Şeyh Naim Kasım: Halkın birliği, direnişi güçlendiriyor

img
Şeyh Naim Kasım: Halkın birliği, direnişi güçlendiriyor YDH

Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Lübnan’ın güçlü bir direnişle, halkıyla ve ordusuyla kalkınabileceğini ve Amerika’ya karşı kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini savunduğu konuşmasında, yeniden inşa sürecinin başlamaması nedeniyle hükümeti eleştirerek, devletin güçlü bir tutum sergilemesini istedi.




YDH- Lübnan İslami Direnişi – Hizbullah’ın Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Pazartesi akşamı el-Menar TV’de Lübnan'ın geleceği için önem taşıyan çeşitli konuları ele aldığı konuşmasında devletin inşası, İsrail saldırganlığının durdurulması ve ülkenin yeniden inşası için somut adımlar atılmasını istedi.

Şeyh Kasım, Lübnan'da yerel seçimlerin düzenli ve yüksek katılım ile yapılmasının, ülkenin kalkınmasına ve sorumluluk üstlenilmesine katkı sağlayacağını ifade ederek bu sürecin, Lübnan’da bir "rönesans" başlatabileceğine dikkat çekti.

Şeyh Naim Kasım, Lübnan’ın en büyük önceliğinin İsrail’in güneyden çekilmesi ve Lübnan’a yönelik saldırıların durdurulması olduğunu vurguladı:

‘’Önceliklerden kastımız, devletin, halkın ve herkesin Lübnan'ın rönesansına yardımcı olacak bu öncelikleri gerçekleştirmek için çalışması gerektiğidir. Eğer ülke saldırıya maruz kalıyorsa ve İsrail güneyinden çekilmemişse, baskılar gece gündüz devam ederken bu ülkeyi nasıl inşa edebiliriz?’’

Lübnan devletinin bu konuda daha aktif bir tutum sergilemesi gerektiğini belirterek, Amerikan ve Fransız büyükelçilerini çağırarak İsrail'in saldırılarına karşı daha sert diplomatik adımlar atılmasını istedi:

‘’Biz Hizbullah olarak, İslami Direniş olarak, çeşitli partilerden direnişçiler olarak, imzalanan ateşkes anlaşmasının tüm hükümlerine bağlı kaldık ve Lübnan devletinin orduyu Litani Nehri'nin güneyine konuşlandırmasını sağladık ve bunu herhangi bir boşluk olmadan, herhangi bir ihmal veya ihlal olmadan uyguladık ve tüm dünya buna tanıklık ediyor. Ancak İsrail 3 binden fazla kez ihlal ve saldırıda bulundu ki bu sayı hiç kimsenin tahammül edemeyeceği bir rakamdır. Fransa bile bir süre önce buna dikkat çekti ve Amerika tamamen suç ortağı, örtbas ediyor ve İsrail'e saldırılarını sürdürmesi için gerekçeler veriyor.’’

Son olarak, güney banliyölerinde gerçekleşen saldırılara değinen Şeyh Naim Kasım, bunun siyasi bir saldırı olduğunu ve Amerika'nın bu saldırılara verdiği desteğin tehlikeli olduğunu ifade etti.

Lübnan devleti ve halkı için daha güçlü bir sesin yükseltilmesi gerektiğini belirtti:

‘’Devletin birincil müzakereci olduğunu ve görevlerini yerine getirmek için orduyu kullanan taraf olduğunu kabul ettik. Devlet, iki sponsor devlet olan Amerika ve Fransa ile Birleşmiş Milletler'e baskı yapmaktan sorumludur. Devletin bugüne kadar uyguladığı baskı yumuşak ve sıradan: Sadece birkaç eylemden ibaret. Devletten günlük olarak daha fazla eylemde bulunmasını talep ediyoruz. Beş büyük gücün büyükelçilerini çağırın ve Güvenlik Konseyi'ne şikayette bulunun. Ülkesi saldırganlığı örtbas ettiği, desteklediği ve meşrulaştırdığı için Amerikan Büyükelçisini kalıcı olarak kovun. Daha büyük diplomatik adımlar atın. Hükümetin her oturumu ihlalleri tartışmak için bir başlangıç haline getirmesi gerektiğine inanıyordu. Daha interaktif olmalıyız.’’

Şeyh Kasım, Lübnan’ın yeniden inşası için atılacak adımlara vurgu yaptı ve devletin bu konuda daha hızlı hareket etmesi gerektiğini söyledi:

‘’Amerika'ya baskı yapın. Lübnan'ın saldırganlığı kaldırmadan yükselemeyeceğini ve Amerika'nın çıkarlarının bu şekilde elde edilemeyeceğini anlamasını sağlayın. Aksine, çıkarlara ulaşmayı sağlayacak olan şey istikrardır. Devletin görevi yüzleşmektir. Devlet ayrıca vatandaşlarına güven de sağlamalı.’’

Ayrıca, yeniden inşanın sadece konut ve sosyal alanları kapsamakla kalmayıp, ekonominin kalkınması için de büyük bir adım olması gerektiğini belirten Şeyh Naim Kasım, Lübnan'da yeniden inşa sürecinin başlamaması konusundaki eleştirilerini dile getirdi.

Hizbullah Genel Sekreteri, Lübnan’ın ekonomik ve sosyal kalkınma için tek başına ilerlemenin mümkün olmadığını, ulusal dayanışmanın önemli bir rol oynadığını belirtti:

‘’Hükümet bugüne kadar neden yeniden inşa dosyasını başlatmadı? Bu dosya başlatılmalıdır ve ateşkes anlaşmasının uygulanması için bir gerekliliktir. Bugün İsrail'in karşısında yeniden yapılanmaya sahip olmalıyız ve bu dosyayı başlatmamak, ekonomiyi ve sosyal kalkınmayı engellediğiniz ve vatandaşlıkta temel bir bileşene karşı ayrımcılık yaptığınız anlamına gelir. Bazıları bütün halkın yardımı ve birliği olmadan ülkeyi ileriye taşıyabileceklerine inanıyorlarsa yanılıyorlar çünkü ülke herkesin işbirliği olmadan ilerlemez ve istikrara kavuşmaz” ’

Şeyh Naim Kasım, İran'a, halkına ve İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamenei'ye ‘’Lübnan'ın yeniden inşası dosyasına verdikleri destek için” teşekkür etti ve “Bu dosyayı takip etmesi gereken diğerleri nerede?” diye sordu.

Şeyh Naim Kasım, Hizbullah’ın Lübnan’ın güçlenmesi için devletin inşası noktasında verdiği destekleri yineledi:

‘’Biz devleti inşa etmekten yanayız ve İsrail saldırısından önce ve sonra yaptığımız her şey bunu doğruluyor. Emel Hareketi'ndeki kardeşlerimizle birlikte Cumhurbaşkanı Josef Aun'u cumhurbaşkanlığına seçtik, hükümetin kurulmasına katıldık ve devletin inşası önceliğine hizmet etmesi için ona güvenimizi verdik. Bu amaçla yasa taslaklarının hazırlanmasına ve idari atamalara katılacağız ve tüm yolumuz devleti inşa etmektir.’’

Şeyh Naim Kasım, Hizbullah’ın Lübnan devleti ve halkı için üstlendiği önemli ve eşsiz rolü vurgulayarak Hizbullah’ın sadece askeri bir direniş hareketi olmanın ötesinde, Lübnan halkının yeniden inşa sürecinde de önemli bir paydaş olduğuna işaret etti:

''Bugün, Hizbullah olarak, devlet adına yaptıklarımızı ve onu yükten kurtardıklarımızı dünyada hiçbir örgüt yapmaz, dünyada hiçbir direniş bunu yapmaz. Şu ana kadar, evleri tamamen yıkılan 50 bin 755 kişiye ev sahipliği yaptık. 332 bin vatandaşı geri kazandırdık. Şimdi hayal edin, yaklaşık 350 bin kişinin barındırılmasını başardık.''

Şeyh Naim Kasım, Hizbullah’ın, devletin üstlenemediği bazı sorumlulukları ve yükleri yerine getirdiğini, dünyada hiçbir örgütün bu şekilde bir katkı sağlamadığını ifade ederek ülkede İslami Direnişin zorlukları aşma konusunda nasıl aktif bir rol üstlendiğini gözler önüne serdi.

Lübnan’ın güçlü bir direnişe ve halkına sahip olması gerektiğini vurgulayan Şeyh Naim Kasım, Amerikan karşısında kararlı bir tutum sergileneceğini belirtti:

‘’Lübnan güçlü olmalıdır ve direnişiyle, halkıyla ve ordusuyla güçlü kalacaktır. Kırk yıl önce olduğu gibi zayıf olmayı kabul etmeyeceğiz. Amerika, Lübnan'ı güçlü ve kararlı gördüğünde onunla başa çıkmak zorunda kalacaktır. Bugün sabırlıyız ama sonuç bizim lehimize olacak çünkü bizim eşsiz bir halkımız var. Annelerin ve eşlerin, bu halkın dünyanın en büyük ordularını yenebilecek güçte olduğunu teyit ettiklerini duyuyoruz çünkü bu halkın tümü, Yüce Allah'a yaklaşmanın bir yolu olarak, kurtuluş ve onur için gerçek bir güce sahiptir. Bu halk yenilmeyecek ve zafere ulaşacaktır.’’

Lübnan’daki belediye seçimlerinin, halkın birliğini ve işbirliğini sağlamada kritik bir rol oynadığını ifade etti.

Hizbullah ve Emel Hareketi’nin, uyumlu ve başarılı bir belediye yönetimi için bir araya geldiğini, böylece halkın sesinin daha güçlü çıkacağını belirtti:

“Köy ve kentin birliğini, uyum ve işbirliği atmosferini, herkesin ilgi ve kardeşliğini sağlamalıyız. Uyumlu bir belediye meclisine sahip olmak için tüm yetkileri bir araya getirebilirsek, bu daha iyi olur. Hizbullah ve Emel Hareketi, aileleri bir araya getiren böyle uyumlu ve anlayışlı belediye meclislerine ulaşmak için bir anlaşma yaptı, böylece herkes için kitlesel bir temsil söz konusu olacak. Mümkünse aşiretlerin ve mevcut tüm partizan güçlerin katılımını da göz önünde bulunduralım; böylece halk tarafından kabul gören, yetkinlikleri olan ve genel siyasi düzeyde uyumlu, kinden uzak, daha ziyade kamu işlerine ve paraya ilgi ve kaygı duyan kişileri aday göstererek kasabanın ya da şehrin kalkınmasına herkesin katılımını sağlayalım.”

 

Dayanışma ve taziye mesajları

Şeyh Naim Kasım, Papa Fransuva'nın vefatı nedeniyle Hristiyan dünyasına başsağlığı diledi ve onun pozitif etkilerinin tüm dünyaya yansımasını temenni etti:

“İnşallah onun İncil'den ve Mesih'ten (selam üzerine olsun) esinlenen olumlu eylemleri ve fikirleri, geleceğe yansıyacak ve istisnasız tüm dünyaya yansıyacaktır”

Ayrıca, İran’da yaşanan Şehid Raci Limanı olayında hayatını kaybedenlere taziyelerini sundu.

 

Gazze ve Yemen'e destek

Şeyh Naim Kasım, Gazze halkının kararlılığına ve Yemen halkının direnişine övgüde bulunarak, bu halkların Amerika, İsrail ve İngiltere’ye karşı gösterdikleri cesareti ve dayanışmayı selamladı:

‘’Sizler fedakâr ve sabırlısınız ama bu Amerikan-Siyonist-Batı dünyasıyla karşı karşıyasınız. Sizin kararlılığınız saldırganlığın hedeflerini boşa çıkaracak ve kesin zaferin başlangıcı olacaktır. Bu sizi tüm dünyadan ayıran bir onurdur.”