Süveyda'da geçici anlaşma

img
Süveyda'da geçici anlaşma YDH

Suriye'nin Süveyda vilayetinde, HTŞ rejimi ile Dürzi gruplar arasında imzalanan anlaşmanın ilk maddelerinin uygulanmaya başlamasıyla gerginlik azaldı. Anlaşma kapsamında yaklaşık 2 bin yerli unsur rejimin İçişleri Bakanlığı bünyesine katılarak vilayetin güvenliğini sağlayacak, HTŞ milisleri ise çekilecek.




YDH - Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetinde, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimi ile Dürzi gruplar arasında imzalanan anlaşmanın ilk maddelerinin uygulanmaya başlamasıyla birlikte tansiyon düştü ve sahada bir rahatlama gözlendi.

Anlaşma, yaklaşık 2 bin yerli unsurun rejimin İçişleri Bakanlığı yapısına katılarak vilayette güvenliği sağlamasını ve diğer güvenlik güçlerinin bölgeden çekilmesini öngörüyor.

Anlaşmanın uygulanmasına, HTŞ güçlerinin çekilerek kontrolü yerel gruplara devrettiği Sura el-Kubra köyünden başlandı.

Bu uzlaşı, HTŞ rejiminin daha önceki sert tutumunun ardından yaşanan zorlu süreç sonunda ortaya çıktı.

Rejim başlangıçta, Süveyda'da daha sonra çözülmesi zor bir özerklik durumu yaratabileceği endişesiyle merkezi otoriteyi dayatmaya çalışmış, savaşçıların Savunma ve İçişleri Bakanlıkları bünyesine entegre edilmesini ve bölgedeki unsurların çeşitlendirilmesini önermişti.

Ancak Şam kırsalındaki Sahnaya, Eşrefiye ve Caramana'da ve güneydeki Süveyda'da Dürzilere yönelik son saldırılar ve bu saldırılarda yaşanan mezhepçi ihlaller, Süveyda meselesini yeniden gündemin ön sıralarına taşıdı ve nihai anlaşmanın zeminini hazırladı.

Bu saldırılar, geçen Mart ayında Sahil bölgesinde patlak veren benzer olayların devamı niteliğindeydi.

Anlaşmanın uygulanmaya başlaması, Dürzi toplumu içindeki bölünmeyi de derinleştirdi.

Şeyhler Hamud el-Hanavi ve Yusuf Carbua ile ildeki bazı etkin grupların Şam ile uzlaşma eğiliminde olduğu bir taraf bulunurken, Hikmet el-Haceri ve Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) bağlı Süveyda Askeri Meclisi'nin başını çektiği diğer taraf, mevcut yönetimde tüm mezheplerin temsilini garanti altına alan ve radikal grupları uzaklaştıran köklü değişiklikler yapılmadan herhangi bir anlaşmaya varılmasını reddediyor.

Anlaşma, vilayetin güvenliğinin HTŞ rejiminin yeni kurduğu İç Güvenlik Güçleri'ne devredilmesinin yanı sıra, yetkililerin Süveyda-Şam yolunu güvence altına alma taahhüdünü içeriyor.

Ayrıca, Ceramana, Sahnaya ve Eşrefiye'den kaçırılan bazı kişilerin serbest bırakılması, radikal grupların saldırıları hakkında soruşturma açılması ve sorumluların cezalandırılması gibi açıklanmayan başka maddeler de bulunuyor.

Özellikle bazı Süveyda köylerine HTŞ rejiminin gözü önünde havan topu atıldığını gösteren kayıtlar ve silahlı kişilerin kaçırılanlara hakaret ettiği görüntüler ile son günlerde yaşanan kimlik temelli suikast ve cinayetler, soruşturma talebini güçlendiriyor.

Süveyda'daki yerel gruplar, Beşşar Esed hükümetinin düşmesinin ardından askeri birlik ve merkezlerden ele geçirdikleri ağır silahları teslim etmeyi reddetmelerine rağmen HTŞ rejimi, Süveyda Valisi Mustafa el-Bekur aracılığıyla anlaşmanın uygulanmaya başladığını ve yerli olmayan tüm güçlerin ilden çekilmesini kabul ettiğini duyurdu.

El-Ahbar gazetesine göre bu durum, valinin Süveyda'daki varlığını sembolik hâle getiriyor. Rejim lideri Ebu Muhammed el-Colani'nin (şimdiki adıyla Ahmed eş-Şaraa) bu anlaşmayı hızla kabul etmesi, birikmiş çok sayıda dosyayı düzenlemek için zaman kazanmayı amaçlayan taktiksel bir adım olarak değerlendirilebilir.

Bu dosyalar arasında Kürtlerin federal sistem kurma ısrarı ve radikal grupların Sahil ve Orta Suriye'de "rejim kalıntılarıyla mücadele" bahanesiyle azınlıklara yönelik katliamları sürdürmesi de yer alıyor.

İsrail'in ise çökmüş ülkedeki nüfuzunu genişletmek için azınlıkların (özellikle Dürzilerin) korunması meselesini sürekli istismar etme çabaları sürüyor.

Siyonist rejim bu çabalarla eş zamanlı olarak, başkanlık sarayı civarına ve Sahil ile Orta Suriye'de bazı grupların konuşlandığı mevzilere hava saldırıları düzenleyerek sert mesajlar gönderiyor.

HTŞ'nin yerel gruplar ve Dürzi şeyhleri ile yürüttüğü müzakerelere geri dönüldüğünde, rejim yetkililerin Süveyda ile Caramana ve Sahnaya dosyalarını ayırma çabası dikkat çekti.

Süveyda'nın ileri gelenleri ise bu iki dosyanın birleştirilmesinde ısrar etti. Sonunda, Dürzileri şimdilik anlaşmayı ilerletmeye ikna etmiş görünen bir orta yol bulundu.

Amaç, radikal grupları vilayetin civarından uzaklaştırmak ve ağır silahlar konusundaki müzakerelerin sonraki turlarına zemin hazırlamak üzere sükuneti yeniden sağlamak olarak öne çıkıyor.

Anlaşma, İsrail'in Dürzi dosyasını istismar etme çabalarını tamamen engellemese de, geçici bir çözüm yarattı.

Bu çözüm, yasal olarak federal bir sistem kurulmasını engelleyen ve Dürzileri yatıştıran bir tür öz yönetim durumu oluşturabilir. Bu durum, son zamanlarda gerçek bir federal sistem talep eden seslerin yükselmesiyle bazı aksaklıklara uğrayan SDG ile imzalanan anlaşmaya benziyor.