Hizbullah Milletvekili Ali Feyyad, direnişin Lübnan devletinin başlatacağı her türlü iç diyalog sürecine açık olduğunu belirtti. Feyyad, ABD politikalarının ülkenin iç istikrarını tehdit ettiğini kaydederek, bazı yerli siyasi ve medya çevrelerinin de bu politikalara paralel düşmanca tutumlar sergilediğini ifade etti.

YDH - Hizbullah, "Lübnan devletinin çözülmemiş dosyaları ele almak üzere başlatacağı her türlü iç diyalog sürecine" açık olduğunu duyurdu ve ABD'nin iç istikrarı tehdit eden politikalarına karşı uyarıda bulundu.
Direnişe Vefa İttifakı üyesi Milletvekili Ali Feyyad, "Hizbullah'ın, İsrail'in düşmanca eylemlerine ve birçok sınır noktasını işgal etmeye devam etmesine rağmen, 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı'na ve ateşkese bağlılığını defalarca teyit ettiğini" vurguladı.
Feyyad, "Hizbullah'ın, Lübnan devletinin çözülmemiş dosyaları ele almak için başlatacağı her türlü iç diyalog sürecine açık olduğunu" belirtti.
Milletvekili ayrıca, "Resmi Lübnan makamlarının tutumlarının, İsrail'e hizmet eden ABD tutum ve politikalarının tehdit ettiği iç istikrarın korunmasında diyaloğun önemine dair derin bir idrak sergilediğini” de ekledi.
El-Ahbar gazetesinin aktardığına göre Feyyad, Bir Hasan bölgesinde Hasan Ali Rammal (Ali Salih) için düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, ABD'nin Lübnan üzerindeki baskılarına dikkat çekti.
Feyyad, "Lübnan ordusuna, kendi deyimleriyle Hizbullah'ı silahsızlandırması için baskı yapılması, Lübnan'ın mali olarak kuşatılması, yardımların engellenmesi, yeniden imar sürecinin sekteye uğratılması ve limanlarının rolü hakkında uydurma yalanlar üretilmesi" konularına değindi.
Son olarak Beyrut Limanı'nın hedef alınarak ABD'nin güvenlik vesayeti altına sokulmaya çalışıldığını belirten Feyyad, "düşman İsrail'in gerçekleştirdiği suikastların örtbas edilmesinin de eklenmesiyle tüm bunların Lübnan istikrarına yönelik doğrudan tehdit oluşturduğunu" vurguladı.
Milletvekili Feyyad, "öfke ve provokasyona neden olan şeyin, Lübnan içindeki bazı siyasi ve medya çevreleri ile şahsiyetlerin tutumlarının, bu (ABD) tutumlarıyla örtüşmesi olduğunu" söyledi.
Feyyad, bu durumun "siyasi rekabet kurallarını ve meşru farklılıkları aşarak, birlikte yaşama gerekleri ve iç istikrarın gereklilikleriyle çelişen açık bir düşmanlık ve hedef alma hâline dönüştüğünü" belirtti.
Feyyad ayrıca, bu tutumların "mevcut yönetimin dönemin zorluklarını aşmak için iç düğümleri çözmeye yönelik yapıcı yaklaşımını zayıflatmayı amaçladığını" ifade etti.
Son olarak milletvekili, "İçerideki düşmanca ve provokatif tutumlar, iç gerginlikte ve Lübnan toplumu içindeki bölünmeleri derinleştirmede tehlikeli bir rol oynamaktadır. Zira bu tutumlar siyaset dairesini aşarak, Lübnan'ın temel unsurlarından birinin kaderi, toprağı, güvenliği ve normal bir yaşam hakkıyla ilgili temel meselelere dokunmaktadır," dedi.