Filistin Yönetimi’nin Cenin’de başlattığı operasyon, ABD’nin desteğiyle gerçekleşen, bölgesel ve uluslararası planların bir parçası olarak öne çıkıyor. Operasyonun arkasında Suriye modelinin Batı Şeria’da tekrarlanmasını önleme amacı yatıyor
YDH - Filistin Yönetimi'nin Cenin kenti ve mülteci kampında başlattığı geniş çaplı askerî harekâtta ABD'nin etkisinin hissedilmeye başlanması, harekâtın yalnızca bir “tepki” değil, bölgesel ve uluslararası güçler arasında önceden planlanmış bir operasyon olduğu izlenimini uyandırıyor.
El-Ahbar gazetesinin aktardığına göre Mahmud Abbas'ın bu harekâtı tam da şimdi başlatma kararının, Suriye'deki silahlı grupların artan faaliyetlerinden ve bu senaryonun Batı Şeria’da tekrarlanması korkusundan kaynaklandığı ifade ediliyor.
Kapalı kapılar ardında yapılan değerlendirmelere göre, on birinci gününe giren askeri operasyon yalnızca bir “başlangıç” niteliği taşıyor.
Operasyonun ardından, özellikle silahlı direnişin yoğun olduğu bölgelerde, Filistin Yönetimi'nin varlığını kanıtlamaya yönelik daha geniş kampanyaların düzenlenmesi planlanıyor.
Bu süreçte, henüz herhangi bir siyasi ya da ekonomik kazanım sağlanmadığı halde, Abbas’ın ABD yönetiminin dikkatini çekmek için hamleler yaptığı belirtiliyor.
Abbas’ın, güvenlik güçleri komutanlarına, Cenin ve mülteci kampının kontrol altına alınması için kararlı talimatlar verdiği ve buna karşı çıkan subayların görevden alınması ya da tutuklanması konusunda net olduğu aktarılıyor.
Axios’un haberine göre, operasyon öncesinde Filistin Yönetimi liderleri, Amerikalılarla bir dizi adımı koordine etti.
ABD Güvenlik Koordinatörü Mike Wenzel, güvenlik birimlerinin liderleriyle bir araya gelerek Cenin’deki planlar hakkında bilgi aldı. Amerikalı ve Filistinli yetkililer, operasyonun gerekçesini Suriye’deki modelin Batı Şeria’da tekrarlanmasını önleme çabası olarak açıklıyor.
Abbas ve ekibinin, “Halep ve Şam’da yaşananların Filistinli İslamcı gruplara ilham verebileceği” endişesi taşıdığı belirtiliyor.
Diğer yandan İbranice yayın yapan Walla haber sitesi, Cenin’deki operasyonun Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan gibi ülkelerden “bölgesel destek” gördüğünü bildirdi.
Filistin Yönetimi kaynakları, güvenlik birimlerinin ihtiyaç duyduğu ekipman listelerini ABD’ye ilettiklerini ve Cenin’de "İran destekli militanların" Filistin Yönetimi’ne bağlı birimlerden daha iyi teçhizata sahip olduğunu belirttiklerini aktardı.
Buna göre, Washington yalnızca operasyon planlarının koordinasyonuna katkıda bulunmakla kalmadı, aynı zamanda güvenlik güçlerinin ekipman eksikliklerinin giderilmesine de destek oldu.
Bu kapsamda, ABD'nin İsrail Büyükelçisi Jack Lewy ve Biden yönetimindeki üst düzey yetkililer, İsrail hükümetini Filistin Yönetimi’ne “acil mühimmat, kask, kurşun geçirmez yelek, gece görüş ekipmanı ve zırhlı araç sevkiyatı” taleplerini onaylaması için ikna etmeye çalıştı.
Ayrıca, Biden yönetimi İsrail’den Filistin Yönetimi’ne vergi gelirlerinin bir kısmını aktarmasını talep etti.
Bu fonların, Cenin’de görev yapan güvenlik güçlerinin maaşlarının ödenmesi için kullanılacağı ifade edildi.
Walla’ya göre, Filistin Yönetimi, militan grupların Suriye’de olduğu gibi kendisini devirmesinden korkuyor. Üst düzey bir Filistinli yetkili, operasyonu “Filistin Yönetimi açısından bir zafer ya da yenilgi anı” olarak nitelendirdi.
İsrail ise, Batı Şeria’da Filistin Yönetimi’nin kontrolü kaybetmesi ve silahlı grupların yönetimi ele geçirmesi durumunda bir “patlama” ihtimaline dikkat çekiyor.
İsrail medyasına göre, 2025 yılı Batı Şeria için “tehlikeli bir dönüm noktası” olabilir ve bu bölgede mutlak bir çöküş yaşanabileceği öngörülüyor.
İsrail ordusu, Batı Şeria’nın büyük bir savaş alanına dönüşeceği tahminleri ışığında bölgeye yeni teknolojik sistemler yerleştirmeye hazırlanıyor.
Ordu radyosu, yerleşimlerin girişlerine ve temas noktalarına onlarca teknolojik sistemin konuşlandırıldığını bildirdi.
Cenin kenti ve mülteci kampında, harekâtı protesto etmek ve ablukanın kaldırılmasını talep etmek amacıyla dört gün üst üste gösteri gerçekleştirdi.
Pazartesi günü, Cenin Taburu öncülüğünde geniş çaplı halk gösterileri düzenlendi.
Kampta zaman zaman silahlı çatışmalar yaşanırken, özellikle pazartesi akşamı yaşanan olaylarda bir kız çocuğu keskin nişancılar tarafından ağır yaralandı.