Irak'ta direniş gruplarının Haşd Şabi'ye entegrasyonu için anlaşma yakın

img
Irak'ta direniş gruplarının Haşd Şabi'ye entegrasyonu için anlaşma yakın YDH

Iraklı Şii güçler, tüm direniş gruplarının Halk Seferberlik Güçleri (Haşd Şabi) bünyesine entegrasyonunu görüşmek üzere Ramazan Bayramı sonrası toplanma kararı aldı.




YDH - Iraklı Şii güçlerin tamamı, Ramazan Bayramı tatilinin ardından Koordinasyon Çerçevesi'nin yapacağı toplantı sonrası, tüm Iraklı direniş gruplarının Halk Seferberlik Güçleri (Haşd Şabi) bünyesine entegrasyon sürecinin ayrıntılarını ele almak üzere önemli bir toplantı yapma konusunda anlaştı.

Şafak News ajansının dün aktardığına göre, bir kaynak, "Grupların entegrasyon süreci yakında yürürlüğe girecek. Bu konuya ayrılan toplantıda, bayramdan sonra hayata geçirilmesi beklenen birleştirme sürecinin uygulama mekanizmaları, entegrasyon planı ve bu dosyayı engelleyen pürüzlere yönelik etkili çözümler tartışılacak," dedi.

Kaynak, "Söz konusu gruplara ilişkin teknik, lojistik ve mali konuların çözülmesinin ardından entegrasyon süreci sorunsuz ilerleyecektir. Bu durum, hükümetin daha önce grupların tarafları ve liderleriyle yaptığı anlaşmaların devamı niteliğindedir. Dolayısıyla, entegrasyon sürecinin uygulanması için zemin şu anda hazır. Fakat bu, entegrasyon sürecini tamamlamak için etkili bir hükümet çözümü gerektiren zorlukların, baskıların ve mali sonuçların bulunmadığı anlamına gelmiyor," diye ekledi.

Irak Başbakanı Muhammed es-Sudani, geçen ocak ayında yaptığı açıklamada, hükümetinin grupları yasal ve kurumsal çerçevelere entegre etmek için çalıştığını teyit etmiş ve "Hükümet, Arap medeniyet mirasına dayanan yeni bir Irak inşa etmeye kararlıdır," demişti.

Gözlemciler, silahlı grupların Irak'taki güvenlik kurumlarına entegre edilmesinin, onları ABD veya müttefiklerinin olası hedef almalarından veya saldırılarından koruyacağı görüşünde.

Bu bağlamda, Şafak News ajansına konuşan başka bir kaynak şunları söyledi:

"Grupların entegrasyonunun önündeki en belirgin engellerden biri 'akide' meselesidir. Zira bazı gruplar İran'ın Dini Lideri Ali Hamenei'yi takip ediyorlar. Dolayısıyla, bu gruplar arasındaki ideolojik farklılıklar göz önüne alındığında, herhangi bir dini soruna yol açmadan bir çıkış veya çözüm bulmak için konunun pürüzsüzce ele alınması gerekiyor. Ayrıca, liderler arasındaki kişisel rekabetin de sonlandırılması lazım, zira bu durum entegrasyon sürecini olumsuz etkileyebilir."

Kaynak, grupların entegrasyonu dosyasının "gerekli mali ödeneklerin sağlanmasını, silah ve mühimmat gibi lojistik teçhizatın temin edilmesini ve grupların Haşd Şabi bünyesinde başarılı bir şekilde birleştirilmesi için diğer gereksinimlerin karşılanmasını" gerektirdiğini de sözlerine ekledi.

Bunun yanı sıra kaynak, "grupların Haşd Şabi'ye entegre edilmesinin, özellikle güvenlik gerilimlerinin yaşandığı bölgelerde Irak'ta istikrar ve güvenliği pekiştirmek, farklı gruplar arasındaki ayrılığı azaltmak için önemli bir adım olarak görüldüğünü" ifade etti.

Kaynağa göre bu adım, "Haşd Şabi mensupları arasında birlik ve aidiyet duygusunu güçlendirecek ve askeri etkinliği artıracak, zira bu grupların sahip olduğu önemli muharebe deneyimleri sayesinde entegrasyon, Haşd Şabi'nin seviyesini ve gücünü yükseltmeye katkı sağlayabilir."

Kaynak sözlerini şöyle tamamladı:

"Irak'taki silahlı grupların toplam sayısı 34. Bunların çoğu Haşd Şabi'ye entegre oldu. Sayıları 10 veya biraz daha fazla olan geri kalan küçük bir kısım ise yasal ve resmi statü kazanmak için Haşd Şabi tugaylarına dahil olacak ve böylece yalnızca Silahlı Kuvvetler Başkomutanı'nın emirlerine uyan nizami kuvvetler hâline gelecektir."

Reuters ajansı, 2025 yılının başlarında Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'e dayandırdığı haberinde, Irak hükümetinin ülkedeki silahlı grupları silah bırakmaya veya ordu ile resmi güvenlik güçlerine katılmaya ikna etmeye çalıştığını bildirmişti.

Hüseyin, Londra'ya yaptığı resmi ziyaret sırasında, "İki ya da üç yıl önce toplumumuzda bu konuyu tartışmak imkânsızdı... Fakat şimdi silahlı grupların devlet yapısı dışında faaliyet göstermesi kabul edilemez bir hâl aldı," ifadelerini kullanmıştı.