Küresel ekonomistlerden “soykırım ekonomisi”ne vurgu

img
Küresel ekonomistlerden “soykırım ekonomisi”ne vurgu YDH

Bir grup önde gelen ekonomist, BM Özel Raportörü Francesca Albanese’yi destekleyen bir açık mektup yayımladı. Mektupta, Gazze’deki “soykırım ekonomisi”ni besleyen şirketler ve kurumlar eleştirilirken, Albanese’ye yönelik görevden alma baskıları kınandı.




YDH- Yanis Varoufakis, Thomas Piketty ve Nassim Nicholas Taleb gibi önde gelen ekonomistlerin de aralarında bulunduğu bir grup, BM Özel Raportörü Francesca Albanese’yi savunan güçlü bir açık mektup yayımladı. Mektupta, Albanese’nin Gazze’deki “soykırım ekonomisi” olarak adlandırdığı olgunun ekonomik destekçilerine dair bulguları destekleniyor.

Eski Yunan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis tarafından X’te paylaşılan mektup, ABD liderliğindeki Albanese’yi görevden alma baskılarının yoğunlaştığı bir dönemde yayımlandı. Düşünce önderleri, onu susturmaya yönelik koordineli bir çabayı ve Filistinlilere yönelik İsrail savaşından kâr eden finansal ve kurumsal ağların gizlenmesini kınadı.

Mektuba imza atanlar arasında küresel ekonomi alanının en önde gelen isimleri yer alıyor. Eski Yunan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, Fransız ekonomist Thomas Piketty (Yirmi Birinci Yüzyılda Sermaye) ve Lübnan asıllı Amerikalı istatistikçi ve deneme yazarı Nassim Nicholas Taleb (Siyah Kuğu) ile birlikte Londra Üniversitesi SOAS, UMass Amherst ve Londra Ekonomi Okulu’ndan akademisyenler bulunuyor.

7 Ekim’den bu yana, bu ekonomistlerin birçoğu İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşının sert eleştirmenleri oldu. Varoufakis, saldırıyı “Batı destekli bir soykırım” olarak nitelendirdi ve bu şiddeti mümkün kılan “demir yumruklu apartheid” rejimini eleştirdi; AB ve ABD’nin bu şiddeti mümkün kılma rollerini sorguladı.

Piketty, İsrail’i hesap verebilir kılmak için ekonomik araçların, yaptırımların, ticaret askıya alma önlemlerinin ve Avrupa’nın desteklediği “iki devletli konfederasyon”un kullanılmasını önerdi.

Taleb ise kırılganlık teorisi aracılığıyla İsrail’i, askeri güç ve dış desteklere aşırı bağımlı, dış baskılar karşısında çökme riski yüksek “kırılgan bir devlet” olarak tanımladı.

İşgalden Soykırıma: Kâr sağlayanlar
Mektup, Albanese’nin BM raporu İşgal Ekonomisinden Soykırım Ekonomisine başlıklı bulgularını güçlendiriyor ve soykırımın sadece tolere edilmediğini, teşvik edildiğini ve paraya dönüştürüldüğünü savunuyor.

Bu bağlamda Lockheed Martin, Elbit Systems, BNP Paribas, Barclays, Allianz, Chevron ve BP gibi şirketler, bu saldırganlıktan doğrudan kâr eden firmalar olarak gösteriliyor. Diğer adı geçen şirketler arasında Palantir, Caterpillar ve Maersk da bulunuyor.

Şaşırtıcı şekilde, mektup, talep, üretim ve tüketici güveninin azaldığı bir dönemde İsrail borsalarının yüzde 161 artış gösterdiğine dikkat çekiyor; bu da soykırım ekonomisine piyasa güveninin bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Savaş ekonomisinde şirketler ve üniversiteler
Mektup, küresel teknoloji firmalarının Filistin topraklarını gerçek zamanlı gözetim, hedefleme ve yapay zeka sistemleri için laboratuvarlara dönüştürdüğünü suçluyor.

Microsoft, Amazon, Alphabet (Google) ve Palantir, yüz tanıma, hedef seçme algoritmaları ve otonom icra sistemlerini etik kısıtlamalar olmadan test eden şirketler olarak öne çıkıyor.

“Yüz tanıma yazılımları, hedef seçme algoritmaları ve otomatik icra sistemleri gerçek zamanlı olarak test ediliyor.” denilen mektup şöyle devam ediyor: “Bunlar laboratuvarda deney yapılan farelere uygulananlardan çok daha az etik kısıtlamalarla yapılıyor.”

Akademinin İsrail’le finansal bağları
Mektubun en çarpıcı bölümü akademik kurumlara ayrılmış durumda. Batılı elit üniversitelerin sadece suç ortakları değil, işgal makinesine ekonomik olarak da bağlı oldukları iddia ediliyor.

“Önde gelen ABD ve Avrupa üniversiteleri, ‘İsrail’in Apartheid’ine ve kalıcı işgal/çatışma siyasi ekonomisine bağlı kalmak konusunda mali açıdan bağımlıdır.” diyor ekonomistler.

MIT, Münih Teknik Üniversitesi ve Edinburgh Üniversitesi gibi kurumlar, İsrail Savunma Bakanlığı ile araştırma işbirlikleri ve silah üreticileriyle finansal bağları nedeniyle isimlendirilmiş. Özellikle MIT’nin savunma laboratuvarlarının Gazze operasyonlarında kritik araçlar olan drone sürü projelerinde ortaklıklarının bulunduğu belirtiliyor.

Soykırım altyapısının sonlandırılması
Albanese’nin raporu, soykırımı sürdüren küresel altyapının beş ana sektör üzerine kurulu olduğunu belirtiyor: askeri, teknoloji, inşaat, finans ve akademi. BlackRock gibi büyük finansal kuruluşlar, Palantir, Microsoft, Amazon ve Alphabet gibi İsrail’in askeri ve gözetim yapısının merkezindeki şirketlerde önemli hisseler tutuyor.

Ekonomistler, bu bağın “bir sapma değil, savaş ekonomisinin merkezi bir unsuru” olduğunu savunuyor. Mektup “Çok uluslu ve ulusal şirketler, Apartheid rejimini sürdürmekte ve ardından gelen soykırımı mümkün kılmakta rol oynuyor.” uyarısında bulunuyor.

İmzacı ekonomi uzmanları, tam kurumsal çıkarma, uluslararası hesap verebilirlik ve işgalin ve kitlesel şiddetin devamını sağlayan ekonomik yapının yıkılması çağrısı yapıyor.

Siyasi tepkiler ve gerçek mücadelesi
Francesca Albanese’ye yönelik ABD, İsrail ve bazı AB ülkelerinden gelen siyasi saldırılar artarken, mektup bu çabaları devlet ve şirket faillerini korumaya yönelik soykırım inkâr kampanyasının bir parçası olarak değerlendiriyor.

Mektup şöyle sonlanıyor: “Birkaç yıl içinde hemen herkes bu soykırıma karşı olduğunu iddia edecek. Ancak iyi vicdan sahibi insanlar, şimdi tavır almak zorundadır.”