenin toplam kütlesi çoğu katı yakıt olmak üzere 3450 tondur, savaş başlığı ise 500 kilogramlık bir kütleye sahiptir ve tek kademeli olabilir ya da alt mühimmat içerebilir. Hizbullah 300 kilometrelik bir menzil vermekte ve 200 ila 400 kilometre arasındaki farklı nesilleri analiz etmektedir, bu da Güney Lübnan'dan Siyonist varlığın her yerini hedef alabilecekleri anlamına geliyor.
Eski nesiller atalet ve uydu güdümünün bir kombinasyonunu kullanarak 100 metrelik dairesel hata olasılığına (CEP) sahiptir ve yeni nesiller CEP'i 10 metreye düşüren optik güdüm içerir. Belirtilen hassasiyeti, harp başlığı yükü ve Mach 4.5 terminal hızı ile füze, sabit kara ve deniz hedeflerini, düşman toplanma noktalarını, komuta merkezlerini, füze sahalarını, mühimmat depolarını, radarları ve diğer istenen hedefleri hedef alabilmektedir. Sabit ya da mobil platformlardan fırlatılabilen füze, hareketin cephaneliğindeki en değerli füzelerden biri olduğu için Hizbullah tarafından çoğunlukla güçlendirilmiş yeraltı silolarından fırlatılıyor.
İsrail rejimi daha önce Fatih-110'un Güney Lübnan'daki depolarının Eylül ayındaki sığınak bombardımanında tamamen imha edildiğini iddia etmiş ancak Hizbullah 6 Kasım'da bir sürpriz yaparak Siyonist iddiaları etkili bir şekilde yalanlamıştı. Bu saldırı sırasında Ben Gurion Uluslararası Havaalanı yakınlarındaki Tisirifin askeri eğitim üssü vuruldu ve bir Boeing 777 uçağında hasar meydana geldi ve uçuşlar iptal edildi.
Cihad-2
Cihad-2 de Fatih-110 gibi tek kademeli katı yakıtlı bir taktik SRBM olup hakkında şu anda fazla teknik bilgi bulunmamaktadır. Cihad-1'in geliştirilmiş bir versiyonu olduğu ve füzelere Ocak 2015'te Suriye'nin Kuneytra kentinde düzenlenen suikastta şehit olan efsanevi Hizbullah askeri komutanı İmad Muğniye'nin oğlu Cihad Muğniye'nin adının verildiği bildiriliyor. Cihad-1 füzesi 12 Mayıs'ta işgal altındaki Lübnan'ın Şebaa Çiftliklerinde bulunan İsrail'e ait Zebdine karakolunu hedef alarak kullanılmaya başlandı.
Uzunluğu 4 metre ve savaş başlığı kütlesi 120 ila 400 kilogram arasında değişirken, Cihad-2 250 kilometre menzile ve 250 kilogram savaş başlığına sahip. Bu menzil Cihad-2 füzesinin Nakab çölündeki Dimona'ya kadar, işgal altındaki Filistin topraklarının yüzde 80'inde düşmanın önemli askeri tesislerinin çoğuna ulaşmasını sağlar.
Yüksek patlayıcılı savaş başlığı, iyi tahkim edilmiş düşman mevzilerini, büyük bina ve tesisleri, kilit altyapıyı ve işgal birliklerinin toplandığı yerleri yok etmek için yeterlidir.
Cihad-2, 5 Kasım'da 810. Hermon Tugayı karargâhı olan İsrail Male Golani kışlasını hedef aldığında operasyonel hizmete girdi.
Yayınlanan fotoğraf ve videolara göre Cihad-2, savaş başlığı şekli ve kanatçıkları açısından Fatih-110 ile benzerlikler taşıyor ve muhtemelen daha küçük bir güçlendiriciye sahip bir türev. Bu sayede Hizbullah'ın en gelişmiş roketlerinden birinin tek dezavantajı olan, gerilla savaşı sırasında taşınmasını, depolanmasını ve fırlatılmasını kolaylaştıran nispeten büyük boyutu ve kütlesi ortadan kalkmış oldu. Fatih-110'un yeni nesillerinde olduğu gibi, bikonik şekilli bir savaş başlığına ve neredeyse aynı şekilde düzenlenmiş ve şekillendirilmiş üç set kanada sahiptir, bu da büyük bir isabetliliğe işaret ediyor.
Diğer yeni silahlar
Hizbullah birkaç hafta önce de roket topları ve balistik füzelerin fırlatılması için çeşitli askeri teçhizat ve yeraltı tesislerini tanıttı. 3 Kasım'da ortaya çıkan devasa İmad 5 füze kompleksi, iyi donanımlı uzun yeraltı tünelleri ve büyük mobil roket rampaları içeriyor. Hizbullah medyası tarafından paylaşılan görüntülerde savaşçılarının ormanlık bir alanda bisiklet sürdükleri ve ardından bir yeraltı tesisine giden bir tünelden geçtikleri görülüyor.
Ayrıca savaşçıların yeraltı tesisindeki mevzilerinden fırlatılmak üzere gelişmiş füzeler hazırladıkları ve üzerlerinde bir patlama kapısının açıldığı görülüyor. Görüntüler füzelerin fırlatılmasından hemen önce, şehit lider Seyyid Hasan Nasrallah'ın yemin ettiği bir konuşmadan alıntılarla sona eriyor:
“Asla zayıflamayacağız, asla korkmayacağız ve asla teslim olmayacağız.”
Bu, Hizbullah'ın şehit lideri Hacı İmad Muğniye'nin adını taşıyan İmad füze kompleksleri serisinin beşincisidir ve bir önceki füze kompleksi Ağustos ayı ortasında sergilenmiştir. Hizbullah 19 Ekim'de hem mobil hem de sabit konfigürasyonlarda mevcut olan ve 24 fırlatma yuvasına sahip M80 roket sistemini tanıttı.
M-80 mermisi 80 mm kalibreli, 95 santimetre uzunluğunda ve 10 kilogram ağırlığında bir roket olup 4,750 ayrı çelik pelet ile doldurulmuştur.
Fırlatma noktasından 3.3 kilometre uzakta bulunan düşman birliklerini etkili bir şekilde hedef alabilir ve 35 metrelik öldürme yarıçapı ile son derece ölümcül bir parçalanma etkisi yaratabilir. Üç gün sonra İslami direniş 302 mm kalibre, 650 kg toplam kütle, 140 kg savaş başlığı ve 5 metre CEP değerine sahip Nasr-2 topçu roketini tanıttı. Bu, 100 kilogramlık daha küçük bir savaş başlığına ve 100 kilometrelik daha kısa bir menzile sahip olan önceki Nasr-1 versiyonuna göre bir gelişmedir.
Hizbullah ayrıca 7 Kasım'da, eski Katyuşa platformlarından daha hızlı ve daha uzun menzilli olduğu görülen mobil çoklu fırlatma roket sistemi (MLRS) Melek-1'in operasyonel kullanımını da gösterdi.
Melek-1'in görüntülerinde güney Lübnan ormanlarından düşman mevzilerine karşı kullanıldığı görülüyor.
Hizbullah'ın medya ilişkileri sorumlusu Muhammed Afif, Pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, İsrailli yetkililerin ve medyanın Lübnan direniş hareketinin füze stokunun tükendiğine dair iddialarının “uydurma” olduğunu söyledi ve “füzelerimiz cevap verecektir” dedi.
“Düşman hala tek bir Lübnan köyünü işgal edemedi ve Hiyam Kalesi destanı kahramanlığın canlı bir kanıtı olarak duruyor” diyen Afifi, Siyonist rejimin savaşı hava üstünlüğü, bombardıman ya da kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere sivilleri öldürerek kazanamayacağını belirtti ve şunu vurguladı:
“İster sınırda ister içeride olsun, işgalle her düzeyde uzun süreli bir savaşa hazırız”
Çeviri: YDH
