ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, ABD yönetiminin, Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam örgütünün lideri Colani'nin suikasta uğrama riski taşımasından endişe duyduğunu söyledi.

YDH- ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam örgütünün lideri Colani'nin radikal gruplar tarafından suikasta uğrama riski taşıdığı yönünde ciddi endişeler bulunduğunu açıkladı.
Barrack, bu tehdide karşı önleyici bir güvenlik mekanizmasının acilen oluşturulması gerektiğini belirtti.
El-Monitör’e verdiği röportajda konuşan Barrack, Colani'ye yönelik tehditlerin kaynağında, “Saldırganlığa Karşı Caydırıcılık” adlı kampanya sırasında eski hükümetin devrilmesinde rol oynayan yabancı savaşçıların bulunduğuna dikkat çekti.
Barak, “Yeni yönetim bu savaşçıları ulusal orduya entegre etmeye çalışıyor; ancak IŞİD, bu kişileri kendi saflarına çekmeye yönelik yoğun çaba harcıyor,” dedi.
ABD'li diplomat, Colani'ye yönelik olası saldırıların önlenmesi için askeri müdahale yerine, ABD’nin bölgedeki vekilleriyle yakın iş birliği ve istihbarat paylaşımına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“Bu potansiyel tehditlerin Colani'ye ulaşmadan önce caydırılması gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
Barrack, Colani'yi “zeki” ve “özgüvenli” bir lider olarak tanımlarken, geçmişteki “cihatçı” bağlantılarıyla olan ilişkisinin günümüzde sürüp sürmediğine dair soru işaretleri bulunduğunu dile getirdi.
Ancak ABD ile Colani arasındaki çıkarların bugün itibarıyla “tam anlamıyla örtüştüğünü” belirten Barrack, Colani'nin İdlib’de kurmayı başardığı gibi “aşırıcı olmayan, kapsayıcı ve ılımlı bir İslam toplumu” inşa etme yönündeki çabalarını desteklediklerini ifade etti.
Röportajın ilerleyen bölümlerinde Barrack, Colani'nin önünde çözülmesi gereken yapısal sorunlar olduğunu da belirtti.
Bu kapsamda, Suriyeli Kürt güçlerin ulusal orduya entegrasyonu, yabancı savaşçıların güvenli biçimde sisteme dahil edilmesi ve kuzey Suriye’de bulunan IŞİD üyelerinin tutulduğu geniş çaplı gözaltı kamplarının yönetimi gibi konular öne çıkıyor.
İsrail ile ilişkiler konusuna da değinen Barak, Colani'nin 1974 tarihli Ateşkes Anlaşması’na bağlı kalma yönündeki taahhüdünü yinelediğini, hatta iki ülke arasında ileride bir normalleşmenin mümkün olabileceği sinyalini verdi.