Lübnan’da olası bir ateşkes anlaşmasıyla ilgili spekülasyonlar medyada çıkan haberler ve Beyrut’taki yetkililerin temkinli açıklamalarıyla artarken, İsrail'in içinden, özellikle de kuzeydeki yerleşim liderlerinden gelen muhalif sesler yükseliyor.
YDH - Pek çok İsrailli yerleşimci, bu olası anlaşmayı İsrail’in Hizbullah’a yönelik bir “teslimiyet anlaşması” olarak değerlendiriyor.
El-Celil Parmağı'nda bulunan Metula’daki yerleşim konseyi başkanı David Azoulay, İsrail rejiminin savaş hedeflerine ulaştığı iddialarını “yalan” olarak nitelendirdi.
Azoulay, “İsrail tarihindeki en sağcı hükümet neden Hizbullah’la bir teslimiyet anlaşmasına doğru gidiyor?” diye sordu.
Benzer şekilde, Kiryat Şimona Belediye Başkanı Avihay Stern de böyle bir anlaşmanın, işgal altındaki Filistin’in kuzeyinde 7 Ekim’de yaşanan olayların tekrarlanmasına yol açabileceği endişesini dile getirdi.
Stern, İsrailli liderleri kuzeydeki yerleşimcileri riske atmaktan kaçınmaya çağırarak, onların “yeni rehineler” olabileceğini söyledi ve “Mutlak zaferden tam teslimiyete nasıl geçtiğimizi anlamıyorum,” diye ekledi.
'Bedelini kanla ödeyeceğiz'
Öte yandan Batı El-Celil’deki Mateh Asher bölge konseyi başkanı Yossi Hadad, bu tür bir anlaşmanın ileride daha güçlü bir Hizbullah’a zemin hazırlayacağı uyarısında bulundu. Hadad, “Bunun bedelini kanla ödeyeceğiz,” dedi.
Mevo’ot HaHermon bölge konseyi lideri Benny Ben Muvhar ise bu tür bir anlaşmanın savaşın belirlenen hedeflerini baltalayacağını ifade ederek, böyle bir anlaşma kapsamında yerleşimcilerin kuzeye dönmeyeceğini açıkladı.
Lübnan sınırındaki 'Cephe Hattındaki Yerleşimler Forumu' başkanı Moshe Davidovich, İsrail hükümetini “başımızın üstünde kararlar almakla” eleştirdi.
Davidovich, “Böyle bir anlaşma altında kuzeye güvenli bir şekilde dönemeyiz. Güven içinde yaşamak istiyoruz, ancak hükümet bunu sağlayamadı,” diye konuştu.
Kanal 12’ye konuşan Davidovich, Hizbullah’ın operasyonlarının kuzeydeki yerleşimler üzerindeki etkisini şöyle açıkladı:
“Yollar tahrip oldu, savaş geçim kaynaklarını, ekonomiyi, turizmi ve tarımı mahvetti.”
Hayfa yakınlarındaki Kiryat Bialik Belediye Başkanı Eli Dokursky de tepkisini dile getirerek, yerleşimcilerin terk edilmişlik duygusu içinde olduğunu belirtti.
Dokursky, "Hayfa’nın yoğun ateş altında olduğu son iki ayda çektiğimiz sıkıntıların boşuna olmadığını umuyorum," ifadelerini kullandı.
İsrail medyası ne diyor?
İsrail medyası da anlaşmayı eleştiriyor. Kanal 12, anlaşmayı “Hizbullah’a kalkan” olarak tanımlarken, Albay Gabi Siboni, Hizbullah’ın Litani Nehri’nin güneyindeki varlığını ve altyapısını sürdüreceğini belirtti. Siboni, "Kimse bunu ortadan kaldıramaz," diye ekledi.
CNN’e bilgi veren bir kaynak, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun pazar günü geç saatlerde İsrailli yetkililerle yapılan güvenlik istişarelerinin ardından Lübnan ile ateşkesi “prensipte” onayladığını bildirdi.
Ancak kaynak, İsrail’in ateşkesin bazı detaylarına ilişkin çekinceleri olduğunu ve bu çekincelerin pazartesi günü Lübnan hükümetine iletilmesinin beklendiğini belirtti.
Anlaşmaya varılmadan önce tüm ihtilaflı konuların çözüme kavuşturulması için müzakerelerin devam etmesi bekleniyor.
Bunun yanı sıra, ateşkesin yürürlüğe girmesi İsrail kabinesinin onayına bağlı ve bu onay henüz alınmış değil.
Temkinli iyimserlik
Müzakereler hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, ateşkes konusunda iyimser olduklarını ifade etmekle birlikte, çatışmaların hala devam etmesi ve bu durumun ateşkesi tehlikeye atma riski taşıması nedeniyle temkinli bir tavır sergiliyorlar.
Pazar günü Netanyahu’nun, Hizbullah ile arabuluculuk yapılan bir ateşkes anlaşması üzerine “üst düzey istişarelerde” bulunduğu belirtiliyor.
Gelen haberler, İsrail’in ABD arabuluculuğundaki bir anlaşmayı kabul etmeye meyilli olduğunu gösteriyor.
Netanyahu’nun bir anlaşmaya varılması çabalarını onaylayıp onaylamadığı konusunda ise İsrail basınında çelişkili bilgiler yer alıyor.
Bazı üst düzey İsrailli bakanlar ve güvenlik yetkililerinin katıldığı istişarelerde, Netanyahu’nun ABD’li arabulucu Amos Hochstein’a öneriyi ilerletmesi için yeşil ışık yaktığı ve ardından anlaşmayı İsrail kamuoyuna nasıl sunması gerektiğine odaklandığı iddia edildi.
Hükümet tarafından finanse edilen İsrail Yayın Kurumu (KAN), bir İsrailli yetkilinin Lübnan’la bir anlaşma için “henüz yeşil ışık yakılmadığını” söylediğini aktarırken, Yedioth Ahronoth ve Axios, İsrail’in ABD destekli bir ateşkes anlaşmasına ön yeşil ışık yaktığını bildirmişti.