"Çin, İran'la işbirliğinin, Pekin'le yakın ilişkileri olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri için hassas bir konu olarak görülebileceğinin de farkında."

YDH - İran'ın Çin'den J-10C savaş uçakları alma isteği, Pekin'in Tahran'a gizli askeri destek sağladığı iddialarını gündeme getirdi. El-Meyadin kanalının internet sitesinde yer alan değerlendirmesinde Tamara Beru'ya göre Çin bu iddiaları resmen yalanlasa da geçmişte gizlice veya üçüncü taraflar aracılığıyla destek sağlıyor. Pekin, stratejik ortağı İran'ı desteklemek ile ABD, İsrail ve Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerine zarar verme riski arasında hassas bir denge kurmaya çalışıyor. Nihayetinde Çin, kendi çıkarlarını önceliklendirerek bu askeri işbirliğinin fayda ve risklerini dikkatle değerlendiriyor.
İran-İsrail ateşkesinden birkaç gün sonra İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi ülkelerin savunma bakanları toplantısına katılmak üzere Çin'i ziyaret etti ve Çinli yetkililerle ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
İranlı bakanın J-10C savaş uçağının kokpitinde görüntülenmesi, Tahran'ın, Hindistan ile Pakistan arasındaki son çatışmalarda adından söz ettiren ve Fransa yapımı çok sayıda Rafale uçağını düşürmeyi başaran bu tür savaş uçaklarını satın almak istediği yönündeki söylentileri alevlendirdi.
Bu, bir İranlı yetkilinin J-10C uçağını ilk kez incelemesi değildi. Geçen yıl Çin'deki Zhuhai Hava Fuarı ziyareti esnasında İran Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Hamid Vahidi de Çin savaş uçağını incelerken görüntülenmişti.
İran-İsrail ateşkesinden bu yana Çin, manşetlerden düşmüyor. Medyada yer alan haberlere göre Çin, İran'ın askeri kabiliyetlerini yeniden inşa etmesine yardımcı olabilir.
İran'ın J-10C uçaklarıyla ilgilendiği, Çin'in ise İran'a HQ-9B karadan havaya füzeleri ve hem İsrail'in hem de Amerika'nın elindeki hayalet uçak sistemlerini karıştırabilen KJ1000 tipi Çin radarları gönderdiği iddia edildi.
Fakat Çin, Pekin'in Tahran'a petrol sevkiyatı karşılığında hava savunma sistemleri teslim ettiği veya İran'a füze üretim teçhizatı gönderdiği yönündeki haberlerin doğruluğunu yalanladı.
Pekin, savaş hâlindeki ülkelere silah ihraç etmediğini ve hem askeri hem de sivil amaçlı çift kullanımlı malzemelerin ihracatını sıkı bir şekilde denetlediğini vurguladı.
Mısır da dahil olmak üzere pek çok ülke, J-10C savaş uçağını da kapsayan silah alımları konusunda Çin ile görüşmeler yürütüyor. Ayrıca haberlere göre Mısır, Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Fas'ın elinde HQ-9B füzeleri bulunuyor.
Askeri konularda genelde gizliliği tercih eden Pekin için oldukça cesur bir adım olarak, Çin Milli Savunma Bakanlığı Sözcüsü, Çin'in teçhizat geliştirme alanındaki başarılarını dost ülkelerle paylaşmaya hazır olduğunu duyurdu.
İran'ın J-10C uçağına olan ilgisi yaklaşık yirmi yıl öncesine dayanıyor. 2015'te Tahran, 150 adede kadar J-10C savaş uçağı satın alma noktasına gelmişti ancak Çin'in dövizle ödeme konusunda ısrar etmesi, İran'ın ise petrol ve doğalgaz takası teklif etmesi nedeniyle anlaşma suya düştü.
Ayrıca Birleşmiş Milletler'in İran'a uyguladığı silah ambargosu da anlaşmayı engelledi. 2020'de bu kısıtlamalar kaldırıldı ve müzakereler yeniden başladı. Anlaşmanın kapsamı 36 uçağa düşürüldü, ancak taraflar ödeme konusunda yine anlaşamadı.
Medyada yer alan haberlere göre Çin, geçmişte İran'a füze teçhizatı sağlayarak askeri destek verdi. Hatta bu haberlerde, Tahran'a füze üretiminde kullanılan kimyasal bileşen sevkiyatı yapıldığı iddia edildi.
Çin'in İran'a askeri desteği, Tahran ile Tel Aviv arasındaki çatışmalar esnasında Batı medyasının da gündemindeydi. Medyada, Çin'den İran'a doğru havalanan iki dev kargo uçağının, İran hava sahasına girmeden hemen önce hava takip sinyallerini kapattığına dikkat çekildi.
İran'ın bu savaş uçağını alma ihtimali, Çin'i İran'ın nükleer hedeflerine gem vurmaya çağıran İsrail'i kaygılandırdı. İsrail, Pekin'in İran üzerinde etki sahibi olan tek güç olduğu görüşünde.
Çin, İran'ı askeri olarak destekleme meselesine son derece temkinli yaklaşıyor. Bir yandan İran'ı kaybetmenin bölgedeki stratejik bir ortağını kaybetmek anlamına geleceğini düşünüyor ve aynı zamanda indirimli fiyatlarla İran petrolü alıyor.
Diğer yandan Pekin, Tahran'a askeri yardımda bulunurken dikkate aldığı pek çok faktör var. Zira İran'a askeri destek sağlamanın, Aksa Tufanı Operasyonu'ndan bu yana zaten soğuyan İsrail ile ilişkilerini etkileyebileceğinin farkında.
Pekin ayrıca, özellikle iki taraf arasında devam eden ticari görüşmeler ve ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında yapılması beklenen görüşme ışığında, Washington ile olan çıkarlarını ve ilişkilerini korumayı da göz önünde bulunduruyor.
Çin, İran'la işbirliğinin, Pekin'le yakın ilişkileri olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri için hassas bir konu olarak görülebileceğinin de farkında.
Çin'in İran'ı Pakistan gibi üçüncü taraflar aracılığıyla askeri olarak desteklemesi veya bunu açıkça duyurmadan askeri yardım sağlaması muhtemel. Zira hassas konuları, özellikle de askeri olanları gizli tutmak, Çin siyasetinin bir özelliği.
Örneğin, Pakistan yapımı Çin malı J-10C uçakları Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışmalar esnasında Rafale uçaklarını düşürdüğünde, Çin Dışişleri Bakanlığı, Pakistan'ın J-10C uçaklarını kullandığı meselesinden haberdar olmadığını belirtti.
Bu açıklama, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in Hint savaş uçaklarını düşürmek için bu tür Çin uçaklarını kullandıklarını iddia etmesinin ardından geldi.
Oysa Çin, Pakistan'ın en önemli ortağı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü, Pekin'in Pakistan'a en büyük silah tedarikçisi olduğunu ve savaş uçağı, savaş gemisi ve füze stokunun yüzde 80'inden fazlasını sağladığını tahmin ediyor.
Pakistan'ın, Çin yapımı füzelerle donatılmış J-10C uçaklarıyla Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarını düşürmesinin ardından Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar, parlamentoda yaptığı konuşmada durumu Çinlilere bildirdiğini ve onların da hoşnut olduğunu söyledi.
Çin sosyal medyası, bu uçakların kabiliyetlerini kanıtlayan ilk test niteliğindeki bu başarıyı kutladı. Dolayısıyla, İsrail'in İran'ı yeniden vurması hâlinde, İran'a yeni Çin silahları gönderilmesi bu silahlar için bir deneme sahası oluşturabilir.
İran'ın Çin yapımı J-10C savaş uçağını almasına gelince, daha önceki denemelerde olduğu gibi ödeme yöntemi gibi bazı engeller olabilir.
Ancak İsrail'in Tahran'a yönelik saldırısından sonra iki tarafı da memnun edecek bir ödeme yönteminde uzlaşılabilir.
Diğer yandan Çin, İran'ı bu savaş uçağıyla desteklemenin kendi çıkarlarına zarar vereceğini düşünürse, o zaman bazı ülkeler için hassasiyet teşkil etmeyen silahlarla destekleyebilir.
Sonuç olarak, Çin'in her zaman anlaşmazlıkların diplomatik ve siyasi yollarla çözülmesi çağrısında bulunduğu ve çatışmalara karışan taraflara silah tedarik etmediğini belirttiği doğru.
Fakat silahlarını hızla modernize eden ve dünyanın dördüncü büyük silah ihracatçısı olan Çin, öncelikle kendi çıkarlarını gözetiyor.
Bu nedenle, Çin makamlarının, Çin-İran askeri işbirliğinin hassas bir konu olduğu diğer ülkelerdeki çıkarlarını da göz önünde bulundurarak, İran'a askeri yardımda bulunmanın getirebileceği faydaları değerlendirdiği şüphesiz.
Çeviri: YDH