İlerici Sosyalist Partisi'nin eski lideri Velid Canbolat, Cumhurbaşkanı Jozef Aun'u ziyaretinin ardından Lübnan'ın İsrail ile yapılan ateşkes anlaşmasını değiştirme yönünde dış baskılara maruz kalabileceğini öngördü.

YDH - Lübnan'da Dürzileri temsil eden İlerici Sosyalist Partisi'nin eski lideri Velid Canbolat, Cumhurbaşkanı Jozef Aun'a gerçekleştirdiği ilk ziyaretin ardından, Lübnan'ın İsrail ile yapılan "ateşkes anlaşmasını değiştirme" yönünde baskılara maruz kalabileceğini öngördü.
El-Ahbar gazetesinin haberine göre Canbolat, Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayında yaptığı açıklamada, "Gerekli reformlar olmadan Arap ve uluslararası yardım ve destek alacağımızı düşünmüyorum. Cumhurbaşkanı ve Başbakan bir çalışma ekibiyle geldi. Bence bu ekip bu işleri yapabilir," dedi.
Ayrıca Canbolat, "Zorluklar çok büyük, ancak Cumhurbaşkanı'nın yanında olacağız. Çevremizdeki tehlikeleri unutmadan, özellikle de İsrail işgalinin güneyde devam etmesini unutmadan, zorluklarla adım adım yüzleşmeliyiz," diye ekledi.
Canbolat, İsrail tehditleri sonrasında Suriye'nin bölünmesi konusundaki endişelerini dile getirerek, "İsrail'in Siyonist projesi tüm bölgeyi bölmeyi amaçlıyor. Suriye'deki canlı, ulusal, Arap güçlerinin bu duruma karşı durması gerekiyor," dedi ve "Lübnan'ın istikrarı Suriye'nin istikrarına bağlıdır. En kötü senaryoda bile Lübnan'ı güçlendirebiliriz," ifadelerini kullandı.
Canbolat, "Siyonist tehlike yayılıyor, Gazze'yi yok ediyor, Batı Şeria'yı işgal ediyor, Hermon Dağı'nın tepelerinde konuşlanıyor ve 1974'teki anlaşma gibi önceki anlaşmaları iptal ediyor. Araplar arka siperlerinde kalamaz. Arap ulusal güvenliğinin korunması Lübnan, Suriye ve Ürdün'den başlar," değerlendirmesini yaptı.
Geçtiğimiz günlerde İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İsrail piyade birliklerinden yeni bir grubun mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, "Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) güçlerinin veya Suriye ordusunun Şam'ın güneyindeki Suriye topraklarına girmesine izin vermeyeceğim," demiş ve "İsrail, Süveyda Dürzilerini herhangi bir tehditten korumaktan çekinmeyecektir," ifadelerini kullanmıştı.