İran eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade, Suriye'de şu an yaşanmakta olanların, İran'ın geçmişteki kaygılarında ve Beşşar Esed hükümetine destek vermekte haklı olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

YDH - İran eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) düzenlenen Süleymaniye Forumu'nda Suriye'deki duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ISNA ajansının haberine göre Hatibzade, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin lideri Ebu Muhammed el-Colani'nin (şimdiki adıyla Ahmed eş-Şaraa) Suriye'deki yabancı militanları ülkeden uzaklaştırmasını ve kapsayıcı bir hükümet kurmasını umduğunu belirtti.
Forumda konuşan Hatibzade, Suriye krizinin başlangıcında Beşşar el-Esed hükümetinin devrilmesine ilişkin Tahran'ın dile getirdiği endişelerin hâlâ geçerli olduğunu vurguladı.
Suriyeli muhaliflerle yaptığı görüşmelerden bir anısını anlatan Hatibzade, şöyle dedi:
"2013 yılında Berlin’de Suriyeli muhalefetin önde gelen temsilcileriyle görüşmeler yaptık. O görüşmelerde Suriyeli taraflardan biri ısrarla bana neden bu kadar Esed hükümetine destek verdiğimizi sordu. Ona dedim ki: Çünkü Esad sonrası durumdan endişeliyiz. Suriye’nin işgalinden endişeliyiz. IŞİD’in güç kazanmasından endişeliyiz. Selefilerin iktidara gelip herkesi dışlamasından endişeliyiz. Azınlıkların ve Suriye halkının durumundan endişeliyiz."
Hatibzade sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün, 12 yıl sonra, aynı endişe listesi ve daha fazlasını herkes görüyor. İyimser olmayı çok isterim ama gördüklerimle bunu yapabilir miyim? Bugün Suriye’nin işgalinin azaldığını mı görüyoruz? İsrail rejimi de bugün Suriye’yi işgal edenler listesine katıldı ve sadece Golan Tepeleri’ni değil, Şam’ın 40 kilometre yakınına kadar mevzilenmiş durumda. Herkes bilmelidir ki hiçbir işgal altındaki ülke istikrara, barışa, huzura ve refaha ulaşamaz. İsrail Suriye’ye gelip de orayı terk etmek için gelmedi; kalmak için geldi! Suriye’nin diğer bölgeleri de ABD ve Türkiye tarafından işgal edilmiştir."
Colani’nin iddia edildiği gibi dönüştüğüne inanmak isterim
İranlı kıdemli diplomat sözlerine şöyle devam etti: Şu anda kapsayıcı bir hükümet görüyor muyuz? Bu iddia edilen dönüşüm ve değişime inanmak isterim ama her iddianın doğrulanması gerekir. Umut ve güven, eğer gerçek değişiklikler olmazsa kolayca hayal kırıklığına dönüşebilir.
Moderatörün “İran Suriye hükümetiyle ilişki kurmaya hazır mı?” sorusuna Hatibzade şu yanıtı verdi:
“İran, Suriye’den çok uzakta, temkinli bir şekilde gelişmeleri izliyor. İran’ın hiçbir acelesi yok. Şunu bilin ki İran Suriye’de olmasaydı, bugün kimse Tahrir el-Şam’dan bile bahsetmezdi ve onların yerini IŞİD almış olurdu. Covlani’nin kapsayıcı bir hükümet kurmasını ve Suriye dışından gelen aşırıcı, savaşçı yabancı unsurları Suriye halkından uzaklaştırmasını umuyorum. Sonuçta hepimiz biliyoruz ki Tahrir el-Şam, birkaç Suriyeli ve Çeçenistan gibi farklı bölgelerden gelen çok sayıda yabancı savaşçılardan oluşmakta. Bugün onların Tahrir el-Şam içindeki işlevlerinin ne olduğunu bilmiyoruz.
Hatibzade vurguladı: “Bugünkü Suriye meselesi İran değil, bu ülkenin ABD tarafından halkın kaynaklarını sömürmek amacıyla işgal edilmesidir. Kimse yanılmasın. Bugün her şey Colani ve ona destek verenlerin elindedir. Onlar Colani’yi iktidara getirdi. İran, bugün Suriye’de fiilen var mı ki müdahil olsun? Unutmayın, İran Suriye hükümeti ve ordusunun savunmaya istekli olmadığını anladığı an orayı terk etti; çünkü İran hiçbir zaman bir ülkenin merkezi hükümetinin yerine savaşmadı. Hep merkezi hükümetin daveti üzerine, onların yanında yer aldı.”
Hatibzade şöyle devam etti: “Bu merkezi hükümet desteği sadece Suriye ile sınırlı değildi. Hatırlarsınız, Suudi Arabistan ve BAE tarafından Katar’a ambargo uygulandığında, İran merkezi Katar hükümetinin talebiyle onlara yardım etti. Oysa o dönemde Katar, Tahrir el-Şam’ı destekliyordu ve biz Suriye’de aynı cephede değildik. Türkiye konusunda da aynı şekilde davrandık. Darbe girişimi olduğunda, sabaha kadar merkezi Türk hükümetini desteklemek için ayakta kaldık. İran, Suriye’de kapsayıcı bir hükümetin kurulmasına yardımcı olmaya hazırdır.
İran’a yönelik suçlamalar temelsizdir
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı, mevcut Suriye hükümetine karşı İran’ın müdahalede bulunduğu yönündeki suçlamalarla ilgili şunları söyledi: “Temelsiz suçlamalar ve bahaneler, hayal kırıklığı, umutsuzluk ve verilen sözlerin yerine getirilememesinden kaynaklanıyor. Bu tür suçlamaların bir faydası yok çünkü bugün her şey Colani ve onu destekleyenlerin elinde. Onlar onu iktidara taşıdı.
Hatibzade: İran orada değildir ve her şeyi uzaktan ve temkinli bir şekilde izlemektedir. Benim Colani’yi destekleyenlere tavsiyem, onun sorumlulukla hareket etmesini sağlamalarıdır. Eğer talep edilirse, İran da Suriye hükümetinin daha kapsayıcı bir yapıya dönüşmesi için yardımcı olmaya hazırdır.
Hizbullah’ın silahı Lübnan’ın iç meselesidir
Hatibzade, Hizbullah ve bu hareketin silahsızlandırılmasıyla ilgili bir soruya ise şu cevabı verdi: “Hizbullah tamamen Lübnanlı ve özgün bir harekettir. Herkes bilmelidir ki, 1981 yılında İsrail’in Lübnan’a yönelik işgali ve saldırısı olmasaydı belki de Hizbullah kurulmazdı. İşgal ve saldırı devam ettiği sürece direniş de olacaktır. Direnişi zorla teslim olmaya zorlayabileceğini düşünen bölge dışı güçler başarısızlığa uğrayacaktır. Hizbullah’ın silahı direniş içindir ve tamamen Hizbullah’ın kendi kararına bağlıdır. Hizbullah’ın silahı, Lübnan sınırları içinde tanımlanan bir iç meseledir.”