ABD, yaptırımların kaldırılması karşılığında HTŞ rejimine şartlar sundu

img
ABD, yaptırımların kaldırılması karşılığında HTŞ rejimine şartlar sundu YDH

ABD Başkanı Donald Trump, HTŞ rejiminin lideri Colani ile görüşerek Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırdığını açıkladı. Karar HTŞ tarafından memnuniyetle karşılanırken, ABD bir dizi şart sundu.




YDH - İngiliz The Times gazetesinin haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararı uluslararası alanda şaşkınlık yaratırken, İsrail'de derin bir endişeye neden oldu.

Gazete, ABD Başkanı'nın aylarca Suriye dosyasını görmezden geldikten sonra Suudi Arabistan ve Türkiye'den gelen baskılara yanıt verdiğini savundu.

Trump'ın, ABD kayıtlarında "terörist" olarak sınıflandırılan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin lideri Ebu Muhammed el-Colani (şimdiki adıyla Ahmed eş-Şaraa) ile görüşmeyi kabul ettiği ve dün "klasik" bir anda eski Devlet Başkanı Beşşar Esed döneminden beri Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırıldığını duyurduğu aktarıldı.

Trump'ın, "Suriye'nin parlama zamanı geldi. Tüm yaptırımları kaldıracağız. Onlara iyi şanslar diliyorum," dediği kaydedildi.

Şam'da Trump'ı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile yan yana gösteren "Teşekkürler Suudi Arabistan Krallığı, teşekkürler Amerika" yazılı ışıklı tabelaların belirdiği ifade edildi.

Gazete, Colani'nin Fransa'ya giderek Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü ve Macron'un Suriye'ye yönelik Avrupa yaptırımlarının kademeli olarak hafifletilmesine destek verdiğini belirttiğini hatırlattı.

Ancak, ABD yaptırımlarının tamamen kaldırılmasının gündemde olmadığı, Colani'nin destekçilerinin reform yapmasını ve ABD ile gerçek bir işbirliği sağlamasını temin etmek için baskı uygulanması gerektiğini savundukları ifade edildi.

The Times, Türkiye, Suudi Arabistan ve Suriye'nin istikrarına yatırım yapan diğer Körfez ülkelerinin Trump'ın yaptırımları kaldırma yönündeki ani kararını kutlayacağını yazdı.

Bu durumun aynı zamanda, iyi ya da kötü yönde, ABD Başkanı'nın düşman ya da müttefik olarak davranışlarının öngörülemez olduğu yönündeki yaygın görüşü pekiştirdiği vurgulandı.

Tel Aviv'de endişe

Kararın Suriye'de geniş yankı uyandırdığı ve Suriyelilerin yıllarca süren yaptırımlar ve kuşatmanın ardından ekonomik hayatın canlanmasını umduğu belirtildi.

Buna karşılık İsrail'in, özellikle Trump'ın İran ile müzakere etme ve Yemenlilere yönelik hava operasyonlarını sonlandırma eğilimi göz önüne alındığında, bu tür adımların Washington ile arasındaki stratejik uçurumu derinleştirebileceğinden endişe duyduğu aktarıldı.

İngiliz gazetesine göre, İsrailli kaynaklar, Trump ile Colani arasındaki tokalaşmayı "endişe verici bir dönüşüm" olarak nitelendirdi.

Özellikle Colani'nin "ıslah edilemez" olarak görüldüğü ve İsrail'in Şam'ın dış mahallelerine kadar uzanan bir güvenlik bölgesi talep ettiği Güney Suriye'de silahsızlanma konusunda şu ana kadar herhangi bir taahhütte bulunmayı reddettiği vurgulandı.

Yaptırımların kaldırılması karşılığında ABD'nin şartları

Trump'ın Colani ile yaptığı görüşmede, daha önce Colani'nin vatandaşlık vermeyi önerdiği yabancı militanların sınır dışı edilmesini ve İsrail ile diplomatik ilişkilerin başlatılmasını talep ettiği belirtildi.

Ancak gözlemcilerin, Suriye'deki merkezi kontrolün zayıflığı ve Colani'nin disiplinsiz askeri ittifaklara dayanması nedeniyle bu şartları yerine getirme kabiliyetinden şüphe duydukları ifade edildi.

Eleştirmenlerin, Trump'ın Colani ile görüşerek, hatta Şam'da bir Trump Tower inşa etmeyi önererek, Esed'e karşı zaferini çoğu kendi doğrudan kontrolü altında olmayan radikal savaşçılardan oluşan bir tabana borçlu bir lideri kucaklamakta acele ettiğini savunacakları belirtildi.

Geçtiğimiz mart ayında HTŞ rejimine bağlı silahlı kişilerin Alevilere karşı suç işlediği, yaklaşık iki ay sonra ise Dürzilere yönelik ihlallerde bulundukları hatırlatıldı.

İran ve Rusya'yı denklem dışı bırakma çabası

Gazete, ABD'nin Suriye'ye yönelik bu dönüşümünün, Washington'ın Suriye'nin daha önce "direniş ekseninin" temel taşı olduğu bir dönemden sonra "İran'ı yeni denklemde açıkça dışlamaya" çalıştığı bir zamanda geldiğini değerlendirdi.

Rusya'nın ise Suriye'deki üslerini koruduğu, varlığının devamı karşılığında uluslararası tanınma ve destek aradığı, Colani'nin ise Rus güçlerini kovmaya çalışmaktan kaçınarak onları "potansiyel bir müttefik ve ABD ile bir pazarlık kozu" olarak gördüğü aktarıldı.