HTŞ, İsrail baskılarını görmezden gelerek rahatlama sağlıyor

img
HTŞ, İsrail baskılarını görmezden gelerek rahatlama sağlıyor YDH

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ, İsrail'in art arda düzenlediği saldırılara yönelik tepkisizliğini sürdürüyor. HTŞ bu saldırıları, işgalci rejimle "güven inşası" politikasını sekteye uğratmamak adına kasıtlı olarak "bölgesel bir gerilim" olarak nitelendirmeyi tercih ediyor.




YDH- Dera’nın güneyindeki Yermük Havzası’na bağlı Mariye köyünden alınan bilgilere göre, iki kimliği belirsiz genç iki gün önce sabah saatlerinde İsrail işgal güçlerinin konuşlandığı el-Cezire Kışlası'na ateş açtıktan sonra kaçtı.

İsrail’in yanıtı, kışlanın yakınındaki köye rastgele ateş açmakla sınırlı kaldı ve herhangi bir can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı.

Aynı günün akşamı, kışlanın kontrol noktasına yönelik ikinci bir saldırı daha gerçekleşti.

Bunun üzerine işgalci askerler Mariye çevresinde aydınlatma mühimmatı kullanarak yaya devriyeleriyle bölgeyi kontrol altına almaya çalıştı.

Şam kırsalındaki Beyt Cinn köyü yakınlarında, İsrail insansız hava araçları bir araca hava saldırısı düzenledi ve araçtaki sürücü hayatını kaybetti.

İsrail ordusu sözcüsü, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, hedefin bir Hamas mensubu olduğunu duyurdu ancak ismini açıklamadı.

Suriye rejim medyası ise saldırıyı görmezden gelirken, yaşananları İran destekli olduğu yönünde lanse etme çabasını sürdürdü.

Katar merkezli ve Azmi Bişara’ya bağlı Fadaat Vakfı tarafından finanse edilen Suriye TV, Suriye Direniş Cephesi ile İran Devrim Muhafızları arasındaki bağlantıyı vurgulayan bir rapor yayımladı. Raporda, söz konusu grubun logosunun İran Devrim Muhafızları, Hizbullah ve Irak’taki Harakat el-Nuceba logolarıyla benzerlik taşıdığı iddia edildi.

 

HTŞ, İsrail baskılarını görmezden geliyor

Güney Suriye’de halk arasında, İsrail adına istihbarat faaliyeti yürütmek üzere muhtemelen ajan olarak işe alınan kişilerle ilgili korkular artıyor.

Geçtiğimiz hafta, İsrail zırhlı aracından indirilen bayrağın ardından Kuneytra kırsalındaki Ruveyhana köyüne düzenlenen baskın bu endişeleri derinleştirdi.

Kabile kaynakları, düşman bir subayın köy muhtarı ve bazı köylülerden gençlerin isimlerini talep ettiğini ve bu isimlerin en kısa sürede Tel el-Ca’al üssündeki güçlere teslim edilmesini istediğini aktardı.

Özellikle bayrağı indiren gencin yakalanması için köyün sürekli aranacağı tehdidi yapıldı. Aynı sabah Kuneytra’daki el-Rufaid köyünde de “İran’a bağlılık ve İsrail’e saldırı planlamak” suçlamasıyla aranan gençlere yönelik ev baskınları yapıldı, ancak gözaltı gerçekleşmedi.

Dün sabah İsrail işgal güçleri Manşiyat el-Suveysa köyüne baskın düzenleyerek bir adam ve iki oğlunu gözaltına aldı. Baskınlar sırasında çok sayıda ev arandı.

El-Ahbar’a konuşan kaynaklar, işgal güçleri tarafından tutuklananların toplam sayısının 15’e yükseldiğini belirtti.

Adlarını açıklamayan kaynaklar, HTŞ ve uluslararası barışı koruma güçlerinin, tutukluların akıbeti konusunda işgalci rejimle herhangi bir iletişim kurmadığını vurguladı.

Rejim sonrası işgal altındaki bölgelerin ileri gelenlerine, İç Güvenlik Kuvvetleri’nden bir yetkilinin, İsrail tarafından yapılan gözaltıların “geçici” olduğu ve halkın hükümete, güney Suriye’nin İsrail’e tehdit oluşturmayacağına dair güvence vermesi gerektiğini söylediği ifade edildi.

Bu tutumun, Şam’ın uluslararası alanda geniş tanınma çabalarına hizmet edeceği kaydedildi.

 

HTŞ otoritelerinden İsrail’e kalıcı işgal izni

Kaynaklar, geçtiğimiz Perşembe günü düzenlenen toplantıda Kuneytra Genel Güvenlik Komutanı’nın yaptığı açıklamaların, hükümetin İsrail’e önemli tavizler vermeyi planladığını gösterdiğini belirtti.

Bu tavizler arasında tampon bölge ve Cebel eş-Şeyh Dağı’nın kalıcı işgali de bulunabilir.

Dera’nın batısında, işgal altındaki topraklarla sınır şeridine yakın Al-Şacira köyündeki yerel kaynaklar, İç Güvenlik birliğine yönelik Pazar gecesi düzenlenen silahlı saldırının, hükümetin ayrışma bölgesi civarında Dera ve Kuneytra kırsalında geniş çaplı bir güvenlik operasyonuna hazırlık olabileceğini belirtti.

Bu operasyonların amacı, İsrail’i rahatlatmaya yönelik tedbirler olarak yorumlanıyor.

Bir yandan, UNDOF güçleri dün sabah, rejimin düşmesinden sonra askeri varlığın bulunmadığı kuzey Dera kırsalındaki Cassem ile Nimr arasında yer alan Tal el-Mahas bölgesinde denetim yaptı.

Bölge, birkaç gün önce Golan Tepeleri’ne düşen iki roket sonrası İsrail’in misilleme saldırılarına maruz kalmıştı.