Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), ABD ile yürüttüğü temaslar sonucunda tüm politik ve askeri alanlarda rotasını açıkça ortaya koydu. Filistinli direniş gruplarına karşı artan baskılar, bu yeni çizginin somut göstergesi oldu.

YDH- El-Ahbar, Suriye’de faaliyet gösteren Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) ABD'nin ilişkilerin normalleştirilmesi yönündeki taleplerine yanıt vermesi ve ardından Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın Suriye'ye acil bir ziyaret gerçekleştirerek HTŞ örgütünün lideri Colani ile bir araya gelmesinin üzerinden çok geçmeden Filistinli direniş gruplarının ya da bu grupların ülkede kalan temsilcilerinin üzerlerinde artan bir baskı olduğunu kaydetti.
Bu baskı, İslami Cihad hareketinin askeri kanadı olan Kudüs Tugayları'nın iki liderinin HTŞ militanları tarafından tutuklanmasıyla doruğa ulaştı.
Bu liderlerin ve Hamas da dahil olmak üzere Filistinli direniş gruplarının akıbeti gizemini koruyor.
Yeni Suriye yönetimi tarafından yapılan açıklamalar ise ABD'ye açılmak için uyumlu bir çabaya işaret ediyor.
HTŞ, ABD'nin kendilerine güvenmesini sağlayacağına inandığı sekiz ön koşuldan oluşan bir listeyi Washington’a sundu.
Söz konusu koşullar, Washington'un “profesyonel bir ordu” (yani zorunlu askerlik olmamalı) olmasını şart koştuğu yeni kurulan Suriye ordusu da dahil olmak üzere yabancı militanların liderlik pozisyonlarından uzaklaştırılması, ABD'nin tüm kimyasal silah tesislerine ve programlarına erişimine izin verilmesi ve gazeteci Austin Tice da dahil olmak üzere kayıp Amerikalılar için bir komite kurulması etrafında dönüyor.
Koşullar arasında ayrıca, ABD güçlerinin "Washington'un ulusal güvenliğine tehdit olarak değerlendirdiği kişilere karşı Suriye topraklarında terörle mücadele operasyonları yürütmesi" için kamu yetkisi talebi yer alıyor.
Dahası, Suriyeli yetkililerin "tüm Filistinli milisleri ve Suriye'deki siyasi faaliyetlerini yasaklayan resmi bir kamu deklarasyonu" yayınlaması isteniyor.
Bunun yanı sıra, ''Filistinli milis üyelerinin İsrail'in güvenliğini sağlayacak şekilde sınır dışı edilmesi, İran'ın Suriye'de yerleşmesinin engellenmesi, Devrim Muhafızları ve Hizbullah'ın terör örgütü olarak tanınması ve IŞİD'e karşı uluslararası koalisyonla işbirliği yapma taahhüdü'' de belirtilen koşullar arasında yer aldı.
Washington’ın Colani’ye çizdiği yol: İdlib’ten Dünya Bankası’na
Suriyeli kaynaklara göre HTŞ yetkilileri, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Natasha Franceschi tarafından geçtiğimiz Mart ayında Brüksel'de düzenlenen bir toplantıda HTŞ'nin 'dışişleri bakanı' Esad el-Şeybani'ye sunulan Amerikan koşulları listesine yazılı olarak yanıt verdi.
Yanıtın niteliği ya da içeriği açıklanmadı. Ancak bunu takip eden gelişmeler, iki etkinliğe katılmak üzere bir Suriye heyetinin topraklarına girmesine izin veren Washington'un çizdiği yolda önemli ilerlemeler kaydedildiğini gösteriyor.
Bunlardan ilki, Suudi Arabistan'ın Suriye'nin yaklaşık 15 milyon dolar tutarındaki birikmiş mali borçlarını ödemeyi taahhüt etmesinin ardından, Maliye Bakanı Muhammed Yaser Barniye ve Merkez Bankası Başkanı Muhammed Abdülkadir el-Husriye'nin de katılacağı bu ayın sonundaki Dünya Bankası toplantılarıyla ilgili.
İkincisi ise önümüzdeki Cuma günü New York'ta yapılacak olan ve Şeybani'nin de katılarak BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile görüşmeden önce yeni Suriye bayrağını göndere çekeceği Güvenlik Konseyi toplantılarıyla ilgili.
Eski ‘cihatçı’ gelir gelmez İslami Direniş’e mesafe koydu
Bu gelişmelerin ortasında Kudüs Tugayları yaptığı bir açıklamada Suriye güvenlik güçlerinin iki liderini bilinmeyen nedenlerle tutukladığını duyurdu.
Bu arada Suriyeli yetkililer konuyla ilgili sessizliğini koruyor ve tutuklamaların nedenleri hakkında yorum yapmayı reddediyor.
Bu durum, daha önce Suriye'de üslenmiş olan Filistinli direniş hareketlerinin kalan faaliyetlerine yönelik devam eden baskılarla aynı zamana denk geliyor.
Ancak Amerika'nın koşullarıyla bağlantılı siyasi boyuta ve Colani'nin Washington'la iletişim kanallarını genişletme çabalarına paralel olarak, İdlib'de HTŞ'ye liderlik eden Colani'nin geçmişine bakıldığında, genel olarak direniş hareketleriyle, özel olarak da Suriye'de aktif olanlarla çalkantılı bir ilişkisi olduğu görülüyor.
HTŞ, İsmail Heniye'nin şehadetine ilişkin taziye mesajı gönderirken, aynı zamanda Heniye'nin İran ile bağlantılarını reddettiğini iddia etti.
İdeolojik cephede ise HTŞ ile Hamas'ın bağlı olduğu Müslüman Kardeşler arasındaki derin ayrılıklar giderek daha belirgin hale geldi.
Bu durum özellikle Colani'nin Suriye'de iktidara gelmesi ve işgal altındaki Filistin'deki çatışma da dahil olmak üzere Suriye'nin bölgesel çatışmalarda “tarafsız” olduğunu açıkça ilan etmesinden sonra ilişkilerini karmaşık hale getirdi.
HTŞ-Washington ilişkisinin mimarları
Colani’nin Washington'a açılma çabaları çok taraflı çabalar tarafından yönlendiriliyor.
Kendisi ile ABD Başkanı Donald Trump arasında bir görüşme koordine etmeye çalışan Suudi Arabistan, Riyad'ın Suriye dosyasındaki varlığını genişletme çabalarında önemli bir rol oynuyor.
ABD'deki Suriye lobisi de yeni Suriye yönetiminin canlandırılması ve kendisinin de şekillenmesinde önemli rol oynadığı Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması sürecine katkıda bulunuyor.
Bu bağlamda Suriye lobisinin önde gelen aktivistlerinden Muhammed Ala Ganem, yaptırımların kaldırılmasına karşı çıkan ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör Jim Risch ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve Risch'i yaptırımların bir kısmının askıya alınması gerektiği konusunda ikna ettiklerini açıkladı.
Cumhuriyetçi Kongre üyeleri Florida'dan Cory Mills ve Indiana'dan Marilyn Stutzman geçtiğimiz Cuma günü ABD'de ikamet eden Suriyeli toplum üyeleri eşliğinde Şam'ı ziyaret etti.
Colani ile bir araya geldikleri ziyaret bir “bilgi toplama misyonu” olarak tanımlandı.
Görüşülen konuların ayrıntıları açıklanmadı.
Ancak Mills daha sonra yaptığı açıklamada Colani ile görüşmesini “ilham verici ve ortak düşmanların daha iyi anlaşılması için yararlı” olarak nitelendirdi.
Başkan Donald Trump'a Suriye ziyaretinin detayları ve “ulusal güvenlik, Suriye'nin müttefikleri, komşularla sınır durumu ve Suriye ile İsrail arasındaki ilişkiler” de dahil olmak üzere ele alınan konular hakkında bilgi vereceğini duyurdu.